Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Tembelliğe Övgü
PENCERE
Tembelliğe Övgü
Sabah tatlı bir dinginlikle uyandım, gerinerek balkona çıktım, şaşırdım, erik ağacının balkon camekânına vuran dalları tomurcuklanmış... Çiçeklenmenin eli kulağındadır.
Üstümdeki tembelliği, bahar yorgunluğuna yorumsayıp öğrencilik yıllarımı anımsayıverdim. Gençlikteki avarelik günlerinin mutluluğunu, insaf ancak uzun yıllar geçtikten sonra ayrımsayabiliyor. O dönemde sıra arkadaşlarımızı nasıl tanımlardık.
- Çalışkan..
- Hayta..
- Tembel..
- İnek..
Bizim zamanımızda çok çalışan öğrenciye iyi gözle bakılmazdı. Çaktırmadan çalışmak kurnazlığını yeğlerdik. Çalışkan öğrenci ‘ti’ye alınırdı. Avarelikle bıçkınlık gözdeydi. Hele bahar kapıyı bir aralasın, okulda kim tutabilirdi bizi?.. Doğayla buluşmamızı kim engelleyebilirdi?.. Kim yasakları takardı?.. Başını kitaptan kaldırmayan inek uyarılırdı:
- Yeter ulan!..
*
Çok şey değişti aradan geçen zamanda; burjuvazi palazlandıkça değer yargıları da dönüşüyor; artık çalışkan öğrenci el üstünde tutuluyor.
Neden?..
Çünkü köylülük geride kalıyor, sanayileşmenin koşulları öne çıkmaya başladı.
Peki, köylü tembel mi?..
Hiç kuşkusuz köylünün de çalışkanı var, tembeli var; ancak, ekip biçmek mevsimliktir; baharda ekip yaz sonu hasadını yapacak; sonra kış uykusuna yatacaksın.
Köylü değil, tarım toplumu tembel!.. Neydi eski düzen?.. Derebeyi ya da senyör yan gelip yatar, köylü mevsimlik çabalar. Bir zamanların Avrupası’nda, aristokrat için en büyük ayıp çalışmaktı; büyük toprak sahibi, kralın ve kilisenin çifte güvencesinde soyluluk taslarken kimse elini sıcak sudan soğuk suya sokmazdı.
Ya Doğu’da?..
Tembellik baş tacıydı; uyuşukluk yaşamın tadı sayılır, miskinliğin felsefesi üretilirdi.
*
Sanayi toplumunda fabrikaların gürültüsü yılın dört mevsiminde sürer, makinelerin uğultusu insanın başını döndürür. İşçi sabahın köründe çalışmaya başlayacak, akşam karanlığı bastığında soluk alacak!.. Sekiz saatlik işgünü için emekçi kanı dökülmedi mi!..
Neden?..
Burjuvanın burnu soylu bir av köpeği gibi para kokusu almıştı.
Sanayi devriminden sonra çalışmanın erdeminden söz açılmaya başlandı, alın terinin hakkını vermek yolunda politika üretildi, ideolojilerin kaynağını oluşturdu çalışmak!.. Tembellere dünyayı zehir etmeye başladık. Hem avarelik için vakit mi vardı! Yalnız kişiler değil, ülkeler de birbirini geçmek içip soluk soluğa yarışmalıydı.
Neyse ki bu anlaşılmaz çalışma hummasının önüne geçecek numaraları düşünen akıllı insanlar eksik değil; işçinin yerini tutacak robotların üretimi günden güne artıyor; tarımın tembelliğini endüstrinin çalışma seferberliğine dönüştüren teknoloji artık bir başka yaşamın ufuk çizgisini yakalamış gibi...
Eskiden köleler çalışır, efendiler de şiir yazıp müzik dinleyerek laklak ederlerdi. Şimdi kölelerin yerini robotlar mı tutacak?.. İnsan robotların çalışıp ürettiği bir dünyada, rahatça tembelliğin tadını mı çıkaracak?..
(27 Şubat 1997 tarihli yazısı)
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Kalben ödül gecesine 'erkek' olarak katıldı
- İstanbul'un suç haritası belli oldu
- Önce kağıdı yırttı, sonra valizi çıkardı!
- Tapuda yeni dönem başlıyor!
- Parlamento sıkı yönetim kararını geçersiz saydı!
- Devlet Bahçeli vekaletini akrabasına verdi
- Suriye'de 'karşı saldırı' öncesi hareketlilik
- Antalya'daki sır ölüm dünya basınında!
- AYM o maddeyi iptal etti, tazminat yolu doğdu
- Naci Görür'den 'fay' değerlendirmesi!