Ekonomik kriz derinleşiyor

Seçimin ikinci turuna dokuz gün kala piyasalardaki sıkışıklık arttı. Mevcut ekonomi politikalarının değişmesi gerektiğini söyleyen sanayici, çiftçi ve ekonomistler, “Bilimsel politikalara geçilmezse yolun sonu karanlık” yorumunu yaptı.

Ali Can Polat

Seçimin ikinci tur oylamasına 9 gün kala mali piyasalardaki sıkışıklık artıyor. Dolar/TL’de resmi kur 19.80’e dayandı, Kapalıçarşı ve bankalarda ise 22 lira seviyesinde. İhracatta düşüş başladı, cari açık katlanarak büyüyor, şirketler kredi bulamamaktan şikâyetçi. Mevduat ve kredi faizleri tutulamıyor. Yeni gelecek iktidarın uygulayacağı politikaları merakla bekleyen sanayici, çiftçi ve ekonomistler ise “Mevcut ekonomi politikaları sürerse yolun sonu karanlık” yorumunu yaptı. Merkez Bankası ise 2023’ün ilk “Finansal İstikrar Raporu”nda liralaşma stratejileri kapsamında politikaların çalıştığını ve mevcut politikaların süreceği mesajını verdi. 

AKP’nin 2018’de başlattığı “yeni Türkiye modeli” ekonomideki dengeleri altüst ederken Merkez Bankası da her gün yeni makro ihtiyati tedbirle durumu seçim sonuçlanana kadar idare etmeye çalışıyor. Merkez’in bankalara müşterilerini TL’ye çevirme baskısı artarken bankalar bu baskıya karşı TL mevduat faizlerini yüzde 39’lara kadar çıkardı. Kur korumalı mevduatta ise faizlerin yüzde 50’yi bulması bekleniyor. 

(Selva Demiralp)

"ÇARKLAR TIKANACAK"

Seçimlerin yeni ekonomi politikalarının belirlenmesi açısından önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Selva Demiralp, acilen ortodoks politikalara dönülmesi gerektiğini belirterek “Bankalar yüzde 35 faiz ödeyerek topladığı mevduatı yüzde 15 faizle şirketlere satmak durumunda. Bu sebeple ticari krediler önemli ölçüde kısıldı. Bunun şirketlere yansıması ise likidite bulunamaması ve sistemin çarklarının dönememesi demek. Bankaları bekleyen bir diğer risk ise yine regülasyonlarla bankaların tutması gereken sabit getirili tahvillerin ileride bir faiz artışı durumunda sermaye kaybı yaratacak olması” diye konuştu.

(Hüseyin Demirtaş)

Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı Hüseyin Demirtaş ise mevcut politikalar sürerse üretimde yaşanan krizin çok daha derinleşeceğini belirterek “Tarımın yapısal sorunları çözülmez, üretim maliyetleri böyle sürerse çiftçi bulamayacağız. ‘Üretmeyin dışardan alıyoruz’ kafasını değiştirmemiz lazım. Bunun sonu gerçekten vahim. Dillendirmek bile istemediğimiz bir korkunç tablo var önümüzde. Her ay farklı bir üründeki fiyat artışını konuşuruz” dedi.

(Ömer Karadeniz)

‘SANAYİYİ ZOR GÜNLER BEKLİYOR’

Plastik Sanayicileri Federasyonu Başkanı Ömer Karadeniz ise “Krediler durdu, dövizde durum malum. Ülkede seçim olur ama üretim bundan etkilenmemeli. İstihdam ve ihracatı riske sokarsınız, nitekim ihracat başka sebeplerle de düşüyor zaten. Yüzde 85-90 hammaddesi ithal olan bir sektör kredisiz ve döviz kullanmadan ne yapabilir? Biz katma değerli üretim yapıyoruz. Siyasetten bağımsız olarak söylüyorum bu uygulamalar devam ederse ülkede sanayiyi zor günler bekliyor” diye konuştu.

MERKEZ’DEN BİR İLERİ BİR GERİ

Merkez’in kararları ve tepki gelince attığı geri adımlar karmaşayı büyütüyor. Merkez Bankası, önceki gün, kredi kartı ile nakit avans ve kuyum harcamalarına menkul kıymetler zorunluluğu getirdi. Bazı bankalar böylece yüzde 1.36 olan kredi kartı nakit avans faizinden yararlanmak isteyen yurttaşın önünü keserek kredi kartlarını nakit avansa kapattı. Bu durum tepki çekince Merkez Bankası daha önce aldığı kararı değiştirerek 15 bin TL’ye kadar kredi kartı nakit avans ve kuyum harcamalarını istisnaya tabii tuttu.