'Kararlarını gözden geçirsinler'
YSK, 7'si BDP'nin destekledigi toplam 12 adayin adayliklarini iptal etti. Siyasiler karara tepkili... TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ''Karar gözden geçirilmeli'' derken, en sert tepki CHP'li Baykal'dan geldi.
YSK, 7'si BDP'nin destekledigi toplam 12 adayin adayliklarini iptal etti.
YSK'nın kararını değerlendiren TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin de, "Karar parlamentonun misyonunu zayıflatmıştır" dedi. Şahin, "Demokratik vicdanın kabul edilebileceği bir karar değil. Şartlar müsaitse YSK kararı gözden geçirmeli" diye konuştu.
İçişleri Bakanı Osman Güneş de, "Anayasamıza göre, seçimler yargı organlarının denetimi altında yürütülür. YSK bağımsızdır. YSK'nın kararını değerlendirecek değilim" dedi.
DSP'li Türker: Bu durum seçimin demokratik işleyişini olumsuz etkileyecek
DSP Genel Başkanı Masum Türker, YSK'nin iptal kararını değerlendirdi.
12 Haziran'da yapılacak milletvekili seçimleri öncesi yaşanan durumun önemini vurgulayan Türker, ''12 bağımsız adayla ilgili kararda yasaya uygun bir şekilde memnu hakları iade edilenlerin seçime girmesinin idari olarak yolları araştırılmalı ve seçime girmeleri sağlanmalıdır.
Seçime girmemeleri ya da bu yarışın dışında bırakılmaları seçimin demokratik işleyişini olumsuz etkileyecektir ve gelecekte seçime yönelik meşruiyet tartışmasını açacaktır. DSP olarak bu vetoların idari kararlarla YSK tarafından değiştirilmesini bekliyoruz'' dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sorunun çözümü için TBMM'nin olağanüstü toplantıya çağrılması önerisini de değerlendiren Türker, ''Sayın Kılıçdaroğlu'nun 'Meclisi toplayalım ve seçim barajını yüzde 5'e indirip seçime öyle gidelim' önerisini seçimin ertelenmemesi koşuluyla destekliyoruz. Eğer Sayın Kılıçdaroğlu Meclis'in toplanarak gerekli kararı almasında samimiyse Meclis'in toplanmasına ilişkin önergeyi imzaya açsın, DSP'li vekil arkadaşlarımız gerekli desteği hemen vermeye hazırdır. 'Meclis'i toplayalım' söylemi yeterli değildir, CHP'nin imza toplama eylemine geçmesi gerekir'' diye konuştu.
CHP'li Tanrıkulu: Doğru bir karar değil
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada ''Doğru bir karar değil'' dedi.
Terör örgütü PKK'nın şehir yapılanması olduğu iddia edilen KCK ile ilgili dava duruşmasını izlemek üzere Diyarbakır Adliyesine gelen Tanrıkulu, burada gazetecilerin YSK'nın 12 bağımsız milletvekili adayının adaylığını iptal etmesiyle ilgili sorularını yanıtladı.
Adaylardan hem Hatip Dicle hem de Leyla Zana'nın mahkemeden memnu hakların iadesi kararı aldığını, bu nedenle bu kişilerin seçilmelerine hukuken engel olmaması gerektiği düşüncesinde olduğunu bildiren Tanrıkulu, şöyle dedi:
''Siyasal hiçbir mahkumiyetin Mecliste temsil edilmeye engel olmaması gerekir. Bu nedenle doğru bir karar değil. Ayrıca hukuken de ben doğru olduğunu düşünmüyorum. Memnu hakların iadesi kararı af dahil bütün sonuçları ortadan kaldıran bir yetkiye sahiptir. Ayrıca daha önce vekillik yapmış Gültan Kışanak ve Sebahat Tuncel'in de 4 yıl sonra bir daha milletvekili seçilmeyecekleri yönündeki YSK kararı da Türkiye'de hukukun garabetini ortaya koymaktadır. Bu karar bana göre sadece adayların adaylıklarının iptali ile sınırlı kalmayacaktır. Biz öteden beri bütün bunları görerek, Türkiye'de sorunların Mecliste çözülmesi açısından, seçim barajının düşürülmesini ve siyasal partiler yasası ile seçim yasasının değiştirilmesini ve demokratik hale getirilmesi gerektiğini ifade etmiştik. Bütün bu öngörülerimiz bugünler içindi ve Türkiye içindi. Türkiye'de sorunların barış içerisinde toplumsal uzlaşma içerisinde çözülmesiydi. Bu nedenle CHP'nin bu öngörüsü bir kez daha doğru çıkmıştır, sivil toplum örgütlerinin öngörüsü doğru çıkmıştır. AKP'nin bu inattan vazgeçmesi gerekir.''
Hamzaçebi: Zamanlama açısından doğru değil
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, uğradığı bıçaklı saldırı sonucu Acıbadem Maslak Hastanesi'nde tedavisi süren ressam Bedri Baykam'ı ziyaretinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
YSK'nin, 12 bağımsız milletvekili adayının, adaylıklarının iptaline ilişkin kararıyla ilgili soru üzerine Akif Hamzaçebi, şunları kaydetti:
''YSK'nin kararının, her şeyden önce zamanlama açısından doğru olmadığını düşünüyorum. Bu adaylar başvurmuşlardır. Eğer başvuru belgelerinde herhangi bir eksiklik ya da yanlışlık varsa adayların belgelerinin incelenmesine ilişkin süre içerisinde bu yapılabilirdi. Bunun yerine başka adaylar ortaya çıkabilir, onlar başvurabilirdi. Onların, bu başvuru yolunun, bu haklarının ellerinden alınmasına, bu haklarını kullanamamalarına yol açan kararı, demokratik açıdan doğru bulmuyorum. YSK bu kararı gözden geçirmelidir.
Ayrıca bu kişiler başvuru belgelerine ekledikleri sabıka kaydı belgelerinde savcılığın 'Herhangi bir sabıkası yoktur' belgeleriyle aday olduklarına göre, yargının, yani devletin kayıtlarında herhangi bir eksiklik varsa bunun sorumlusunun adayların olmaması gerektiğini düşünüyorum. Sorumlu, adaylar değildir. Kayıtlarda bir eksiklik varsa bu eksikliğe rağmen o belgeleri veren kişiler sorumlu olmalıdır. dolayısıyla sorumluluğu adaylara yükleyen bir anlayışı doğru bulmadığımı ifade etmek istiyorum.''
CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, YSK'nin anayasal bir kurum olduğunu vurgulayarak, ''YSK kararlarına herkesin itibar etmesi gerekir, ancak böyle tartışmalı bir karar karşısında da YSK'nın vermiş olduğu bu kararı gözden geçirmesi yönünde bir ihtiyacın olduğunu da ifade etmek gerekir. Bu düşüncedeyim'' dedi.
Numan Kurtulmuş: Seçime darbe vuruldu
HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, yazılı açıklamasında, verilen karardan kişilerin sorunu olmadığını, seçilme değil seçme hakkına ''darbe'' vurulduğunu söyledi.
''YSK'nın bu kararı, bütün Türkiye'yi ilgilendiren vahim sonuçlar doğurabilecek niteliktedir'' diyen Kurtulmuş, ''Demokratikliği ve adilliği yüzde 10 barajı nedeniyle zaten tartışma konusu olan 12 Haziran seçimleri, YSK'nın bu kararı ile demokratik meşruiyetini bütünüyle kaybetme noktasına gelmiştir. Endişe ederiz ki, seçimin güvenliğini, hatta ülke barışını ciddi bir şekilde tehdit edecek sonuçlar doğurabilir'' ifadelerini kullandı.
Bu kararın hazırlanmasının sonuçları itibarıyla siyasal olduğunu ileri süren Kurtulmuş, şöyle devam etti:
''Demokrasimiz açısından vahim sonuçlar doğurabilecek bu karardan esas olarak 9 yıldır iktidarda bulunan AK Parti sorumludur. Eğer AK Parti, Türkiye'nin demokratikleşmesi için elzem olan bu düzenlemeleri 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa Referandumuna koysaydı, bugün böyle bir garabeti yaşamayacaktık. Kararı demokrasi ve ülke barışı açısından kaygı ile karşıladık.
Hiç kimse bu durumu, 'mahkeme kararıdır, yapılacak bir şey yok' diye geçiştiremez. Gerekçesi ve dayanakları ne olursa olsun, bu karar 12 Eylül cuntasının vetolarını andırmaktadır. YSK tarafından verilen bu kararın hukukiliğini elbette hukukçular tartışacaklardır ama bu karar, hazırlanması ve sonuçları itibarıyla siyasaldır. Ayrıca, oy oranı düşük partilerin hazine yardımı almalarını engellemek için kolayca bir araya gelip yasa çıkaran AK Parti ve CHP, eğer yüzde 10 seçim barajını kaldırsalardı bunlar yine yaşanmayacaktı.''
İktidar ve muhalefete de çağrıda bulunan Kurtulmuş, AKP ve CHP'ye önemli bir görev düştüğünü, vakit geçmeden Meclisi toparlayarak, bu ''tehlikeli tabloyu'' düzeltecek Anayasal ve yasal değişiklikleri yapmalarını önerdi.
Kurtulmuş, ''AK Parti ve CHP oynadıkları demokrasi oyunundan vazgeçip; ülkeyi sürükledikleri çıkmazı görsünler. 12 milletvekilini paylaşmaları onlara bir şey kazandırmaz ama Türkiye'ye çok şey kaybettirir. Has Parti ilgili organlarını toplayıp bu vahim gelişmeyi değerlendirecek ve alınan kararı kamuoyu ile paylaşacaktır'' ifadelerine yer verdi.
BBP'li Topçu: Sandıktan hormonlu sonuçlar çıkacak
BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, yazılı açıklamasında YSK kararının ''siyasi bir karar olarak'' algılandığını belirtti. Kararın sonuçlarının da siyasi olacağını ileri süren Topçu, şunları kaydetti:
''Sandıktan hormonlu sonuçlar çıkacaktır. Bu da hem demokrasi hayatımız hem de toplumsal huzurumuz açısından sağlıklı sonuçlar doğurmayacaktır. Bu durum sürpriz olmuştur ve şuyuu vukuundan beter olmuştur. Mevcut durum seçim sonuçlarını direkt etkileyecek bir olaydır. Birileri bu kesimlerin daha fazla oy almasını mı istiyor acaba diye insan düşünüyor. Şiddete bulaşmamak kaydıyla bütün görüşlerin örgütlenme ve seçilme hakkına saygı duyulmalıdır. Türkiye'de uygulanan yüzde 10 seçim barajı seçmenin iradesinin sandığa yansımasını engellemektedir. Seçim barajı uygulaması bir kısım zorlama yöntemlerle aşılmaktadır.''
Topçu, açıklamasında seçim barajının ''makul bir seviyeye'' indirilmesinin toplumu rahatlatacağını da savundu.
Eski CHP lideri Baykal: Tuzak mı kuruyorsun?
Eski CHP lideri Baykal da, "Hata olduğunu önceden ilan et de aday olmasın. Tuzak mı kuruyorsun?" diye sordu.
Kararla ilgili bir değerlendirme de eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'dan geldi.
Baykal, kararın Türkiye'nin nasıl ciddi bir yönetim kriziyle karşı karşıya bulunduğunu açıkça ortaya koyduğunu söyledi.
Kararın üzüntü verici olduğunu kaydeden Baykal, "Hata olduğunu önceden ilan et de aday olmasın. Onu da yapmayacaksın. Tuzak mı kuruyorsun?" diye sordu.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu