Geç kalmış bir yükseliş
Picasso, Monet, Renoir, Matisse, Dali, Chagall, Miro, Rodin, Picabia, Braque, Chirico, Manet, Dufy... Şimdi, alım gücü olanlar, Portakal Sanat ve Kültür Evi'ndeki 'Monet'den Picasso'ya Batı Resminin Büyük Ustaları' adlı sergide satışa çıkarılan 36 eserle duvarlarını renklendirecek, koleksiyonlarını büyütecek.
Raffi Portakal yanıtlıyor...
- Sergi bülteninde, “Bugüne değin, Türkiye’deki sanat ortamının ekonomisi, ne yazık ki, Batılı ressamların, empresyonistlerden günümüze uzanan çizgisine erişebilecek bir düzeyde değildi” diyorsunuz. Bugün ne değişti de bu düzeye ulaştık?
- Biz 2004’te de yine böyle bir sergi yapmış, Picasso gibi önemli sanatçıların 17 eserini getirmiştik. Ancak o zaman eserler satılmamıştı.
- Peki sizce bu sefer satılacak mı?
- Evet... Ancak ondan da öte, ben buna bir kültür birikimi olarak bakıyorum. Alıp duvarına asacak olanlar kadar, sergiyi gezenler de fayda görecek. Bunun getirdiği keyif çok büyük. Ayrıca fiyatlar da Türkiye’deki sanatseverlerin, koleksiyonerlerin bugüne kadar aldıkları Türk sanatçılardan çok yukarda değil.
- Bu sefer resimlerin satılacağını söylüyorsunuz. Oysa küresel bir krizin yaşandığı yıllardan geçiyoruz. Türkiye sanat piyasası bu krizden etkilenmedi mi?
- Dünyadaki kriz büyük ustalara çok kısa süreli dokundu. Mesela, Rönesans’a bütün dünyada önem verilmeye ve rekorlar kırılmaya başlandı. Raffaello’nun, Leonardo’nun eserleri gerçekten de büyük fiyatlara satıldı müzayedelerde. Krizle, geçmişinde büyük sanat birikimi olmayan, biraz şişirilmiş, moda sanatçıların fiyatları yükseldikleri gibi aşağıya indi... Türkiye’de bunları yaşamadık, özellikle çağdaş sanatta büyük bir devinim, hareket oldu. Bu gecikmiş bir devinimdi aslında. Süratli yukarı çıkan bazı sanatçıların fiyatlarının inmesinden endişe ediyorum ama. Çünkü eğer eserler değer kaybederse bu yeni koleksiyonerleri caydırır. Diğer yandan iyi eserle; isim, imza olsun diye alınan eserlerin farkları anlaşılır. Bunu 2001’de de yaşadık.
- Türk ressamlarının fiyatının artmasında spekülatif hareketlerin de etkisi var kuşkusuz...
- Türk resminde spekülatif hareketlerin olduğuna dair kuşku yok. Ancak bunun yanı sıra pür, temiz alıcılar elbette var. Yakında müzeler de alıcı olmaya başlayacak.
- Günümüz sanat piyasasının aktörlerinde değişim var mı?
- Daha bilinçli alıcılar olacağı güvenini taşıyorum. Sabancı, İstanbul Modern, Pera, Santralistanbul gibi önemli müzelerdeki sergiler meraklı izleyiciye neyin kaliteli olduğunu görme fırsatı sundu, gözünü tımar etti. Bir kitlenin sanat ve kültürle bir alışkanlığı oluşmaya başladı ancak daha geniş bir çevreye yayılmalı.
- Yurtdışında da Türk ressamlarına bir ilgi uyandı, Sotheby’s 15 Nisan’da Londra’da çağdaş Türk sanatçılarının yapıtlarının yer alacağı bir müzayede yapacak.
- Türk eserlerini Londra’da, Paris’te, nerede satarsanız satın bu iyi bir şey, ancak oradaki eserleri gidip buradaki Türkler alırsa, kendimizi kandırmış oluruz. Batı’daki koleksiyoner, izleyici yeni arayış içinde.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi