Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
'Fetih Bayramı' Başlarken...
PENCERE
İLHAN SELÇUK
‘Fetih Bayramı’ Başlarken...
Fetih nedir?..
“Bir kenti ya da ülkeyi silah zoruyla ele geçirmektir.”
Osmanlı’nın dış dünyaya bakışında iki sözcük önemlidir; biri ‘cihat’, öteki ‘fetih’...
İkisi de çağdaş devletler hukukunda yasaktır; uygarlığın sözlüğünden silinmiştir; Birleşmiş Milletler Anayasası’na aykırıdır.
*
İstanbul Anakent Belediyesi, bu yıl ‘fetih bayramı’nı görkemli biçimde kutlamaya hazırlanıyor.
Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u 29 Mayıs 1453’te fethetmişti. O dönemde ‘fetih’ (ya da işgal) konusunda bugünkü gibi ortak bir hukuk oluşmamıştı; ‘uluslararası toplum’ yoktu; devletler, zor gücüyle, topraklarına toprak katıyorlardı; İstanbul’un Türkler tarafından ele geçirilmesi bu ortamda gerçekleştirildi; bir çağ açtı.
Evet İstanbul Anakent Belediyesi 1997’de ‘fetih bayramı’nı coşkuyla kutlayacak; ama, anlamı ne bunun?..
*
Fransız Paris’i, Rus Moskova’yı, İngiliz Londra’yı, İsveçli Stockholm’ü “fethettim” diye bayram yapar mı?..
Bizim yanılgımız, Osmanlı dünya görüşünün Atatürk’ün ölümünden sonra hortlamasından doğuyor. Osmanlı döneminde ‘yurt’ yoktu, ‘mülk’ vardı; ‘vatan’ kavramı, aydınımızın bilincine Namık Kemal’le birlikte işlenmiştir.
‘Mülk’ fethedilen toprakların tümüdür, sınırları belirsizdir, durmadan değişir. Oysa bizim ülkemizin sınırları Lozan’la saptandı. Atatürkçü düşüncede ‘fethetmek’ diye bir kavram yok!.. “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesi, devletin dünya görüşüdür.
Aklı başında olan “Ben ülkemin en büyük kentini fethettim” diye her yıl bayram yapar mı?..
İstanbul bizim yurdumuzun bir parçası!..
*
Refahçılar bu yıl İstanbul’un ‘fetih bayramı’nı geçen yıllardan daha cafcaflı törenlerle kutlayacaklar; bu yolda geniş bir program hazırlandı.
Peki, bu tören ve toplantılarda Mustafa Kemal Atatürk’ün adı geçecek mi?..
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, emperyalist düşman, yenik Osmanlı Devleti’nin başkenti İstanbul’u 16 Mart 1920’de işgal etti.
‘İşgal’ Kurtuluş Savaşı’nın sonuna dek sürdü. ‘Zafer’ kazanılıp düşman yenilgiye uğratıldıktan sonra, Türk ordusu 6 Ekim 1923’te İstanbul’a girdi.
O gün herkes sevinçten ağlıyordu.
Güzel İstanbul üç yılı aşkın bir süre, yabancı işgal ordularının boyunduruğu altında yaşamıştı...
İstanbul elden gitmişti.
Kim kurtardı İstanbul’u?..
Atatürk!..
*
Gazi Mustafa Kemal, İstanbul’u düşmandan kurtarmasaydı; şimdi ‘fetih bayramı’ yapılabilir miydi?..
‘Fetih bayramı’nda bu gerçeğin açıklanıp aydınlanması gerekmiyor mu?..
Atatürk olmasaydı, İstanbul’a yeni cami yaptırmak şöyle dursun; camilerin çoğu kiliseye çevrilecek, kubbelerinde kilise çanlarının sesi yankılanacaktı.
Bugün “Taksim’e cami” üzerine siyaset yapanlar, bu gerçeği bilmezler mi?..
*
‘Fetih bayramı’nda bütün bu gerçekler çocuklarımıza anlatılmalıdır; bu konuda her şeyden önce TV’lere iş düşüyor.
(23 Mayıs 1997 tarihli yazısı)
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Kalben ödül gecesine 'erkek' olarak katıldı
- İstanbul'un suç haritası belli oldu
- Önce kağıdı yırttı, sonra valizi çıkardı!
- Tapuda yeni dönem başlıyor!
- Parlamento sıkı yönetim kararını geçersiz saydı!
- Devlet Bahçeli vekaletini akrabasına verdi
- Suriye'de 'karşı saldırı' öncesi hareketlilik
- Antalya'daki sır ölüm dünya basınında!
- AYM o maddeyi iptal etti, tazminat yolu doğdu
- Naci Görür'den 'fay' değerlendirmesi!