İlhan Selçuk

Devlet Baba Derinleşti...

02 Aralık 1997 Salı

PENCERE

İLHAN SELÇUK

Devlet Baba Derinleşti...

Geçen gün “Devlet Baba”ya rastladım, harmaniyesini uçura uçura yürüyordu.

Seslendim:

- Devlet Baba, Devlet Baba!..

Dönüp bakmadı.

Bağırdım:

- Devlet Baba, Devlet Baba!..

Aldırmadı.

Bizim kırk yıllık Devlet Baba’mız Sağır Sultan mı olmuştu?.. Koştum, harmaniyesinin eteğinden yakaladım, çektim; döndü, baktı:

- Ne istiyorsun?..

- Size ‘Devlet Baba’ diye kaç kez seslendim, bakmadınız; kulaklarınız ağır mı işitiyor?..

Kaşını çattı:

- Ben artık Devlet Baba değilim, kimlik değiştirdim; ‘Derin Devlet’ benim yeni adım...

- Kim koydu bu adı?..

- Seninkiler...

Hoppala, ‘benimkiler’ de kim?..

Birden anladım; benimkiler, dönek sosyalistler, pişman komünistler, tövbekâr Marksistler, eski devrimciler, yeni mandacılar, enteller...

Peki, Devlet Baba’ya birdenbire “Derin Devlet” adını neden taktılar?..

*

Eskiden “Bizimkiler”in ağzında “Derin Devlet” yoktu; “sermaye sınıfı” vardı.

Artık “Büyük Sermaye”nin sofrasında tıkınıp, “Büyük Patron”a çanakyalayıcılık yaptıklarına göre “sermaye sınıfı” lafını ağzına almak bizimkilerden hangisinin haddine düşmüş!.. Marksizme göre devlet egemen sınıfların baskı aracıdır; bizimkiler ise şimdi egemen sınıfların “şamar oğlan”ı durumundalar; bu yolda hizmet verip büyük paralar kazanıyorlar.

Çok üstüne varırsan bizimki:

- Ben dönmedim, diyor, dünya değişti.

Dünya hep değişecek...

Marksizmin temel ilkelerindendir eytişimsel değişim; ama, değişmek başka, dönmek başka!.. YDD çıkalı, yeryüzüne yayılmış yoksul toplumlarla zengin egemenler arasındaki uçurum daha derinleşti; sınırları silen çokuluslu şirketler ulus devletleri ketenpereye aldı; finans kapitalin avucu içinde devlet, yani “rantiyeci sınıf”ın...

*

Bizimki Başbakan’la çok yakın...

Bir telefon...

Bir randevu...

Baş başa...

Bizimki bakanlarla altın beşik kol bilezik oyunu oynuyor...

Sabah akşam birlikteler...

Dış gezilerde devletin uçağına gazeteciler cümbür cemaat dolduruluyor...

Dışişleri, İçişleri, MİT Başkanı, Emniyet Müdürü, genel müdürlerle bizimki enseye tokat, yanağa çimdik, kol kola, sarmaş dolaş...

Devletle al takke ver külah...

*

Körebe mi oynuyoruz?..

Saklambaç mı?..

Bizimkilerle iktidar kodamanları, “derin devlet”ten yakınacaklar, bakanlarla viskiyi yudumlarken “derin devlet”i çekiştirecekler...

Yetkiyi ve sorumluluğu üstlenen hükümetler halktan özür dileyecekler:

- Ah şu ‘derin devlet’ olmasaydı, ben bu devleti gül gibi idare ederdim, ama, ne yapayım!..

(2 Aralık 1997 tarihli yazısı)

    



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Patrikhanenin Sicili... 11 Haziran 2012
Mumcu'nun Saptamaları... 7 Haziran 2012

Günün Köşe Yazıları