Türkler de Rumlar da 48 yıldır hasret: Kapalı Maraş
Ağustos 1974 sonrası askeri bölge ilan edilen Maraş’ın küçük bir kısmı 8 Ekim 2020’de sivil ziyarete açıldı. Hüzün dolu yaşadıklarını anlatan Canan Kurtoğlu, “Onlara karşı düşmanlığımız yok ama Maraş Türk askerinin garantisi altında açılmalı” diyor.
Onur EvrenselKapalı Maraş, 48 yıldır sivil yerleşime kapalı olan dünyanın en güzide plajlarına ve otellerine sahip, Kıbrıs’ta bir vaha. Kıbrıslı Türk ve Rumların birlikte barış içinde çalıştığı bir bölge aynı zamanda. 2020’deki sinevizyonlu topu açılış töreninin ardından Maraş’ın Türk Yönetimi’nde açılması ciddi ciddi tartışılırken, Rumlar da Türkler de yaşadıkları, anılarını biriktirdikleri topraklara dönme çabasında.
Kapalı Maraş ya da bilinen adıyla Hayalet Şehir Maraş, 8 Ekim 2020’de sivil ziyarete küçük bir kısım olarak da olsa kapılarını açarak dünya gündemindeki kaybolmuş yerini tekrar aldı.
1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda çatışmalar sırasında Türk ve Rum aileler yedikleri yemekleri dahi yarıda bırakarak bölgeyi terk ettiler..
Şimdi ise Türkler ve Kıbrıslı Rumlar ortak bir paydada buluşuyor: “Tekrar geri dönebilmek...”
DÖNEMİN LAS VEGAS’I
1974 öncesi Akdeniz’in en ünlü tatil merkezlerinden biri olan ve iddialara göre otel rezervasyonları onlarca yıl ötesi için dahi olan, Kıbrıs Adası’nın en güzel sahiline sahipti Maraş.
Maraş’ta her ne kadar çoğunluk ve mülk sahibi olan Kıbrıslı Rumlar olsa da, bir tatil ve aynı zamanda büyük bir iş olanağı sağlaması bakımından Kıbrıslı Türkler’in de Maraş’a ilişkin birçok hatıraları mevcut.
KAPATILMA TARİHİ
Ağustos 1974 sonrası Maraş, askeri yasak bölge ilan edildi. 1976-77 yıllarında Maraş bölgesinin kuzeyinde kalan bazı sınırlı bölgeler iskâna açılarak önce güneyden göçmen olan Kıbrıslı Türkler, sonrasında da Türkiye’den gelen göçmenler yerleştirildi. Maraş bölgesi, 1974-1990 yılları arasında doğrudan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin parçası olan Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı tarafından idare edildi ve 1981’de resmen birinci derece askerî yasak bölge ilan edildi. 29 Temmuz 1990’da bölgenin kontrolü KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edildi. Bugün Maraş belirlenen güzergahta yürüyerek veya bisiklet kiralayarak saat 08.00 ile 17.00 saatleri arasında gezilebiliyor.
TÜRK YÖNETİMİ ALTINDA AÇILMALI
Canan Kurtoğlu, Maraş’ta 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı öncesi yaşayan yalnızca yedi Kıbrıslı Türk ailenin belki de hayatta olup, günümüze hatıralarını aktarabilen son kişisi. Canan Kurtoğlu, hüzün dolu hikâyesini Cumhuriyet Gazetesi ile paylaştı ve ekledi: “Maraş Türk Yönetimi altında açılmalı.”
Kıbrıs’ta Makarios’a karşı yapılan darbe sonrası zorunlu olarak harekete geçen Türkiye Cumhuriyeti 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nda Ada’nın %36’lık kısmını aldı.
Dönemin Las Vegas’ı Maraş ise siyaset bilimcilere göre bir koz olarak alındı ve sivil yerleşimden arındırıldı. Bu süreç savaş şartlarından dolayı çok hızlı oldu ve insanlar yemeklerini dahi masalarında bırakarak Maraş’ı terk etmek durumunda kaldı.
Çoğunluğu Kıbrıslı Rumların oluşturduğu mülk sahiplerinin dışında Kıbrıslı Türkler Maraş’ta genelde çalışan olarak bulunuyordu. Sadece 7 Kıbrıslı Türk aile Maraş’ta mülk sahibi olarak ikamet ediyordu. Bunlardan belki de hayatta kalan son isim Canan Kurtoğlu.
SEVİNDİK AMA...
Canan Kurtoğlu, 1952 doğumlu. Çocukluğunun ve gençliğinin en güzel anılarını Maraş’ta biriktirmiş. Canan Kurtoğlu’na Maraş’ı sorduğumda, ağlayarak konuşmasını bölmek durumunda kalıyor. Bir süre gözyaşı dökmesinin ardından söze başlıyor, “Maraş’ın açılmasına sevindik ama hepsi açılmadı. Evimize, çocukluk hatıralarımıza tekrar gitmek isterdik” diyor.
Canan Kurtoğlu’na Maraş’ı terk ettikleri günü sorduğumda ise, “O gün Lefkoşa’ya gitmeye karar vermiştik çünkü yakın bir zamanda milli bir bayram vardı ve bayramlık alışverişimizi yapacaktık. Gece yattık sabah kalktık, çok az bir ateş sesi ve çarpışma sesi vardı. Ama EOKA ve ‘Makarios’çular birbirlerini vuruyorlardı. Bize bir şey olmaz dedik çünkü biz Türküz.
Zaten 6-7 Kıbrıslı Türk aile vardık. Lefkoşa’ya geldik ve bayramlık aldık. Tekrar geri gideceğiz hayali kurmaya başladık.”
"5 GÜNE DÖNERİZ"
Canan Kurtoğlu ile konuşmamız tekrar hıçkırarak ağlamayla bölünüyor ve bu kez ben teselli veriyorum. Canan Kurtoğlu 48 yıl önce o gün yaşananları anlatmaya devam ediyor; “Daha sonra başladılar o yana geçemezsiniz diye. Sınırlarımızda Rumlar arabaları şişlemeye başladı. Her şeyimizi orada bıraktık. Kıyafetlerime oyuncaklarıma kadar... 5-10 gün geri gideriz diye planladık ama olmadı. Kardeşim benzincide çalışırdı. Annem siz geldiniz o kaldı diye ağlamaya başladı.”
KARDEŞİMİ AÇ SUSUZ BULDUK
Canan Kurtoğlu kardeşini anlatırken o gün yaşadıkları tekrar gözünde canlanıyor: “Barikatlar kapalıydı kardeşimin yanına Maraş’a gitme imkânımız yoktu. O arada bir araba bulduk parayla gittik ve kardeşimi tek başına evde aç susuz bulduk. Rumlar ona bir kötülük yapmamıştı. Hatta çalıştığı benzincinin sahibi Andrea isimli Rum ona bakmış. ‘Bu bana emanettir demiş Andrea... Bu ev onlarındır’ demiş. Aldım kardeşimi Lefkoşa’ya geldim.”
Kapalı Maraş’ın en azından bir kısmının turizme açılmasını sevinçle karşıladıklarını belirten Canan Kurtoğlu, Rumlarla aralarında bir sorun olmadığını söylüyor ve ekliyor: “Açıldığına çok sevindik. Tamamı açılsın ve gidelim ama maalesef şu bizim oturduğumuz ev hâlâ kapalı olan bölgede.
Eski mal sahipleri ya da onların çocukları olan Rumlar tabii ki bizim gibi istekte bulunacaktır dönmek için. Ama Türk yönetimi altında dönebilirler. Kendi evleri sonuçta satmak istemezler. Ben de açılırsa gideceğim kendi evime. Ama Türk yönetimi altında... Onlara karşı düşmanlığımız yok ama Maraş Türk askerinin garantisi altında açılmalı.”