Balbay ve Haberal'a yine tahliye yok

Ergenekon davasında bakan mahkeme heyeti, '3. Yargı Paketi' kapsamındaki değişikliklere karşın, Balbay, Haberal, Başbuğ'un da aralarında bulunduğu 65 kişinin tahliye taleplerini reddetti. Karara tepki gösteren Mustafa Balbay, "Katiller dışarıda biz buradayız" diye bağırdı. Mahkeme heyeti, Cumhuriyet gazetesine molotofkokteyli atılması dosyası sanığı Bora Ballı ile iki kişinin tahliyesine karar verdi.

Balbay ve Haberal'a yine tahliye yok
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 27.07.2012 - 16:24

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, '3. Yargı Paketi'nin 6 Temmuz’da yürürlüğe girmesinden 21 gün sonra tutuklu sanıkların tahliye taleplerini karara bağladı.

Ergenekon davasının bugün görülen 210. duruşmasının sonunda mahkeme saat 17.40 sıralarında tahliye taleplerini değerlendirmek üzere duruşmaya ara verdi. Mahkeme heyeti kararını açıklamak üzere saat 18.40 sıralarında salona girdi. Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk, toplam 273 sanıklı davada, 68 tutuklu sanığın 6352 sayılı kanun kapsamında uygun görülecek adli tedbir sistemi uygulanarak tahliye taleplerine ilişkin kararın her sanık için ayrı ayrı ele alındığını bu nedenle kararın 58 sayfa olduğunu açıkladı.

Üye hakim Ercan Fırat tarafından okunan kararda, tutuklu ve tutuksuz sanık oranı karşılaştırıldığında, davada tutukluluğun istisna bir önlem olarak uygulanmadığının anlaşıldığı  belirtildi. Kararda tahliye taleplerinin reddine ilişkin  şu gerekçelere  yer verildi: “Sanığın atılı şuçları işlediğine dair kuvvetli şuç şüplesinin bulunduğu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi uygulamalarında, tutukluluk için makul suç şüphesinin yeterli görüldüğünün mahkeme içtihatlarında da belirtildiği, bu nedenle atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi bulunduğu, sanık hakkında daha hafif koruma tedbiri olan Adli Kontrol Tedbiri uygulamasının yetersiz kalacağı anlaşıldığından isnat edilen suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin bulunması nedeniyle tahliye taleplerinin reddine..”

Hakim Ercan Fırat, Mustafa Ali Balbay’a ilişkin kararı 41. sırada okudu. Karar okunurken CHP Zonguldak milletvekili Mehmet Haberal'ın fenalaşması üzerine salona çağrılan sağlık görevlileri müdahale etti.

Tuncay Özkan: Bana suçumu söyleyin

Hakim Ercan Fırat, 43. sıradaki Durmuş Ali Özoğlu’nun kararını okurken gazeteci Tuncay Özkan “Bunlar doğru gerekçe değil, bana suçumu söyleyin, yaptığınız yasaya aykırıdır” diye bağırdı.

Mustafa Balbay: Katiller serbest kaldı, bizler içerdeyiz

Özkan salondan çıkarılırken Mustafa Balbay da seyircilere dönerek “Buradan hasret ve hüzünle ayrılmayın. Burada yargılama yok, biz hukuk ve adaleti size emanet ediyoruz” diye seslendi. Balbay, bir sandalyenin üzerine çıkarak seyircilere şunları söyledi: “Biz hukuk ve adaleti size emanet ediyoruz. Herkesten rica ediyorum son 10 duruşmanın zabıtlarına bakılsın. Her şeyimizi alabilirler hatta özgürlüğümü bile ama moral gücümüzü asla alamazlar. Ayrıca son çıkan yasa ile birlikte kimler serbest kaldı, kimler içerde... Katiller serbest kaldı, bizler içerdeyiz bunu da unutmayın. Dışarı çıkarken taşkınlık yapmayın sakın malzeme vermeyin.”

Doğu Perinçek: Burası mahkeme değil. Fethullah Hoca divanı

Tutuklu sanık İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de karara “Burası mahkeme değil. Fethullah Hoca divanı”  diye tepki gösterdi. İşçi Partili tutuklu sanık Erkan Önsel de seyircilere seslenerek, “Bu karar göstermiştir ki bizim özgürlüğümüz Türkiye'nin özgürlüğüdür”  dedi.

Salonda yaşanan gerginlik nedeniyle Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk duruşmaya kısa bir ara verdi. Ara verilmesinin ardından Mustafa Balbay, kendisini dışarı çıkartmak isteyen jandarma görevlilerine “Dokunmayın” dedi. Diğer sanıklarda bu tartışmaya müdahale etti ve duruşmayı izlemeye gelen seyirciler alkışlarla protesto ettiler. Mahkemenin kararına tepki gösteren bazı tutuklu sanıklar Gençlik Marşını okudular.

Duruşma verilen aranın ardından tekrar başladı ve kararınokunması tamamlandı. Salona alınmaya CHP milletvekilleri tepki gösterdi.
 

DAVADA GÜNÜN GELİŞMELERİ

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi Yerleşkesi’nde görülen davanın 210. duruşması yapıldı. Duruşmaya 3.5 yıldır tutuklu bulunan CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli orgeneral Hurşit Tolon’un da aralarında bulunduğu 47 tutuklu sanık katıldı. Toplam 273 sanıkla davada, 7.5 aydan bu yana tutuklu olan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, dün de duruşmaya gelmedi.

Tanık sıfatıyla salona alınan Kürşat Yılmaz, “Savcı Zekeriya Öz, şüpheli sıfatıyla beni sorguladı. Sonra takipsizlik kararı verildi. Nasıl tanık olduğumu anlamakta güçlük çekiyorum” diye konuştu. Kürşat Yılmaz “Sedat Peker ile yaptığım bir telefon konuşmasını ve  Veli Küçük’ü tanıyıp tanımadığımı sordular. Ben Veli Küçük ile Ali Balkaner’in oğlunun cenazesinde karşılaştım. Ama bir görüşmem olmadı. Veli Paşa’ya saygı duyuyorum. Veli Küçük’ü basından şerefli bir Türk subayı olarak tanıyorum” diye konuştu. Ergenekon diye bir örgütten haberi olmadığını belirten Kürşat Yılmaz şu iddialarda bulundu: “Ben ‘Ergenekon’ diye bir örgüt olduğuna da inanmıyorum. Ben ‘valilerin, savcıların, hakimlerin albayların içinde  olduğu cemaate bağlı başka bir örgüt var’ dedim. 67 sene ceza aldım.” Kürşat Yılmaz’ın, sanık sıralarına bir süre bakması üzerine Başkan Hüsnü Çalmuk “Tanıdığınız kimse var mı” diye sordu. Kürşat Yılmaz, “Sedat Peker’e baktım” dedi. Başkan Çalmuk “Sedat Peker hastalığı nedeniyle gelemiyor” diye açıklama yaptı.

Tövbe ettim

Başkan Hüsnü Çalmuk, davada tanık olarak dinlenen Ali Balkaner’in “İhlas Holding’e olan borcunu Kürşat Yılmaz’in tahsil etmek istediğine” ilişkin iddialarını anımsattı. Çalmuk ayrıca tanık Yılmaz’a  “Veli Küçük’ün Kürşat Yılmaz’ı babalar üstü baba yapmak için teklifte bulunduğu” iddialarını anımsattı. Kürşat Yılmaz “Bunlar üretilmiş deliller. Atfı cürüm işte. Bana mafya diyenlere küfrettim.  Ben 1999’da yurtdışından döndükten sonra tövbe ettim. 5 vakit namaz kılıyorum, kendime tasavvufa verdim” diye konuştu.Hrant Dink cinayetiyle ilgili bildikleri olduğunu ve tanıklık yapmak için dilekçe verdiğini söyleyen Yılmaz “Mahkeme beni  tanıklık için çağırmadı” dedi.Kürşat Yılmaz şunları söyledi:
“Burada yargılananlar vatansever insanlar. Hepsine saygı duyuyorum. Bir tezgah sonucu yargılanıyorlar. Dün Kurtuluş Savaşı bugün Ergenekon. Türk milleti mutlaka bir çıkış yolu bulacak. Bu yargılamaların hesabını soracak.”

Çağrılan tanıkların gelmemesi nedeniyle duruşmaya saat 11.00 sıralarında ara verildi. Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde Gizli Tanık Yıldız’ın ifadesi  salondaki perdeye görüntüsü ve sesi bozularak yansıtılarak alındı.

Oto hırsızlığından hüküm giydiğini söyleyen Gizli Tanık Yıldız, Kandıra F Tipi Cezaevi’nde Ergun Poyraz ile kaldığını anlattı. Spora ve sohbete çıktıklarında Ergun Poyraz’ın da konuşmalarına tanık olduğunu anlatan  Gizli Tanık Yıldız  şöyle devam etti:
“Sedat Şahin ve Mehmet Sarıoğlu, başı çekiyorlardı, yani en havalı olanlardı. Ergun Bey geldiğinde sohbete katılırdı. Biz küçükler kenardan dinliyorduk. Mehmet Abi ‘Bu kitapları nasıl yazıyorsun’ diye sordu. Sedat Abi de Ergun Poyraz’a ‘Senin ağan kim’ diye sordu.  Ergun Poyraz ‘Bana bunları Tuncer Kılınç veriyor’ dedi.”

Gizli Tanık Yıldız, Ergun Poyraz, Sedat Şahin ve Mehmet Sarıoğlu arasındaki sohbetlerde Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın da adının geçtiğini ifade ederek “Bülent Arınç’ın Tayyip Erdoğan’a düşmanlığı varmış. Papa Türkiye’ye geldiğinde Ergün Poyraz, Emine Hanım ile (Erdoğan) buluşmuş. ‘Niye bizimle uğraşıyorsun’ demiş. Bu görüşmeyle ilgili Bülent Arınç’ın elinde kaset varmış. Ben duyduklarını anlatıyorum” diye konuştu.

Gizli Tanık Yıldız’a sorular yönelten tutuklu sanık Ergun Poyraz “Gizli tanık gazetelerden okuduklarını anlatıyor. Gazetelerde ‘Emine Erdoğan, Kürşat Tüzmen’in evinde kiminle görüştü’ diye haberler çıkmıştı. Ben hiçbir yerde Emine Erdoğan ile buluştuğumu söylemedim. Evet, Emine hanım biriyle buluştu. Emine Eroğdan’ın kiminle buluştuğunu zamanı geldiğinde açıklayacağım” diye konuştu.

Tutuksuz sanık ve Ergun Poyraz’ın eski avukatı Hüseyin Buzoğlu,  Gizli Tanık Yıldız’a çok sayıda soru sorarak “Gizli tanığın bildiği, duyduğu bir şey yok” dedi. Başkan Hüsnü Çalmuk, Avukat Hüseyin Buzoğlu’nu yorum yapmaması konusunda uyardı.

CHP’li vekiller izledi

Duruşmayı CHP Milletvekilleri Erdal Aksünger, Ali Özgündüz, Hasan Ören, Ali İhsan Köktürk, Birgül Ayman Güler, Mahmut Tanal ve Kadir Gökmen Öğüt ile eski MHP milletvekili Deniz Bölükbaşı da izledi.

Başkan Hüsnü Çalmuk, duruşma sırasında emekli Albay Dursun Çiçek’in avukatı ve kızı İrem Çiçek’i “İrem Hanım, hakkında tutanak tutulmuş. Bu olay bir daha gerçekleşirse sizi dışarı çıkarmak zorunda kalırım” dedi.

Başkan Çalmuk, konuşmak isteyen İrem Çiçek’e söz vermedi. Konuya ilişkin basın açıklaması yapan İrem Çiçek, müvekkili Dursun Çiçek’in yanına geçmesi nedeniyle hakkında tutanak tutulduğuna dikkat çekti. Çiçek, salonda avukatlar ile sanıkların yan yana gelmelerini engelleyen düzenlemeyi eleştirdi.

Duruşmada öğleden sonra firari şüpheli Tuncay Güney ve davanın tutuksuz sanıklarından Ümit Oğuztan’ın çalıştığı Strateji Dergisi Sahibi Turgut Büyükdağ tanık olarak ifade verdi  Tekirdağ’da yağ fabrikaları olduğunu belirten Turgut Büyükdağ, 1996 yılında 2 yağ fabrikasına Korkut Eken’in el koyduğunu anlattı.  Strateji Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmeni Ümit Oğuztan’ın kendisini Tuncay Güney ile tanıştığını anlatan Turgut Büyükdağ, “Tuncay Güney’in beni tanıştırdığı Veli Küçük Paşa’dan yardım istedim” dedi.

Büyükdağ, 1996 yılında dönemin Genelkurmay 2. Başkanı  emekli Orgeneral Çevik Bir, eski İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir, Susurluk davası hükümlüsü eski Adalet ve İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, eski MİT'çi Korkut Eken ve eski İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu’nun, kendisine ait iki fabrikaya “çöktüklerini” iddia etti. Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk’un “Çökmek derken neyi kastediyorsunuz” şeklindeki sorusu üzerine Büyükdağ, “Bana senet imzalatarak fabrikalarıma el koydular” diye konuştu.

Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir’in kendisine gözaltına aldırdığını belirten Büyükdağ “Bana bunları yapan ortağım İsmail Hakkı Özmen’in birlikte hareket ettiği, Mehmet Ağar, Hasan Özdemir, Abdülkadir Aksu, Korkut Eken ve Çevik Bir’di” dedi.

Büyükdağ, fabrika için Kürşat Yılmaz’ın kendisinden 50 milyon dolar istediğini öne sürerek “Veli Küçük araya girdikten sonra 25 milyon dolara indiler” dedi.

Dosyadaki ifadeleri okuyan Hüsnü Çalmuk “Osman Yıldırım kim” diye sordu. Büyükdağ “Osman Yıldırım, Veli Küçük’ün adamı” dedi. Çalmuk’un  “Danıştay saldırısı sanıklarından Osman Yıldırım var” sözleri üzerine Büyükdağ “Ben kendisini şahsen tanımıyorum. Ama o zaman Veli Küçük’ün adamı olarak bize geldi” diye konuştu.

Mahkeme başkanı Çalmuk, saat 17.40'ta “CMK 108. madde kapsamında tahliye taleplerinin değrelendirmek üzere” duruşmaya ara verdi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler