IMF'den Türkiye değerlendirmesi: 'Faizler artırılmalı, maaşlar düzenlenmeli'

Türkiye'de görüşmelerde bulunan IMF heyeti, değerlendirme raporunu yayımladı. Raporda, politika faizinin yükseltilmeye devam edilmesi gerektiği belirtilirken büyüme ve enflasyon tahminleri de açıklandı. IMF yayımladığı raporda, emekli maaşları ve çalışan ücretlerinde hedeflenen enflasyona göre artış yapılması gerektiğini savundu.

cumhuriyet.com.tr

Uluslararası Para Fonu (IMF) 4. Madde değerlendirmesi olarak adlandırılan yıllık üye ülke ekonomik değerlendirme çalışmalarında görüşmeleri tamamladı. 

25-29 Eylül tarihleri arasında Türkiye’de görüşmelerde bulunan heyet ilk değerlendirmesine ilişkin basın bülteni yayımladı. 

Türkiye için 2024 enflasyonu yüzde 46,0 olarak tahmin etti. IMF açıklamasında, politika faizlerinin piyasa faiz oranlarına kadar yükseltilmesi gereği savunuldu.

Ekonomim'de yer alan habere göre, Türkiye Masası Şefi James P. Walsh’ın başkanlık ettiği heyetin gözden geçirme sonrası yaptığı değerlendirmede, ekonomi yaklaşımdaki değişimin memnuniyetle karşılandığı ve olumlu sonuçlar vermeye başladığı belirtilirken, politika faizinin daha da yükseltilmesi gereği ileri sürüldü. 

FAİZLERİ ARTIRIN ÇAĞRISI

Açıklamada, “Yetkililer mevcut politikalardaki ivmeyi sürdürmelidir. Bu, enflasyonu düşürmeyi öncelikleyerek, beklenen-hesaplanan reel politika faiz oranını (ex-ante real policy rate) daraltıcı bölgeye getirmeyi, para ve kredi piyasalarının işleyişini iyileştirmek için mali düzenlemelerin serbestleştirilmesine devam edilmesini ve mali açığın kontrol altına alınmasını gerektirmektedir” denildi.

BÜYÜME TAHMİNİ GERİLEDİ

Politika değişikliğiyle büyümenin etkilendiği belirtilen değerlendirmede, 2023 büyüme tahmini yüzde 4’ten yüzde 3,2’ye çekilirken, 2024 büyümesi ise yüzde 3,2 oranında olacağı tahmin edildi. 

Enflasyon ise 2023’de yüzde 69,1, 2024’te ise yüzde 46.0 oranında tahmin edildi. IMF değerlendirmesinde, cari açığın 2024’te GSYH’nin yüzde 3’üne, düşeceği tahmini yapıldı.

'POLİTİKADAN VAZGEÇİLME İHTİMALİ' RİSKLER ARASINDA SAYILDI

Türkiye ekonomisinin depreme rağmen direncini koruduğu ve büyümenin bundan etkileneceği, geleceğe yönelik enflasyon beklentisinin hala yüksek olması ve geçmiş enflasyona bağlı ücret artışları nedeniyle enflasyonun yükselişi yönünde baskının sürdüğü belirtildi. 

Ekonomiye olan güvenin artmasıyla altına olan talepteki azalmanın düşmesi tahmini belirtilen açıklamada, bu durumun Merkez Bankası rezervlerine iyileşmeyi destekleyeceği kaydedildi.

IMF açıklamasında Türkiye’de tartışılan “politikalardan vazgeçilmesi” riski, diplomatik bir ifadeyle riskler arasında sayıldı ancak düşük ihtimal olarak değerlendirildi. Açıklamada, “(Genel) risklerin dengesi aşağı yönlü. Yurt içi cephede temel risk, şu anda sürmekte olan politika değişikliğinin güçlü ivmesini kaybetmesi, güvenin kaybedilmesi ve artan döviz talebi ve rezerv akışına yol açmasıdır” denildi. Dışsal olumsuz riskler ise emtia fiyatlarındaki yükseklik, ihracat pazarlarında talep yavaşlaması ve küresel finansal dengesizlik olarak sıralandı.

Buna karşılık, dış finansmanda beklenmedik olanlar dahil güçlü girişler, yatırımcı güveninin tam olarak kazanılması, güçlü döviz kurunun büyümeyi artırmasının büyümeyi artırırken, enflasyonu daha hızlı düşürebileceğine dikkat çekildi.

ÜCRET ARTIŞLARINA DÜZENLEME 

Açıklamada deprem harcamaları, ücret artışları ve çeşitli vergisel desteklerin kamu harcamalarını artırdığı ve genel açığın, 2023 sonunda GSYH’nin yüzde 5,5’ine kadar yükseleceği belirtildi.

Enflasyonla mücadeleyle uyumlu olması için merkezi yönetim bütçe açığının OVP’deki tahminin (OVP tahmini yüzde 6,4) altında olması gerektiği ileri sürüldü.

IMF açıklamasında, bütçe açığının bu seviyede azaltılması için, emekli maaşları ve ücretlere yönelik geçmişte gerçekleşen ve gelecek TÜFE beklentilerine yönelik ayarlamalardan vazgeçilmesi gerektiği savunuldu.

Enerji fiyat desteklerinin ayarlanması önerilirken, deprem harcamalarında da en fazla etkilenen ve korunması gereken kişilere odaklanılarak diğer gider azaltıcı seçenekler bulunması tavsiye edildi.