Uzmanı "yurttaşların yaşayacağı trajediyi" anlattı: Bankalar kapıya dayanır!
Faizlerin düşük seyretmesi sebebiyle yurttaşlar kredi kartı nakit çekimlerine ve kredilere yönelmişti. İktidarın faiz politikasında yaşanan U dönüşü, kredi kartı limitlerinde ve kredi faizlerinde etkili oldu. İktisatçı Semih Güven yurttaşı bekleyen riskleri Cumhuriyet TV'de anlattı.
Durdurak bilmeyen zam ve vergi artışları altında ezilen yurttaş, kredi kartı ve kredilere yöneldi. Hükümetin tüketim talebini kısmak için kullanımını azaltmak istediği kredi kartları ile yılbaşında 346 milyar liralık alışveriş yapılırken, temmuzda bu rakam 497 milyar liraya çıktı.
İktidarın açıkladığı Orta Vadeli Program'da (OVP) kredi kartlarına ilişkin, "Kredi kartı kullanımı parasal istikrarı etkilemeyecek ve tu¨ketim talebini dengeleyecek s¸ekilde uluslararası standartlarda yeniden du¨zenlenecektir” ifadeleri yer aldı.
KREDİ KARTI KULLANIMI YÜZDE 140 ARTTI!
İktisatçı Semih Güven, seçim öncesinde Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurulu'nun (BDDK) kredi kartı limitlerinde bir sınırlamaya gittiğini ve bu kararı iktidara yakın kaynakların 'ihanet' olarak değerlendirdiğini anımsattı ve şunları söyledi:
"Bu adımların geleceği belliydi. Tüketici kredileri yıllık yüzde 59,71 olmuş, ağustos ayı enflasyonu ise yüzde 58,09. Tüketici kredileri enflasyon oranını geride bırakmış durumda. İç tüketimi canlı tutmak adına enflasyonda ciddi bir yükselişe izin verildi. Kredi kartıyla yapılan işlemler bir yılda yüzde 140 arttı.
Türkiye borçlu bir ülke, 162,8 milyar dolarlık ödememiz gereken bir borç var. Kurda yaşanan sert yükselişle bu borç sürdürülemez hale geldi. Faiz artışıyla birlikte ülkeye sıcak para girişinin planlandığını görüyoruz."
MERKEZ BANKASI'NIN FAİZ KARARI NE OLACAK?
İktidarın iç talebi canlandırarak yurttaşı tüketici kredilerine ve kredi kartlarına özendirdiğini belirten Güven, "Bunun sebebi alım gücünün azalması. Yurttaş borcu borçla kapatma yoluna gitmiş. Orta Vadeli Program'a baktığımızda şunu görüyoruz, harcamaları ve tüketimi kısarak enflasyonu düşürme isteği. Yine de seçimlerden önce çok ciddi bir kısma ve faiz artışı beklememek lazım" dedi.
Merkez Bankası'nın 21 Eylül Cuma günü açıklayacağı faiz kararına ilişkin tahminlerini aktaran Güven, "Piyasanın beklentileri var ancak iktidarın da piyasayı canlı tutmak için faizleri düşük tutması gerekiyor. Sınırlı olsa da bir artış olacaktır. Yaklaşık 250 baz puanlık bir artışta siyasi yönetim ile ekonomi yönetimi anlaşabilir. Faizlerin artması paranın piyasadan çekilmesi anlamına gelir. Bu olursa ekonomik anlamda canlılık azalır ve işsizlik artar. Yerel seçimlere kadar ciddi bir faiz artışı beklemiyorum" diye konuştu.
YURTTAŞIN YAŞAYACAĞI TRAJEDİ...
Kredi kartı limitlerinin düşürülmesi ve kredi faizlerinin arttırılmasının yurttaşı zor durumda bırakacağını söyleyen Güven, sözlerine iktidarın ekonomi yönetimine ilişkin eleştirileriyle son verdi:
"Ekonomik dengeler iktidar eliyle o kadar bozuldu ki faturanın az çıkması mümkün değil. Bu fatura yurttaşa kesilecektir. Yüzde 59,71'lik tüketici kredisinden bahsediyoruz ama bu üretim ile istihdama dayanmayan bir büyüme stratejisi.
Borçlar önümüze gelmiş olacak. Borçların ödenememesine dair ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Faiz artışı işsizliği beraberinde getirecektir, fabrikaların kapandığına şahit olabiliriz. Ekonomide durgunluk yaşanması kaçınılmaz. Yurttaşların yaşayacağı bir trajedidir, bankalar borçlar ödenmezse kapıya dayanır."