Oktay Ekşi özür diledi

İkizdere Vadisi'ne santral yapımıyla ilgili köşe yazısında AKP'ye yönelik ağır ifadeler kullanan gazeteci Oktay Ekşi, bugün "Ayarı kaçırmışım" diyerek özür diledi.

Oktay Ekşi özür diledi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 30.10.2010 - 13:41

Hürriyet Gazetesi baş yazarı Oktay Ekşi, İkizidere Vadisi'nin SİT alanı ilan ediilmesinden sonra oraya santral kurmak isteyen hükümetin farklı yöntem arayışına girişini eleştrdiği yazısında "ayarı kaçırdığını" belirterek özür diledi. Ekşi, köşe yazısını gece prova baskısından düzeltirken bu hatayı yaptığını, ancak yazıyı basılı gazetede gördükten hatasını farkettiğini belirtti.

Ekşi'nin "Ayarı kaçırmışız" başlıklı köşe yazısı şöyle:


"Okuyucudan tepki gelmese belki unutup gidecektik. Ama “Bu düpedüz hakaret anlamına geliyor” türü uyarılar üzerine dönüp bakınca, itiraf edelim, “Lafın hem ayarını kaçırmışız, hem de seviyesini çok düşürmüşüz” diye çok rahatsız olduk. Önce kimi rencide etmişsek tüm içtenliğimizle özür diliyoruz.

Gelelim şimdi hikâyenin kendisine:

Bize yani Hürriyet’in köşe yazarlarına kendi yazılarını, “eğer ifade düşüklüğü, bilgi yanlışı, eksik anlatım gibi bir kusur varsa düzeltmesi için” bir fırsat verilir yani ya evine gazetenin erken baskıları gönderilir veya yazısı fakslanır.

Bu profesyonel mükemmeliyetçiliğin gereğidir ve yıllardır yapılır.

Biz yazarlar -en azından ben öyleyimdir- geç vakit de olsa, o metni bir kere daha gözden geçiririz. Zaman olur yazıya ilave yaparız. Zaman olur yazının bütününü değiştiririz. Zaman olur içindeki bir ifadeyi yeterince açık yahut çarpıcı bulmaz, onun yerine başka bir cümle yazarız.

Şimdi bu yazıyı yazmamıza sebep olan makalenin başından aynen öyle bir şey geçti.

Geçen gece, yani 27 Ekim günü saat 23.30 sularıydı. “Okuyucunun önüne çıkacak metinde hata olmasın” diye, eve fakslanmış yazıyı gözden geçirdim. Gerçekten metinde ufak tefek hatalar vardı. Onları düzelttim.

Yazı, Rize’nin İkizdere vadisinde 22 adet Hidroelektrik Santral yapılmasını engelleyen Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun kararına destek veriyor ve “Elektrik üretimi için ülkedeki tüm akarsuların kullanma hakkının 49 yıllığına özel şirketlere verilmesini” bir “peşkeş çekme” olarak nitelendiriyordu.

Konuşmacılar gibi yazarlar da son cümlenin “vurucu” olmasını isterler. Çünkü dinlediğiniz konuşmanın yahut okuduğunuz yazının deyim yerindeyse tadı o son cümlededir. Ben de, akarsuların kullanma hakkının 49 yıllığına verilmesiyle ilgili hususu, “Şimdi, her şeyi satan işte o zihniyetin marifetini görüyoruz” diyerek ifade etmiştim.

Aklıma bir önceki Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın meşhur “Babalar gibi satacağız” sözü geldi. Ondan esinlenerek “her şeyi satan zihniyet” ifadesini değiştirip “analarını bile satan” yaptım ve o metni gazeteye faksladım.

Bu değişiklik sadece saat 24’ten sonra basılan gazetelere yani şehir içlerinde dağıtılan Hürriyet’lere girdi. Ertesi sabah gazetede kendi yaptığım değişikliği görünce “Galiba kantarın topunuzu kaçırmışız” dedim ama iş işten geçmişti. Gerçekten ifade hem “maksadımı” aşmıştı, hem de bu sütunu izleyenlerin yadırgayacağı kadar ağır kaçmıştı.

Nitekim okuyucu hiçbir faturayı ödetmeden bırakmaz:
Protestolar yağınca, başa döndük ve “vurucu ifade” şehvetine kapılıp birilerini -özellikle siyasi iktidarı- rencide ettiğimizi gördük.

Konuyu bir de gazetede kendi aramızda tarttık. Sonunda “hatayı kabul etmenin de bir görev ve bir borç olduğu” gerçeğini dikkate alıp “üzdüklerimizden özür dilediğimizi” tüm içtenliğimizle duyurmaya karar verdik."

 

AKP'lilerden Ekşi'ye tepki

AKP İstanbul İl Başkanlığı üyesi bir grup ve partililer, köşesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bakanlar ve parti mensuplarını hedef aldığı gerekçesiyle Ekşi'yi kınadı.

Ellerinde dövizlerle Hürriyet gazetesi binası önünde toplanan kalabalık, Ekşi'yi istifaya çağırdı. Grup adına açıklama yapan AKP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Bülent Turan, Ekşi'nin Başbakan Erdoğan, bakanlar ve parti düşüncesine inanan insanları hedef alan bir yazı yazdığını ve burada hakaret ve iftiralarda bulunduğunu savundu.

Ekşi'nin bunu, hem inanç hem de gelenekler açısından kutsal sayılan değerler üzerinden yaptığını ifade eden Turan, ''Bu asla gazetecilik değildir, bu yazarlık değildir, bu muhaliflik değildir, bu insanlık değildir'' dedi. Bu hakaretin, sadece Başbakan'a ve bakanlara değil, 72 milyon insana yapıldığını dile getiren AKP İl Başkan Yardımcısı Bülent Turan, ''Oktay Ekşi'yi ve onun yazısını yayınlayan Hürriyet gazetesini telin ediyoruz, kınıyoruz. Adı anılan medya kuruluşunda daha önce de milletimize küfreden birçok yazı ve yazar görmüştük. Ancak herhalde hiçbiri bu kadar alçalmayı, bu kadar iğrençleşmeyi göze alamamıştı'' diye konuştu.

Açıklamanın ardından Hürriyet gazetesinin bir sayısını yakan gruptakiler, daha sonra dağıldı. Gruptakiler bazı dövizleri gazete binasının girişine atarken, bir kısmını da duvarlara ve ağaçlara astı. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı eylem sırasında, Hürriyet gazetesine giden cadde trafiğe kapatıldı.

Hüseyin çelik'ten açıklama

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, dünkü yazısında AKP için "analarını bile satan işte o zihniyetin marifetleri" ifadelerini kullanan Hürriyet gazetesi başyazarı Oktay Ekşi'nin tüm Hükümet üyelerine ve AKP camiasına hakaret ettiğini ifade ederek, Ekşi'yi kınadı. Çelik, yaptığı yazılı açıklamada Hürriyet gazetesinin dünkü sayısında başyazar Oktay Ekşi tarafından kaleme alınan "Az Bile Yazmışız" başlıklı yazıda tüm hükümet üyelerine ve AKP'ye çok ağır hakaretlerde bulunulduğunu, tüm AKP camiasını kastederek "analarını bile satan işte o zihniyetin marifetleri" şeklinde, "bir gazeteci yazarın değil, bir sokak adamının bile ağzına alamayacağı" hakarette bulunduğunu kaydetti.

Ekşi'nin bugünkü köşesinde yayımladığı "Ayarı Kaçırmışız" başlıklı yazısında seviyeyi çok düşürdüğünü kabul ederek özür dilediğini belirten Çelik, "Genellikle irticalen yapılan konuşmalarda, en usta hatiplerin bile zaman zaman maksadı aşan ifadeler kullanabildikleri bilinmektedir. Ancak ince eleyip sık dokuyarak masa başında yazılan bir yazıda, hele hele kontrol için kendisine gönderilen yazısına, bilerek ve isteyerek sözkonusu ifadeleri ilave ettiğini kabul eden Ekşi'nin, boş bulunarak maksadını aştığına inanmak mümkün değildir" dedi.

"Yasal haklarımızın saklı olduğunu paylaşıyoruz"

Ekşi'nin gazeteciliğe yeni başlayan toy birisi olmadığını, 80 yıla yaklaşan ömrünün neredeyse 60 yılını gazetecilik yaparak geçirdiğini, ayrıca Basın Konseyi Başkanı ve Türkiye'nin en büyük gazetelerinden biri olan Hürriyet'in de başyazarı olduğunu vurgulayan Çelik, açıklamasında şöyle dedi:

"Bütün ömrü boyunca jakoben, dayatmacı, tek tipçi devlet anlayışının savunucusu olan Ekşi, 1960 darbesinin ardından darbecilerin talimatıyla toplanan ve yüzde 85'i CHP'li veya CHP taraftarlarından oluşan Kurucu Meclis Üyesi olmak gibi bir payeye! de sahiptir. AK Parti'nin kuruluşundan beri ne zaman AK Parti ve AK Parti hükümetleri ile ilgili bir yazı yazsa, Oktay Ekşi hep peşin hükümlülüğünü, ideolojik nefretini ve halkın iradesini hazmetmeyen kinini konuşturmuştur. Bu, tek parti dönemi özlemcisi gazeteci, meselelerin özüne vakıf olmadan, birçok zaman kendi gazetesinin bir muhabirinin haberinden yola çıkarak ona buna çamur atmayı, kurumları ve yetkilileri tahkir ve tezyif etmeyi alışkanlık haline getirmiştir."

Ekşi'nin 25 Nisan 1998 tarihinde bazı gazetecilerin PKK'dan para aldıklarına dair bir gazete haberine dayanarak orada adı geçen meslektaşlarına "Alçakları Tanıyalım" başlıklı bir yazı ile saldırdığını, daha sonra haberin uydurma olduğu ortaya çıkınca özür dilemek zorunda kaldığını anımsatan Çelik, "Oktay Ekşi'yi, tüm AK Parti camiasını rahatsız ve rencide eden hakaretinden dolayı kınıyor, yasal haklarımızın saklı olduğunu kamuoyu ile saygıyla paylaşıyoruz" dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon