Uzmanlar, olası bir kazada İstanbul’un suyuna kimyasal karışabileceğinin altını çizdi

İstanbul’un içme suyunu karşılayan Ömerli Barajı Havzası, organize sanayi bölgesi tehdidi altında.

Şeyda Öztürk

Kuraklıkla mücadele eden ve içme suyunu başka illerden karşılayan İstanbul’un su kaynakları yok oluyor. İlin en büyük su kaynaklarından olan Kuzey Ormanlarında mega projelerin tahribatı devam ederken baraj havzaları da tehdit altında.

Tuzla Tepeören Mahallesi’ndeki, 262 hektar yani 369 futbol sahası büyüklüğündeki tarım arazisi ve mera vasfındaki alanda “biyoteknoloji ihtisas organize sanayi bölgesi” (OSB) kurulumu için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 2022’de “Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) olumlu” kararı verildi. Bu kararın ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da alanı OSB ilan etti. 

20 BİN İNSAN ÇALIŞACAK

Bu projeyle birlikte 2009’da onaylanan 1/100.000 ölçekli “çevre düzeni planı”na göre, “Çevresel sürdürülebilirlik açısından kritik öneme sahip alan” ve “doğal ve kırsal karakteri korunacak alan” sınırları içerisindeki bölgede OSB çalışmalarına başlanacak. Proje kapsamında 160 sanayi kuruluşu, 200 KOBİ, 250 start-up’ın yer alması ve 20 bin insanın çalışması öngörülüyor. 

Bunun yanında proje, İstanbul’un yarısına yakınına içme suyunu karşılayan Ömerli Barajı Havzası içerisinde de kalıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) bölgenin korunması için Ömerli Barajı Havzası Taslak Koruma Planı hazırladı. Ancak Tarım ve Orman Bakanlığı’na sunulan plan, üzerinden bir seneden fazla geçmiş olmasına karşın onaylanmadı. 

‘HALK SAĞLIĞI RİSKTE’

Cumhuriyet, bölgeye kurulacak olan OSB’nin zararlarını Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Zeynep Karamanlı’yla konuştu. Projeden vazgeçilmesi gerektiğini belirten Karamanlı, “Ömerli Barajı’nın iki açıdan korunması gerekir. Öncelikle kendi niteliği ve su toplama kapasitesinin korunması lazım. Bunu yapmak için de fazla yapılaşmadan kaçınmak gerekiyor. Ekosisteminin devamı için korunmalı. Üzerinde kirletici herhangi bir şeyin olmaması gerekiyor. OSB projesiyle birlikte bölgede biyoteknolojik ilaç, açı ve gıda katkı maddeleri gibi ürünlerin üretimi olacak. Ürünlerin hepsi ciddi bir risk. Kaza, deprem veya şiddetli yağışla birlikte sahaya dökülen herhangi bir kimyasalın o alandan geçen veya yakın olan dereyle birlikte Ömerli Barajı’na ulaşma riski bulunuyor” dedi. 

Bölgenin kirletici etkilerden ve yapılaşmadan korunması gerektiğinin altını çizen Karamanlı, “Kimyasalların Ömerli Barajı’na ulaşması durumunda halkın yarsının suyunun kaynağı olan baraj risk oluşturacaktır. Bu da İstanbul halkının sağlığıyla oynama riskini oluşturan bir durum” diye konuştu.

KİMYASAL ÜRETİM YASAK

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Zeynep Karamanlı, “Bu projeyi kampüs gibi düşünebiliriz. ÇED raporundaki bilgilere göre, 20 bin kişinin istihdamı öngörülüyor. Ancak bu sayı günübirlik ziyaretçilerle birlikte 25 bine kadar çıkacak. Ayrıca halihazırda İSKİ’nin Su Havzaları Yönetmeliği’ne baktığımız zaman burada kimyasal üretimi yapmak yasak. Bununla birlikte yine İSKİ tarafından hazırlanan ve bakanlık onayını bekleyen taslak koruma planında da OSB  yapımı yasaklanmış durumda. Bakanlık tarafından onaylanmadığı için bugün bu projeden bahsedebiliyoruz” ifadelerini kullandı.

HUKUKİ SÜREÇ BAŞLADI

Hukuki yollara başvurduklarını belirten Zeynep Karamanlı, “Kuzey Marmara Otoyolu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve İstanbul Havalimanı gibi projeler, kuzeydeki su havzaları, meralar, tarım alanları ve ormanları tehdit eder hale geldi. Bu projenin de hassasiyetle korunması gereken su havzasına yapılmasını bir müdahele olarak görüyoruz. Hayata geçmesi durumunda yapılaşmanın artacağını öngörüyoruz” dedi.

102 GÜNLÜK SU KALDI

İstanbul’un suyunu sağlayan on barajdaki doluluk oranı kurak ve yağışsız geçen yazın ardından 37.64’e düştü. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’nden Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, “Bugünkü doluluk oranları ile İstanbul’un günlük su tüketimini baz aldığımız zaman, 102 günlük bir suyu kaldı demektir” dedi.