Londra’da Türk mutfağı kokusu
Kentin hareketli gastronomi sahnesinde Türk lezzetleriyle öne çıkan “The Mantl”, 2020 ve 2021’de art arda “En iyi fine dining restoran” ödülünü aldı. Geçen yıl ise bu başarıyı üçüncü kez yineledi. Forbes dergisi tarafından Londra’nın en iyi altı yeni restoranı arasında gösterildi ve Financial Times “Kentte nerede yenir?” bölümünde The Mantl’ı öneriyor.
Burçak ŞenerKuzeyde Hyde Park ve güneyde Victoria ve Albert Müzesi ile merkezde ise lüks Harrods mağazasıyla çevrelenen Londra’nın en gösterişli caddesinde yer alan “The Mantl”a ilk girdiğim anda çok etkilendim. Özellikle Avrupa’da Türk restoranları söz konusu olduğunda bir dönerci kısır döngüsü vardır ancak The Mantl, Londra’da Türk mutfağına hak ettiği itibarı sağlamış diyebilirim.
Londra’nın gözde semti Knightsbridge'in görkemi içinde konumlanan mekân, Londra gastronomisinin parlayan yıldızlarından. Anadolu ve Ege mutfağının özünü keşfetmek isteyenlere bir lezzet yolculuğu sunan restoranın kurucusu Serdar Demir ile buluşup Türk mutfağının dünya sahnesindeki yeri ve Londra gastronomisi üzerine keyifli bir söyleşi yaptık.
- Londra’ya okumaya geldiniz, sonra bu sektöre nasıl adım attınız?
Londra'da eğitim gördüm ve Queen Mary Üniversitesi’nden mühendislik alanında lisans ve havacılık mühendisliği alanında yüksek lisans derecesi kazandım. Gıda sektöründe ailemin 30 yıldır işlettiği başarılı restoranlar ve gıda işletmeleri zinciri ile pratik deneyim kazandım. Eğitimim ve tatillerim sırasında günlük operasyonlara etkin olarak katkıda bulundum ve bu deneyim işi derinlemesine anlamamı sağladı. Gayrimenkul ve mülk geliştirme sektöründe edindiğim deneyim de restoranları sıfırdan inşa etme ve yenileme konusunda yol gösterici oldu.
- Peki Londra’da bir Türk restoranı açma fikri nasıl gelişti?
Türk restoranlarının çoğu genellikle düşük profilli bölgelerde bulunur ve geniş bir kitleye hitap eder. Bu kitle Türk yemeğini ucuz, büyük porsiyonlar halinde sunar ve devasa et tabakları, ücretsiz salatalar ve ekmeklerle büyük topluluklar için uygundur. Türk mutfağının daha fazla tanınmayı hak ettiğine inanıyordum. Zengin mirası, cesur tatları ve çeşit çeşit pişirme teknikleriyle mangaldan tavaya, taş fırına kadar Türk mutfağı çok daha fazlasını sunabilir. Nicelik yerine kaliteye vurgu yaparak mutfağı çağdaş ve rafine bir şekilde sunmak istedim.
- Türk mutfağının Londra’daki diğer dünya mutfakları arasındaki yeri ne durumda?
Türk mutfağı diğer bilinen mutfaklar gibi büyük bir görkem ve kültürel derinlikle stilize edilmiş veya pazarlanmış değil. Londra’da yaygın olan kebap dükkânları, Türk yemeğinin ucuz, geç saatlerde tüketilen yiyeceklerle ilişkilendirilmesine yol açtı, bu da büyük bir dezavantaj. Ancak mutfağımızın gerçek gücü soğuk ve sıcak başlangıçlardan lahmacun ve pide gibi hamur bazlı yemeklere, güveçlere ve Osmanlı’dan kalma etkili reçetelere kadar çeşit çeşit sunumlarında yatmakta. Yaratıcı şefler için geleneksel tatlar ve pişirme yöntemlerine sadık kalarak Türk mutfağını yeniden keşfetmek açısından büyük bir fırsat var.
DAMAT TADINI ŞAŞIRTMAK
- Mönüyü oluştururken nelere dikkat ettiniz?
Müşterilerimize taze bir gastronomi deneyimi sunmak amacıyla yemeklerimizi yükselten yeni malzemelerle tanıtarak çağdaş bir yaklaşım benimsedik. Öncelikli hedefimiz insanların damak tadını şaşırtmak ve memnun etmekti. Sosyal medyaya büyük önem verdik, mutfağı yeni ve daha arzu edilen bir şekilde sunmak için öne çıkan yaşam tarzı içeriklerini kullandık. İç tasarımımız ve marka öykümüz de yeni bir hedef kitleye ulaşmamızda önemli rol oynadı. Knightsbridge’de başka bir Türk restoranının yerleşmediği bir alanda kendimize yer bulmamızı sağlamak için benzersiz ve etkili bir şey sunmak çok önemliydi.
- Neler var mönüde?
Geleneksel tariflere dayanan yenilikçi yemekler sunuyoruz. Mirası ve tanıdık tatları korurken her birine kendimize özgü bir dokunuş katıyoruz. Bunu sunumumuz, yeni malzeme seçimlerimiz ve tatları geliştirmemizle başarıyoruz, bu da her yemeği The Mantl’a özgü kılıyor. Mönüde soğuk ve sıcak başlangıçlar, özel yemekler, yan yemekler ve ızgara yemeklerden oluşan bir seçki bulacaksınız. Antep fıstıklı kuzu pirzola, kuru cacık ve iskendere kendimize özgü yaklaşımımız, The Mantl’da bulunan birçok benzersiz yemekten yalnızca birkaçı...
- Yemek tariflerinizi nasıl oluşturuyorsunuz?
Geleneksel yemeklere çağdaş bir dokunuş katarak sunumunu yeniden tasarlıyoruz. Bazen belirli bir yemeğin hazırlanmasında ve pişirilmesine modern pişirme tekniklerini dahil ediyoruz. Bu da özgün tatlara sadık kalırken sıra dışı bir yemek deneyimi yaratmamızı sağlıyor.
- En çok hangi yemeklere talep var peki?
En çok tercih edilen yemekler arasında karışık ızgara, kalamar ve kuru cacık, humus var.
- Yeni şubeler açmayı düşünüyor musunuz?
Londra’da ikinci bir şube açıyoruz. Ayrıca, New York, Türkiye ve Dubai’de yakın zamanda açılacak yeni şubeler ile küresel çapta büyümeye hazırlanıyoruz.
YERLİ RESTORANLARA YATIRIM
- Londra’daki restoranlar arasında rekabet nasıl? Siz bu rekabetin neresindesiniz?
Türk mutfağının potansiyelini daha fazla insanın fark etmesiyle rekabet oldukça yoğunlaştı. Lüks ve butik Türk restoranlarına yapılan büyük yatırımların yükselişi var. Lüks mekânlar, arkadaşlar ve aile ile kutlama dolu bir gece arayanlara hitap ederken butik yerler, olağanüstü tatlar arayan gerçek yemek tutkunlarına göre. Yenilik konusunda çıtayı sürekli yükseltmek giderek daha zorlaştı ancak kesinlikle bu zorluğa hazırız.
- Evet, kentte Türk restoranları oldukça fazla. Her köşesinde bir dönerci var. Dönerci kısır döngüsünü nasıl kırdınız?
Yaratıcı düşünmeli ve sıradan sınırların ötesine geçmelisiniz. Bu kısır döngüyü ancak böyle kırabilirsiniz.
ŞÖMİNE SICAKLIĞI
“The Mantl, bir zarafet ve sıcaklık simgesi olan ‘mantelpiece’ sözcüğünden esin aldı. ‘Şöminenin üzerindeki raf’ anlamına geliyor. Geleneksel olarak şömineler herhangi bir evin kalbidir. İnsanların yemek pişirmek, ısınmak ve anıları paylaşmak için bir araya geldiği yerdir. Birlik, zanaat ve tutku duygusunu temsil eder. ‘The Mantl’ ismini seçtik çünkü bu değerlerle mükemmel bir şekilde örtüşüyor, temsil ettiğimiz özün somutlaşmış hali.”
EN İYİ TÜRK RESTORANI
- Restoranınızda yaşadığınız en ilginç veya unutulmaz olay neydi?
Bu yıl Time Out dergisi tarafından Londra’nın en iyi Türk restoranı olarak tanınmak, kesinlikle özel ve unutulmaz bir andı…
- Londra yemek sahnesiyle ilgili neler düşünüyorsunuz?
Londra’daki yemek sahnesi esin verici, motive edici ve çeşitli... Buraya çok şey borçluyum.