Masraflar yükselirken çocuklar aç kalıyor

2024-2025 eğitim öğretim zili sorunlarla çaldı. Uzmanlar, çocukların beslenmesinden, artan okul masraflarına kadar birçok problemin acil çözülmesi için çağrı yaparken, AKP iktidarın politikaları nedeniyle eğitimin kalitesinin de düştüğünü aktardı.

Ece İçmez

Eğitim alanında yaşanan sorunlar büyüyor. Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ömer Ulaş Kırım, çocuklar için ücretsiz yemek ve su konusunda kamu kaynakları ve bütçelerin çocukların sağlıklı gelişimi için kullanılması gerektiğini belirtti.  Eğitim-Sen İzmir 4 No’lu Şube Başkanı İsmail Akyol, ailelerin okul ve kırtasiye masraflarındaki yüzde 70’i bulan artışlarla mücadele ettiğini belirterek, devletin eğitimde eşitlik sağlama sorumluluğunu hatırlattı. Veli-Der İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Turgut Aydın ise çocukların yoksulluğuna ve eğitim hakkının Anayasa ile güvence altına alındığını vurguladı. İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Nuri Seha Yüksel, ekonomik zorlukların çocukların beslenme sorunlarını artırdığını ve acil çözüm gerektiğini ifade etti. Dr. Yüksel, okulda dengeli bir öğün ve temiz suya erişimin sağlanması gerektiğini vurguladı. Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği Genel Başkanı Gökhan Bal ise Köy Enstitülerinin ilkelerini modern çağda yaşatmak gerektiğini belirterek, merkezi iktidarın eğitim ve kültür üzerindeki olumsuz etkilerini eleştirdi. ÇEDES ve MESEM gibi projelerin yetersizliklerine dikkat çeken Bal, bu projelerin çağdaş eğitim ve beceri kazandırma hedeflerine uygun olarak yeniden yapılandırılması gerektiğini söyledi.

Geçtiğimiz günlerde İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan İzmir Müfredata Hayır Platformu, eğitim masraflarındaki yüksek artışlara karşı tepki gösterdi. Eğitim-Sen İzmir 4 No’lu Şube Başkanı İsmail Akyol, dar gelirli ailelerin, okul ve kırtasiye masraflarındaki yüzde 70’lere varan artışlar nedeniyle büyük zorluklar yaşadığını ifade etti. Akyol, “Her geçen yıl artan eğitim masrafları, eğitimde eşitsizlikleri derinleştiriyor. Devlet, her bireyin eğitim hakkını eşit koşullarda sağlamalıdır. Eğitim masraflarının bu kadar yüksek olması, birçok aileyi ekonomik açıdan zor durumda bırakmakta ve çocukların eğitimine erişimini engellemektedir” dedi.

Veli-Der İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Turgut Aydın da eğitimdeki eşitsizliklere dikkat çekti. Aydın, “Ülkemizde her 3 çocuktan 1’i yoksulluk sınırının altında yaşıyor ve her 5 çocuktan biri okula aç gidiyor. Eğitim, Anayasa'nın 42. maddesiyle güvence altına alınmış bir haktır ve hiçbir kurum bu hakkı engelleyemez. Anayasa'ya göre, eğitim zorunlu ve devlet okullarında parasızdır. Bu bağlamda, çocukların okulda bir öğün sağlıklı ve dengeli beslenmesi, temiz suya erişimleri gibi ihtiyaçlarının da devlet tarafından ücretsiz olarak karşılanması gerekmektedir” şeklinde konuştu.

İZMİR TABİP ODASI’NDAN ÇOCUKLARIN BESLENME SORUNLARINA ACİL ÇÖZÜM ÇAĞRISI

İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Nuri Seha Yüksel, ülke genelinde yaşanan ekonomik sıkıntıların çocukların beslenme alışkanlıklarını olumsuz yönde etkilediğine dikkat çekti. Dr. Yüksel, “Uzun süredir devam eden ekonomik zorluklar, çocukların dengeli ve yeterli beslenmelerini zorlaştırıyor. Son iki-üç yıl içinde ekonomik sıkışıklık, ailelerin beslenme düzenini de olumsuz etkiledi. Bu durum, çocukların gelişimini ve eğitim süreçlerini etkiliyor. Aileler, artık sadece karın doyurmakla yetiniyor, dengeli beslenme sağlamakta zorlanıyor. Bu sorunun acil olarak çözülmesi gerekiyor” dedi.

Dr. Yüksel, İzmir Okul Yemeği Koalisyonu’nun (İZOK) bu durumu çeşitli açıklamalarla dile getirdiğini söyledi. Koalisyonun, çocukların okulda dengeli bir öğün alabilmelerini ve sağlıklı suya kolayca ulaşmalarını talep ettiğini belirten Dr. Yüksel, “Bu sorun sadece ailelerin değil, kamu idaresinin sorumluluğundadır. Çocuklarımızın sağlıklı ve dengeli bir şekilde beslenmesi için kamu idaresinin harekete geçmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

ÇOCUKLARIN SAĞLIK VE EĞİTİM HAKLARINA YÖNELİK ÖNERİLER

Dr. Yüksel, ekonomik zorlukların çocukların sabah kahvaltılarını yapmalarını zorlaştırdığını ve beslenme çantalarındaki kısıtlamaların aileleri daha da zor durumda bıraktığını ifade etti. “Çocuklar aç karnına okula gitmek zorunda kalıyorlar. Bu durum, sadece fiziksel sağlıklarını değil, psikolojik durumlarını da etkiliyor. Geleceğe umutla bakmalarını engelliyor” dedi. Dr. Yüksel, çözümün sadece bir başlangıç olduğunu ve eğitim bakanlığının bu konuya acil olarak çözüm getirmesi gerektiğini belirtti. “Çocuklarımızın dengeli ve yeterli bir öğün almasını sağlamak, temiz suya erişimlerini garanti altına almak, hepimizin görevidir. Bu sürecin, milli eğitim bakanlığının seçim bildirgelerinde yer alacak temel konulardan biri olana kadar devam edeceğiz” dedi.

KÖY ENSTİTÜLERİ VE EĞİTİM REFORMU ÜZERİNE ÖNERİLER

Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Genel Başkanı Gökhan Bal, Köy Enstitülerinin gerçek demokrasiye nasıl katkıda bulunabileceğini açıkladı. Bal, Köy Enstitülerinin, 1946'da iç koşulların baskısıyla fiilen kapatıldığını ve 1954'te resmen kapandığını belirtti. Küresel kapitalizmin yükselmesiyle birlikte, Köy Enstitüsü değerlerinin günümüze taşınmasının zorlaştığını vurguladı.

Bal, mevcut sandık demokrasisinin seçimle belirlenen yönetimlerin dört veya beş yıl boyunca karar almasına dayandığını, bu sistemin halkı yeterince bilinçlendirmediğini ifade etti. Köy Enstitülerinin özgürlük, eşitlik ve kardeşlik ilkeleri üzerine kurulu olduğunu ve bu ilkelerin Cumartesi toplantılarında uygulandığını söyledi. Bal, “Merkezi iktidar eğitim ve kültür yaşamımızı felce uğrattı, çocuklarımızı evrensel kültür değerlerinden uzak tutmaya çalışıyor. Şiddet kültürü kutsanıyor ve gençlerimiz karanlık örgütlerin etkisi altına alınıyor. Gerçek demokrasi için halkın etkin katılımının ve bilinçli seçimlerin yanı sıra özgürlük alanlarının genişletilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

EĞİTİMDEKİ ÇAĞDAŞ SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Gökhan Bal, Köy Enstitülerinde uygulanan ilkelerin günümüzde de hayata geçirilmesini önerdi. “Yerel düzeyde dayanışmacı iş birliği ve özgürlük alanları oluşturulacak ve zamanla tüm topluma yayılacak şekilde genişletilecektir” şeklinde konuştu. Ayrıca, mevcut eğitim projeleri olan ÇEDES ve MESEM hakkında eleştirilerde bulunarak, bu projelerin çağdaş eğitim ihtiyaçlarına cevap vermediğini belirtti. “ÇEDES gibi çağ dışı projelerden ve MESEM’in iş gücü yetiştirme amacını yitirmiş uygulamalarından vazgeçilmelidir. Eğitim sistemimizi modernize etmek ve köy enstitülerinin ilkelerini yeniden canlandırmak için adımlar atılmalıdır” dedi.

GIDA MÜHENDİSLERİ ODASI’NDAN ÜCRETSİZ OKUL YEMEĞİ VE SU ÇAĞRISI

Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ömer Ulaş Kırım, çocukların sağlıklı gelişimi için ücretsiz okul yemeği ve su sağlanması gerektiğini vurguladı. Kırım, yeterli ve dengeli beslenmenin her bireyin hakkı olduğunu, ancak ekonomik kriz ve yüksek enflasyon nedeniyle birçok ailenin sağlıklı gıdalara erişiminde zorluk yaşadığını belirtti.

Yetersiz beslenmenin çocuklar üzerinde olumsuz etkiler yarattığını ve eğitim başarısını düşürdüğünü ifade eden Kırım, Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında gıda yetersizliği yaşayan öğrenci oranının en yüksek olduğu ülke olduğunu açıkladı. Ayrıca, Şubat 2023’te başlatılan anaokullarına besin desteğinin geri çekildiğini ve bu durumun eğitime eşitlik sağlamadığını belirtti.

Çocukların okulda aç kalmaması için ücretsiz okul yemeği uygulamasının bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Kırım, 2 Mart 2024 tarihinde kurulan Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu'nun bu amaca ulaşmak için çalıştığını belirtti. Koalisyon, şu anda 12 ilde faaliyet göstermekte ve tüm Türkiye’ye yayılmayı hedefliyor.

Kırım, MEB’in okul yemeği programını acilen başlatmasını ve Uluslararası Okul Yemeği Koalisyonuna imza atmasını talep etti. "Çocuklar ülkemizin geleceğidir. Kamu kaynakları ve bütçeler, çocukların sağlıklı gelişimi için kullanılmalıdır." dedi.