Deniz Berktay, Kiev'den bildiriyor: Savaş rüzgârları eserken

Ne var ki aydınlatılmayı bekleyen bazı olaylar sonucunda bu ümitler boşa çıktı. Türk yetkililerin “NATO’da savaşın bitmesini istemeyenler var” derken kimi kastettiği de ABD ve İngiliz Dışişleri bakanları yetkililerinin açıklamalarıyla belli oldu. ABD, II. Dünya Savaşı’nda Nazi Almanyasına karşı Sovyetler Birliği’ne silah ve malzeme yardımı yapmasını sağlayan kiralama ve ödünç verme programını bu sefer Rusya’ya karşı Ukrayna’yı desteklemek için yürürlüğe koydu. Böylelikle Ukrayna’ya kısa sürede sınırsız silah yardımının önü açıldı.

Eskiden Türkiye’nin arabuluculuk çağrıları Ukrayna’dan olumlu kârlılık görür, Türkiye’nin politikaları burada etkili olurdu. Ancak Türkiye’nin yakın bir gelecekte Putin ile Zelenski’nin görüşmesinin gerçekleşebileceğini söylemesine bu sefer Ukrayna’dan olumsuz yanıt geldi. Müzakerelerdeki Ukrayna heyetinin başkanı Mihaylo Podolyak, “Şu anda biz Türkiye’nin söylediği şekilde bu işi bugün veya yarın yapma imkânını görmüyoruz” dedi. Rusya’nın saldırgan tutumunun dışında, ABD ve İngiltere’nin Ukrayna’ya müdahalesi, yoğun silah sevkıyatına başlamaları ve “Savaşı sonuna kader götürün” şeklinde telkinlerde bulunmaları, Türkiye’nin buradaki ağırlığını azaltmaya başladı. 

SİLAH DESTEĞİ

Ukrayna Devlet Başkanı’nın bir diğer danışmanı Aleksey Arestoviç de Ukrayna’nın bu yardımlar sayesinde kısa sürede silah konusunda Rusya’nın önüne geçeceğini, o nedenle bir ay sonra Rusya’ya karşı taarruza geçebileceğini söyledi. 

Rusya da işi yokuşa sürmeye başladı. Putin’in bir danışmanı, Rusya’nın ele geçirdiği Ukrayna’nın Herson kentini bu saatten sonra Ukrayna’da kalmayacağını söyleyerek buranın Rusya’ya bağlanması gerektiğini ifade etti. Rusya, amiral gemisinin batırılmasından sonra kendisini tekrar caydırıcı bir ülke olarak göstermeye çalışıyor. Ukrayna Savunma Bakanı Oleksiy Reznikov’ın söylediği üzere buraları en azından birkaç hafta sürecek zor bir dönem bekliyor.