Mısır'ın kararını emekli Büyükelçi Şafak Göktürk, Cumhuriyet’e değerlendirdi: 'Rahatsızlık var'
Ankara ile Kahire arasında geçen yıl başlatılan normalleşme süreci, Mısır tarafından askıya alındı. Mısır’ın açıklamasının ardından gözlerin çevrildiği Ankara, konuyla ilgili sessizliğini sürdürüyor. Ankara-Kahire hattında yaşanan gelişmeleri, 2005-2009 yılları arasında Türkiye’nin Kahire büyükelçiliği görevini üstlenen emekli Büyükelçi Şafak Göktürk Cumhuriyet’e değerlendirdi.
Hüseyin HayatseverGeçen yıl başlatılan normalleşme sürecinde Mısır’ın Türkiye’den iki temel beklentisi olduğunu belirten Göktürk, “İlerleme, Müslüman Kardeşler (MK) örgütünün İstanbul’da bulunan liderlik yapısının varlığı ile Türkiye’nin Libya’da MK destekli Trablus hükümetine verdiği destek konusunda yaşanacak bir değişime bağlıydı” dedi.
(Şafak Göktürk)
‘DİBEYBE İLE ANLAŞMAYA TEPKİ’
Türkiye ile Trablus merkezli Libya Ulusal Birlik Hükümeti arasında geçen hafta iki ülke arasındaki mevcut Askeri İşbirliği Anlaşması’nın geliştirilmesini amaçlayan ek protokolün de aralarında bulunduğu iki yeni savunma anlaşması imzalandığını anımsatan Göktürk, “Türkiye, Trablus hükümetiyle geçen ay başında hidrokarbon alanında işbirliği anlaşması da imzaladı. O dönemde Avrupa Birliği ve Yunanistan’la birlikte Mısır da bu mutabakata tepki göstermişlerdi ancak süreç askıya alınmamıştı. Öyleyse bu anlaşmayı kendileri açısından o nitelikte bir sıkıntı doğuracak bir gelişme olarak değerlendirmediler. Geçen hafta Trablus ile imzalanan iki anlaşma, Mısır tarafından sorun olarak görüldü. Bu anlaşmalar, Trablus ile Tobruk arasında mutabakat sağlanması girişiminin Dibeybe tarafından reddedilmesinden sonra gerçekleşti. Böylece Mısır’ın, Libya konusunda Türkiye’ye daha açık bir karşılık verme ihtiyacı duyduğu anlaşılıyor” ifadelerini kullandı.
‘RAHATSIZLIK VAR’
Mısır’ın, terörist olarak gördüğü MK destekli bir hükümetin Libya’da varlığından büyük rahatsızlık duyduğunu vurgulayan Göktürk, “Konunun bütününe baktığımızda izlenen politika, Türk dış politikasının sağlam parametreleri üzerinden ilerleseydi böyle bir noktaya zaten gelinmezdi. Esas itibarıyla bölgedeki tüm aktörler, Türkiye’de hükümet nezdinde öze ilişkin bir değişim olmadığını, sadece günün gerektirdiği ihtiyaç değişimi olduğunu görüyor” değerlendirmesini yaptı.