Sendikal nedenle işten atılan Agrobay işçileri, ürettikleri domatesleri alanlara seslendi: Koşullar insanca değil
Şirin Yıldırım, zaman zaman üç hafta izin yapmadan çalıştıklarını belirtirken Behice Karabulut işten atıldıklarında patronun “Bana başkaldıranın sonu bu” dediğini aktardı.
İrem KarataşGüncel verilere göre bugün Türkiye’de bir sendikaya üye işçi oranı sadece yüzde 14.76. Toplu iş sözleşmesine tabi işçi oranı ise bundan daha da az.
Örgütlenmeyi zorlaştıran yasal mevzuat ve özellikle işverenlerin sendikalaşmaya karşı katı tutumu, emekçilerin en temel ve doğal haklarını kullanmalarını engelliyor. Bu durum ayrıca, emekçilerin uzun yıllara dayanan mücadeleleri sayesinde ulaştıkları kazanımlarının “esnek çalışma”, “kıdem tazminatı fonu” gibi başlıklar altında saldırıya uğramasına neden oluyor. Ancak yaşanan bu sürece rağmen temel haklarını örgütlü mücadeleyle korumak isteyen emekçilerin sayısı da her geçen gün artıyor. Bunun son örneği ise Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler oldu.
İzmir’de kurulu Agrobay Seracılık’ta çalışan ve sendikalı oldukları için tazminatsız işten atılan Tarım-Sen üyesi işçiler, eylemlerini dün İstanbul’a taşıyarak Almanya ve Rusya konsoloslukları önünde basın açıklaması yaptı. Ürettikleri domateslerin ihraç edildiği ülkelere seslenen işçiler adına söz alan Tarım-Sen Başkanı Umut Kocagöz, yaşanan sürece ilişkin hazırladıkları raporu Agrobay ile iş yapan herkese ileteceklerini söyledi.
‘ŞİDDETE UĞRADIK’
Eyleme katılan işçilerden Şirin Yıldırım, fabrikadaki çalışma koşullarının insanca olmadığını, işverenin haftada bir gün tatili bile çok gördüğünü, zaman zaman üç hafta izin yapmadan çalıştıklarını anlattı. Yıldırım, “Buna rağmen ücret kesintisiyle de karşılaşıyoruz” dedi.
Ayten Yıldız da çalışma koşullarının iyileştirilmesi için sendikaya üye olduklarını ve bu nedenle işten atılan ilk kişi olduğunu vurgularken 11 yıllık işçi Behice Karabulut ağır koşullar nedeniyle sağlık sorunları yaşadığını anlattı. Karabulut, sendikalaştıktan beş gün sonra işten atıldıklarında patronun “Bana başkaldıranın sonu bu” dediğini de aktardı.
Direniş sürecinde polis ve jandarmanın şiddetine uğradıklarını, bir arkadaşlarının beyin travması geçirdiğini, bir arkadaşlarının bacağının kırıldığını anımsatan Karabulut, ayrıca kendisi hakkında yurtdışı çıkış yasağı konulduğunu dile getirdi.
İşçiler işten çıkış kodunun değiştirilmesini ve tazminatların ödenmesini, işe geri dönmek isteyenlerin ise geri alınmasını talep etti.