Erdoğan’la görüşmek üçüncü Yenikapı faciasıdır

26 Nisan 2024 Cuma

Birinci Yenikapı faciası, 7 Ağustos 2016’da yaşandı. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla dönemin başbakanı Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bir araya gelmişti.

Demokrasi ve Şehitler Mitingi’ne AKP ile katılmayı yanlış bulmuştum. Çünkü Kılıçdaroğlu’nun iddia ettiği gibi, uzlaşma kapısını aralamamış, Erdoğan’ın meşruiyeti için algı yaratmıştı.

İkinci facia, 9 Şubat 2020’de Yenikapı’da yapılan Büyük Kudüs Mitingi’ydi. Beş parti lideri, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam buluşmuştu. İYİ Parti’den ise genel başkan yardımcısı Berna Sukas katılmış, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da konuşmuştu.

O mitinge muhalefetin katılmasını da çok yanlış bulmuş ve bu konuda yazmıştım.

Yenikapı’da yapılacak bir miting olmasa da AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’la CHP Genel Başkanı Özgür Özel arasında yapılacak görüşmenin bu iki Yenikapı faciası kadar yanlış olduğunu düşünüyorum.

İlginç olan, ilk iki buluşmaya katılan ve bu tavrını tüm eleştirilere karşın savunan Kılıçdaroğlu, üçüncüsünü sosyal medya üzerinden eleştirmiş. İlk faciayı “uzlaşma kapısı aralayabilir” diyerek ikincisini de “Kudüs, Müslümanlar için büyük öneme sahiptir” bahanesiyle haklı göstermeye çalıştığını biz unutmadık.

ERDOĞAN’A CAN SUYU...

31 Mart 2024 yerel seçimlerinden sonra beklenenden daha iyi bir sonuç alan CHP’nin birinci parti konumuna yükselmesiyle, erken seçimi gündemde tutması gerekirken Özel böyle bir taleplerinin olmayacağını açıkladı. Yirmi iki yıldır siyasal İslamın baskısı altında can çekişen ülkede yakalanan bu ivmeyi daha da ileri götürmek varken AKP’nin işine gelen tavrı benimsedi.

Hemen ardından Erdoğan’dan randevu isteyeceğini söyleyerek gündeme bu buluşmayı soktu. Sonra TBMM’de 23 Nisan resepsiyonunda kendisiyle buluştu, yalnızca erkeklerden oluşan bir kalabalığın ortasında, karşıdevrimcilerin yanında oturup çay içti.

“Anayasaya tam sadakat noktasına sayın cumhurbaşkanı yaklaşırsa biz de kendisiyle müzakereye yaklaşırız. Sayın Erdoğan’ı dinlemeden müzakerelere kapıyı kapatmam” diyen Özgür Özel, bu tutumuyla Erdoğan’a can suyu verdi.

TBMM’nin açılışının 104. yıldönümünde düzenlenen özel oturuma katılmayıp, Devrim Yasası’na aykırı olarak varlığını sürdüren İsmailağa Cemaati’nin şeyhinin cenazesine katılan ve kendisinin bulunduğu ortamda yeni şeyh ilan edilirken izleyen...

Halkın oylarıyla milletvekili seçilen Can Atalay’ın Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına karşın hapiste tutulması için Yargıtay’ın anayasaya aykırı kararına destek vererek taraf olan...

Anayasanın üçüncü kez aday olamayacağına ilişkin açık hükmüne karşın cumhurbaşkanlığı seçimine giren...

Hemen her gün sözleri ve kararlarıyla laik Cumhuriyet Devrimi’nin kazanımlarını hedefleyen birinden anayasaya uymasını beklemenin mantıklı bir açıklaması yoktur.

“Halkın birçok sorunu var. Onlara çözüm bulmak istiyoruz” gibi bir gerekçenin, önceki Yenikapı facialarında kullanılan bahaneler gibi hiçbir inandırıcılığı yoktur. Çünkü sorunların kaynağı, AKP’nin iktidarda olmasıdır.

ERKEN SEÇİMDEN KURTULUŞ TAKTİĞİ

Erdoğan ve Özel’in görüşmesi, AKP’nin oy kaybettiği bu dönemde ihtiyaç duyduğu meşruiyeti kazandırmaktan başka bir işe yaramayacak, Erdoğan’ın iktidar süresini uzatacaktır.

AKP, anayasa görüşmelerinde CHP’nin desteği olmadan ve teklifin halk oylamasına gerek kalmadan cumhurbaşkanı tarafından onaylanabilmesi için genel kurulda en az üçte iki (400) sayıda milletvekilinin desteğini bulabilecek durumdadır. Kılıçdaroğlu’nun kendi cumhurbaşkanlığı adaylığını garantilemek için, halkta bir karşılıkları olmasa da dört sağcı ve siyasal İslamcı partiye verdiği 39 milletvekili de buna katkıda bulunacaktır.

Erdoğan’ın Özel ile görüşmeye yanaşmasının tek nedeni, erken seçim baskısının ortadan kaldırılmasıdır!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları