Trump'a yargılandığı ceza davasında yöneltilen suçlamalar neler?
ABD eski başkanı Donald Trump'ın 34 ayrı suçtan yargılanmakta olduğunu biliyoruz. Bu suçları ve hangi kanıtlara dayandırıldıklarını araştırdık.
BBC TürkçeGeçen hafta eski ABD Başkanı Donald Trump hakkında bir ceza davası açılacağı açıklandı. Dün ise Trump'ın belgelerde sahtecilik yaptığı yolunda 34 ayrı suçlamayla karşı karşıya olduğunu öğrendik.
Aslında belgelerde sahtecilik yapmak "hafif suç" kapsamına girer ama iddianamede Trump'ın suçları "ağır" diye niteleniyor. Bu da Trump'ın yasadaki en yüksek sınırdan ceza alması halinde, hapis yatabileceğine işaret ediyor.
New York Bölge Savcısı Alvin Bragg, eski başkana getirdikleri suçlamalar hakkında "Özünde bugünkü dava elimizdeki birçok belge sahteciliği dosyasındakine benzer iddialar içeriyor. Bir kişinin, çıkarlarını korumak için ve hepimizin uymakla yükümlü olduğumuz yasalardan kaçınmak için defaatle yalan söylediği iddialar bunlar" dedi.
Hakkındaki bütün suçlamaları reddeden ve suçsuz olduğunu söyleyen Trump ise mahkemeden çıkarken hakkında dava açılmasını gerektirecek bir şey olmadığında ısrar ederek "Yasa dışı hiçbir şey yapılmadı" diye konuştu.
Bu konuda nihai kararı jüri verecek. Biz o zamana kadar ABD'de eski bir başkan hakkında açılan bu ilk ve tarihi ceza davasına biraz yakından bakalım.
34 SUÇLAMANIN TÜMÜ SUS PAYI ÖDEMELERİNE İLİŞKİN
Trump 34 kez "birinci dereceden muhasebe kayıtlarında sahtecilik yapmak" ile suçlanıyor.
Bu suçlamaların tümü de, Trump'ın avukatı Michael Cohen tarafından, 2016'da yapılan başkanlık seçimlerinden hemen önce, eski porno yıldızı Stormy Daniels'a, Trump ile yaşadığını iddia ettiği ilişki konusunda konuşmaması için yapılan 130 bin dolarlık ödemeyle ilgili.
Mahkeme belgelerinde Cohen'den "Avukat A", Stormy Daniels'dan ise "2. Kadın" olarak söz ediliyor.
İddianamenin başına eklenen dava konusunun özetinde savcılığın pozisyonu şöyle özetleniyor:
"Sanık Donald J. Trump, 2016'daki başkanlık seçimleri sırasında kendisi için zarar verebilecek bilgiyi seçmenlerden saklamak için işlenen suçu gizlemek için, New York'taki muhasebe kayıtlarında defalarca sahtecilik yapmıştır."
New York savcılığının Trump'a açtığı davanın odağında avukat Michael Cohen'in, Trump adına yaptığı "sus payı" ödemelerinin bedelini nasıl tahsil ettiği var. Trump, 2017'de başkan olduktan sonra Beyaz Saray'da Cohen ile bir araya geliyor.
Bundan kısa bir süre sonra ve 10 ay süreyle Trump, önce varlıklarının yönetimini yapan vakıf, sonra da kendi banka hesabı üzerinden Cohen'e çekler göndermeye başlıyor. Bu çekler, kayıtlara "avukatlık hizmetleri" olarak geçiyor ama Cohen, bunların aslında yaptığı sus payı ödemelerinin kendisine geri ödenmesi olduğunu söylüyor.
Dolayısıyla, savcılık bunu şöyle yorumluyor:
"Trump Vakfı tarafından tutulan ödeme kayıtları sahteydi. Gerçekte aralarında bir dava takip anlaşması yoktu ve bunlar Avukat A'ya 2017'de sunduğu hukuki hizmetler karşılığı yapılmış ödemeler değildi. Sanık, varlık fonunun hesaplarında kendisinin ve diğer kişilerin işlediği suçu gizlemek amacıyla sahtecilik yapılmasını sağlamıştır."
'HAFİF SUÇ' NEDEN 'AĞIR SUÇ' OLDU?
Savcı Alvin Bragg, Trump'ın, bu ödemelerin neden yapıldığını sahtecilik yaparak gizlediğini çünkü ödemelerin bir suçu gizlemek içinyapıldığını söylüyor.
Birine susması için par aödemek aslında yasa dışı değil ama bir siyasetçinin başkanlık kampanyasına katkıda bulunmak için para harcamak ama onu beyan etmemek, federal kampanya finansmanı yasalarını ihlal etmiş oluyor.
Trump'ın avukatı Cohen, Stormy Daniels'e yaptığı ödemeleri beyan etmemiş olduğu için böyle bir suçlamayla mahkum olmuştu.
Savcı Bragg, Cohen'e bu parayı geri ödemekle Trump'ın da suçla bağlantılandığını ve bu nedenle muhasebe kayıtlarında yaptığı sahteciliğin ağır suç haline geldiğini savunuyor.
Trump'ın avukatları ise bunun çok zorlama bir hukuki zemin olduğunu söylüyor ve davanın siyasi olduğunu savunuyor.
'SUÇ İŞLEMEYE YATKINLIK ÖRNEKLERİ'
Savcı Bragg, Trump'ın kampanyasından yapılan iki diğer sus payı ödemesi örneği veriyor.
Trump'ın Cohen'e, 2016 seçim kampanyasını yasa dışı bir şekilde etkileme çabası karşılığında olduğunu bilerek ödeme yaptığının, bu iki örnekle de desteklendiğini savunuyor:
"Sanık, 2016 başkanlık seçimlerini etkilemek üzere, hakkındaki olumsuz bilgileri tespit edip bunların yayımlanmasını engellemek suretiyle, seçilme şansını artırmak için diğer kişileri de içeren bir gizli plan yürütmüştür.
"Bu yasa dışı plan dahil olan kişiler, planı hayata geçirmek için seçim yasalarını ihlal etmiş ve New York'ta çeşitli kuruluşların muhasebe kayıtlarında sahtecilik yapmış ya da yapılmasını sağlamışlardır."
İddianamede, Trump'ın evlilik dışı bir çocuğu olduğunu söyleyen bir apartman görevlisine 30 bin dolar, Trump ile ilişkisi olduğunu iddia eden ikinci bir kadına 150 bin dolar ödendiği örnekleri de yer alıyor.
Trump bu kadın ile de ilişkisi olmadığını söylüyor. Bu ödemeleri de National Enquirer adlı derginin o zamanki yayıncısı David Pecker'in yaptığı kaydediliyor. Savcı Bragg, Pecker'in, kampanyaya zarar vermesi muhtemel bu bilgilerin gün ışığına çıkmaması için Trump ile işbirliği yaptığını söylüyor.
İddianameye göre Pecker bu hizmeti karşığında Trump'ın yemin törenine davet edilmiş.