Birleşik Kamu İş'ten 'maaş zammı' protestosu
Birleşik Kamu-İş, yüzde 30’luk maaş zammını bordro yakarak protesto etti. Birleşik Kamu-İş Genel Örgütlenme Sekreteri Ahmet Kürtül, “TÜİK verilerini manipüle edenler, ülkede ısrarlı bir şekilde ekonomik kriz yokmuş gibi hissettirenler dahi gerçek enflasyon oranlarının gerçeği yansıtmadığını oldukça iyi bilmektedir. Yoksulluk sınırı altındaki maaşlarla geçinemeyen yurttaşlar, ay sonunu getirebilmek için bankalara borçlanarak yaşamak zorunda bırakılmaktadır. AKP iktidarı, böylesi bir ortamda emekçilere sefaleti ve açlığı layık görmüş, krizin faturasını bir kez daha kamu çalışanları ve emeklilerin sırtına yüklemiştir” dedi.
ANKABirleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu (Birleşik Kamu-İş), memur ve emekli maaşlarına yapılan yüzde 30’luk zammı, bugün Ankara’daki Ulus Meydanı’nda maaş bordrolarını yakarak protesto etti.
Birleşik Kamu-İş adına açıklama yapan Genel Örgütlenme Sekreteri Ahmet Kürtül, şunları söyledi:
“AKP İKTİDARI, KRİZİN FATURASINI BİR KEZ DAHA KAMU ÇALIŞANLARI VE EMEKLİLERİN SIRTINA YÜKLEMİŞTİR”
“Cumhurbaşkanı ve yandaş sendikanın kamu emekçilerine ve emeklilere layık gördüğü yüzde 30 zam, kamuoyunda bir zafermiş gibi lanse edilmektedir. TÜİK verilerini manipüle edenler, ülkede ısrarlı bir şekilde ekonomik kriz yokmuş gibi hissettirenler dahi gerçek enflasyon oranlarının gerçeği yansıtmadığını oldukça iyi bilmektedir. Yoksulluk sınırı altındaki maaşlarla geçinemeyen yurttaşlar, ay sonunu getirebilmek için bankalara borçlanarak yaşamak zorunda bırakılmaktadır. AKP iktidarı, böylesi bir ortamda emekçilere sefaleti ve açlığı layık görmüş, krizin faturasını bir kez daha kamu çalışanları ve emeklilerin sırtına yüklemiştir.
İktidar, devlet kurumlarının her birinde onlarca yerden maaş alan bürokratlara para bulurken; Beşli Çete’ye, yandaş medyaya ve AKP iktidarının tetikçiliğini yapan sosyal medya çetelerine para bulunurken kamu çalışanları ve emeklilerin yüzde 30 zamma muhtaç edilmesini emekçiler olarak kabul etmiyoruz. AKP iktidarının, ekonomik krizin ağır şartlarında asgari yaşam mücadelesi veren kamu emekçilerine, emeklilere acı reçete dayatmasını kabul etmiyoruz. Son bir yılda sebzeye yüzde 372,7, meyveye yüzde 215,4, pirinç ve makarnaya yüzde 150,6, bakliyata yüzde 109,7, ete ve balığa yüzde 94,1, asgari ücrete yüzde 54, elektriğe yüzde 96, doğal gaza yüzde 152, süt ve süt ürünlerine yüzde 150, ekmeğe yüzde 166, ayçiçeği yağına yüzde 125, tüm vergilere yüzde 122 oranında zam gelmişken kamu çalışanlarına ve emekliye yüzde 30 zam reva görülmüştür. Kamu çalışanları ve emeklilere alkışlar eşliğinde verilen yüzde 30 oranındaki zam, insanlık onuruna aykırıdır.
“KAMU ÇALIŞANLARI, ÖĞRENCİ GİBİ BİR ARAYA GELEREK ORTAK EVLERDE YAŞAMAYA MAHKUM EDİLMİŞTİR”
AKP iktidarının şatafatlı hayatını finanse etmek adına yurttaşlarımızın günden güne fakirliğe teslim olduğu bu günlerde doğal gaza, elektriğe, kiralara gelen zamlar, maaşlarımızın neredeyse tamamına yaklaşmaktadır. Kamu çalışanları, artan sabit giderlerini karşılayabilmek için dünyanın hiçbir yerinde karşılaşamayacağımız bir şekilde, adeta bir öğrenci gibi bir araya gelerek ortak evlerde yaşamaya mahkum edilmiştir.
Emeklilerimiz ise düşük emekli maaşları karşısında ömür boyu çalışmaya mahkum edilmiştir. TÜİK, sepet oyunlarıyla enflasyonu eksik hesaplamaya devam etmektedir. Kötü ekonomi yönetiminin yol açtığı yüksek enflasyonu gizleyerek bütün faturayı emekçilere ödetmektedir. TÜİK’in açıkladığı yıllık yüzde 64,7 oranındaki zammın yurttaşlar nezdinde bir karşılığı bulunmamaktadır.
“ENFLASYON FARKLARININ SEYYANEN MAAŞLARIMIZA YANSITILMASINI TALEP EDİYORUZ”
Halkın çarşıda, pazarda karşı karşıya kaldığı gerçek enflasyon, halkın enflasyonu verilerine göre yüzde 150,5 olarak gerçekleşmiştir. Yandaş sendika ve konfederasyonlar, yıllardır kamu çalışanları ve emeklilerin haklarının gasp edilmesine suç ortaklığı yapmaktadır. Kanunsuz bir şekilde toplu sözleşme masası kurulmadan kapalı kapılar ardında yeniden bir zam oranının belirlenmesini ve bizlere söz hakkı tanınmamasını kabul etmiyoruz.
Kamu çalışanlarının maaşları asgari ücretin ortalama 3 katı olduğu dönemlerden asgari ücrete eşit olduğu bir döneme girilmiştir. Açlık sınırında yaşamaya mahkum edilmiş kamu çalışanları olarak, zam oranları ile her altı ayda bir eritilen maaşlarımızın oranlarla değil yeniden rakamsal olarak belirlenmesini talep ediyoruz. Açlık sınırının 9 bin 59 liraya, yoksulluk sınırının ise 26 bin 124 liraya çıktığı bu günlerde en düşük kamu çalışanı maaşının yoksulluk sınırına, en düşük emekli maaşının ise asgari ücrete eşitlenmesini ve her ay enflasyon farklarının seyyanen maaşlarımıza yansıtılmasını talep ediyoruz.”
“CEBİMDEKİ BUZLAR BİLE HÜKÜMETİN VERDİĞİ ZAMLARDAN DAHA ÇOK CEBİMDE DURUYOR”
Büro Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Büro-İş) Genel Başkanı Alay Hamzaçebi ise bordo yakma eyleminin ardından cebindeki buzları çıkartarak, “Bunlar bile hükümetin verdiği zamlardan daha çok cebimde duruyor. Hükümetin verdiği zamlar eridi gitti” dedi.