EBSO Başkanı Ender Yorgancılar uyardı: Yılsonu enflasyonu yüzde 70-80
EBSO Başkanı Ender Yorgancılar: Avrupa’da bir yavaşlama söz konusu. Bu önümüzdeki günlerde ihracatımızı olumsuz etkileyebilir. Yurtiçinde de enflasyonun indirilmesiyle ilgili uygulanacak politikalar talepte bir yavaşlama yaşatırsa bu üretime yansır.
Şehriban KıraçEge Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, üyeleri arasında anket yaptıklarını kredi faizlerinin yüksek olması, kurlardaki belirsizlik, iç ve dış talepteki yaşanabilecek düşüşün en çok şikâyet ettikleri konular olduğunu vurguladı.
Bankaların bugün firmaların kredibilitelerine göre yüzde 30 ile 50 arasında değişen faiz oranlarıyla kredi verdiğini, yüzde 14 politika faiziziyle kredi veren banka olmadığına dikkat çeken Yorgancılar, “Merkez Bankası başkanı İSO’da ‘Kredi almayın kardeşim’ dedi. Neticede sanayicinin işi varsa, çeki, maaş ödemesi var; SGK ödemesi, ödenecek vergisi var. Bunları ödemek için mecburen bankalardan kredi alıyorlar” dedi. Ender Yorgancılar ile sanayicinin sorunlarını konuştuk.
- Üretici fiyat endeksi yüzde 145’e dayandı. Maliyetleri nasıl yönetiyorsunuz?
Enerjiye gelen zamlar, asgari ücret artışı döviz artışından kaynaklanan hammadde fiyat artışları... Bunları üst üste koyduğumuzda maliyet de artıyor. Firmalar fiyatları yükselterek bu işin içinden çıkmaya çalışıyorlar.
İş dünyası her zaman şuna dikkat eder: Fiyatları çok fazla artırmanız satışlarınızı artıracaksınız anlamına gelmiyor. Asgari ücrete ne kadar zam gelse de belli bir alım gücü var. Asgari ücrete zam geldiğinde ürün fiyatları da artıyor. Bu da enflasyona yansıyor.
- Merkez Bankası başkanının sanayicilere dönüm stok ve kredi açıklamaları vardı, gerçi sonra yanlış anlaşıldım dedi, ne diyeceksiniz, gerçekten stok yapıyor mu sanayici?
Zaten yanlış bir açıklamaydı. Kendisi de farkına vardı. Firmaların büyük çoğunluğunun işletme sermayesine ihtiyacı var. Kredi kullanıyorlar. Bunlarla stok yapmak kadar hatalı bir şey yok. Eğer gelecek üç-dört ayda aldığınız bir sipariş varsa bu taahhütleri yerine getirmek için ihtiyacınız olan hammaddeyi ya da yardımcı malzemeleri satın almak için stok yaparsınız. Yoksa şu anda stok yapacak bir ortam yok.
- Özel sektörün ciddi döviz borcu var onların ödenmesinde ne tür sıkıntılar var?
Yıllardır şunu söylüyorum, döviz geliriniz yoksa dövizle borçlanmayacaksınız. İhracat yapmıyorsan, burada ürettiğin malı TL ile satıyorsan niye döviz riski alıyorsun? Döviz geliri olmayan biri geçen yıl 1 milyon dolar borç aldıysa kurun geldiği seviye göre şimdi o borç 18 milyon dolar oldu. Bunu 6-7 ayda kazanabilme imkânın var mı, hiç kimse kazanamaz.
KREDİ ALMAYIN DEMEKLE OLMUYOR
- Piyasadaki kredi faizleri ile politika faizi arasındaki makas açılıyor, kredi bulabiliyor musunuz?
Bankalarda bugün firmaların kredibilitelerine göre yüzde 30 ile 50 arasında değişen kredi oranları var. Şu anda yüzde 14 politika faizi ile kredi veren bir banka yok. Merkez Bankası Başkanı İSO’da ‘kredi almayın kardeşim’ dedi. Ama almayınca da iş olmuyor. Neticede sanayicinin işi varsa, ödenecek çeki var, maaş ödemesi var; SGK ödemesi, ödenecek vergisi var. Bunları ödemek için mecburen bankalardan kredi alıyorlar. Firmaların özkaynak oranlarıyla borçluluklarına bakıldığı zaman Türkiye’nin genel yapısında bir kredi ihtiyacı olduğu görülüyor. Firmaların özkaynak borçlulukları artan maliyetler, döviz kurundaki artış ve ürün fiyatlarına maliyetlerin yeterince yansıtılmaması nedeniyle borçlar artıyor. Dolayısıyla firmaların nakit ihtiyacı da yükseliyor. Kredi kullanım ihtiyacı bunlardan doğuyor.
- Bu piyasa koşullarında bir yatırım ihtiyacı var mı?
Türkiye’de yatırım her zaman olur. Yatırım ihtiyacı var mı, var. Çünkü AB’ye yakınlığımız ve onların taleplerini hızlıca karşılama imkânına sahibiz. Navlun fiyatlarındaki artış nedeniyle AB ihtiyaçlarını bizden karşılıyor. Ama burada gözden kaçırılmaması gereken bir nokta da var. Avrupa’da bir yavaşlama söz konusu. Bu önümüzdeki günlerde bizim ihracatımızı da olumsuz etkileyebilir. Yurtiçinde de aynı şekilde enflasyonun indirilmesi ile ilgili uygulanacak politikalar da talepte bir yavaşlama yaşatırsa bu üretime yansır.
- Yani üretim durabilir mi?
Üretim için önümüzdeki süreçte birkaç risk var. Rusya-Ukrayna savaşından dolayı Avrupa bazı ürünlerde bize yöneldi. Uzakdoğu’da terminler uzun ve navlun fiyatları çok olduğu için buraya geliyorlardı. Bunlar artılarımız. Ama eksilerimiz de var. Avrupa’da yükselen enflasyon nedeniyle satın alma gücünden kaynaklı bir talep daralması olabilir. Yurt içinde ise bizde şu anda çok yüksek bir enflasyon var. Hükümetin uygulayacağı politikalarla talepte bir düşüş olursa bu da üretime yansıyacak.
KURDAKİ BELİRSİZLİK ENDİŞE YARATIYOR
- Şu anda üyelerinizden aldığınız en temel şikâyetler hangileri?
Üyelerimiz arasında anket yaptık. Kredi faizlerinin yüksek olması, döviz kurlarındaki belirsizlik, iç ve dış talepte yaşanacak düşüş üyelerimizin temel şikâyetleri arasında yer alıyor.
- Yatırımların hızlanması için hangi adımlar atılmalı?
Sanayici, istikrar ve önünü görebilmek ister. Önümüzü görebilirsek bunun sonucunda zaten yatırımlar gelecektir.
- İstikrar diyorsunuz ama sürekli de politikalar değişiyor, yeni kararlar alınıyor...
Merkez Bankası başkanının sarf ettiği stokçuluk kelimesi sanayicinin hak etmediği bir kelime. Eğer bir ülkede üretim yoksa kalkınmak hayaldir. Sanayi üretim endeksinin arttığı yıllarda Türkiye’nin büyümesinin yukarı yönlü geliştiğini görüyoruz. Bu anlamda sanayinin desteklenmesi, moral verilmesi gerekiyor. Bu açıdan istikrar önemli. Bu tip konumda oturan kişinin piyasaya moral verici konuşmalar yapması gerekiyor. Stokçu yerine enflasyonu nasıl düşürürüm demesi daha doğru olur.
YILSONU ENFLASYONU YÜZDE 80 OLABİLİR
- Yıl sonu enflasyon, büyüme, kur ve işsizlikle ilgili öngörüleriniz neler?
TÜİK’in, Merkez Bankası’nın açıkladığı rakamlar var, sürekli revize ediliyor. ÜFE ile TÜFE arasındaki makas çok açıldı. Bunun kapanması gerekiyor. Enflasyon yüzde 80’e geldi. Yılın bitmesine dört ay kaldı, bu sürede enflasyonu düşürmeye dönük ne tür tedbirler açıklanır bilmiyoruz. Tahminime göre yılsonu enflasyonu yüzde 70-80 arasında olur. Büyüme yüzde 3-4 arasında gerçekleşebilir.
Kur ile ilgili bir şey söylemek çok yanlış. Kur korumalı mevduat için 31 Aralık son gün, uzatılacak mı bilmiyoruz. Kurda çok telaffuz etmek istemediğim rakamları söyleyenler var, 20-22 TL olur diyenler var, bu tamamen dünya konjektürüne bağlı. İşsizlik bu yıl tek haneye inmez.
- Türkiye seçime gidiyor, sanayici olarak ne bekliyorsunuz?
Seçimin zamanında yapılması en büyük temennimiz. Yeni gelen hükümetin de bir an önce ekonomi ile ilgili enflasyonu düşürecek tedbirleri alması ve uygulamaya geçmesi en büyük temennimiz.