KESK'ten Öğretmenlik Meslek Kanunu protestosu

KESK üyeleri, ÖMK’nin öğretmenlik mesleğini değersizleştirip iş güvenliğini tehdit ettiğini belirtti.

Şevval Aydoğan

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu, AKP-MHP tarafından Meclis’e sunulan ve Genel Kurul’da görüşülen Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı dün Kadıköy İskelesi’nde bir araya gelerek basın açıklaması düzenledi. 

“Laik, bilimsel, demokratik eğitimden uzak gerici, ırkçı müfredatın uygulatılacağı öğretmenlik meslek kanunu (ÖMK) kabul edilemez” başlığıyla yapılan basın açıklamasını grup adına KESK İstanbul Şubeler Platformu Sözcüsü Zeynep Kışlak Yıldırım okudu.  

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAKLAR 

Açıklamada, önceki gün Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu protesto için Meclis önünde basın açıklaması yapmak isteyen 11 Eğitim-Sen üyesinin gözaltına alınmasına tepki gösteren Yıldırım, “Ankara’nın göbeğinde, TBMM’in yakınında öğretmenlere, sendika ve konfederasyonumuzun yöneticilerine çetelere, mafyalara, rantçılara, depremde on binlerin ölümüne neden olan müteahhitlere kurulmayan barikatlar kuruldu, yasaklamalar getirildi. Defalarca TBMM Meclis parkına kadar yürüyüp parkta açıklama yaparak oturma eylemi yapacağımızı, eylemimizin tamamen barışçıl ve demokratik olduğunu ifade etmemize rağmen güvenlik güçleri iktidarın talimatıyla binlerce güvenlik gücünü karşımıza dikerek yasaklamada ısrar etmişlerdir. Çoğunluğu sendika MYK üyelerimiz, yöneticilerimiz olmak üzere 11 arkadaşımızı darp edip gözaltına alarak engellemiştir.  Konfederasyonumuz yürütme kurulu üyeleri, Sendikalarımız yönetici ve üyeleri yerlerde sürüklenmiş, hedef alınarak gözlerine gaz sıkılmıştır. Saldırıyı gerçekleştiren, haklarımızı kullanmamızı engelleyenler ve sendikal ayrımcılık suçunu işleyenler hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı ifade etmek istiyoruz” denildi.

"KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL"

Açıklamanın devamında Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenlik mesleğini değersizleştirdiği ve iş güvenliğini tehdit ettiği, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmediği vurgulanarak, “Bu kanun Özel okul ve kurslarda öğretmenlik yapanların başta taban ücret düzenlemesi olmak üzere temel ekonomik ve sosyal haklarına, ücret ve çalışma koşullarına ilişkin bir düzenleme içermemektedir. Gerçek bir meslek kanunu hazırlamak istiyorsanız, ILO ve UNESCO ortak belgesi olan; “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi” metnini esas alın. 5 Ekim 1966 yılında kabul edilen ve Türkiye tarafından da onaylanan bu tavsiye kararı, öğretmenlerin toplumsal statüsüne yönelik olarak bugüne kadar atılmış en önemli ve kapsamlı adımdır. Bu metin dikkate alınmadan hazırlanan bir Meslek Kanununu kabul etmemiz mümkün değildir” denildi.