Ayna ayna söyle bana: O mu yakışıklı, ben mi?

Ayna ayna söyle bana: O mu yakışıklı, ben mi?

Yayınlanma: 31.03.2024 - 04:00
Ayna ayna söyle bana: O mu yakışıklı, ben mi?
Abone Ol google-news

Önümüzdeki kasım ayında yapılacak seçimlerde ikinci kez ABD başkanlığına soyunan Donald Trump için söylenecek İngilizce deyiş, huysuz, kıskanç, kavgacı anlamına gelecek biçimde “grumpy” olsa gerek. 

Gerçekten de ABD’nin 45. başkanı olmuş Trump, bütün öteki sağcı popülist liderler gibi didişecek kimse bulamadı, gölgesiyle kavga ediyor. Dünyadan bihaber sağ kanat Amerikan halkı arasında bu kadar sevilmesinin nedeni de karizmasını ayakta tutan da bu olmalı. Anketler 47. başkan olmak hevesindeki Trump için ibreyi yukarıda gösteriyor. Başkanlık seçiminde herkesi ötekileştirmeye bayılan Trump’a güvenip onun ipiyle kuyuya inmeye razı olan Amerikalılara selamet dileriz. Bu arada “expresident”ın bir kıskançlığı Beyaz Saray’da bulunmuş eski yardımcılarından biri tarafından dillendirildi, Trump dahil kimse de hayır demedi…

TRUDEAU KISKANÇLIĞI

Trump, Kanada’nın göreve geldiği yıllarda sık sık amuda kalkan, boks ringine çıkan, sportif giyinip caka satan yakışıklı başbakanı Justin Trudeau’yu ölesiye kıskanıyor, hasedinden çat diye çatlıyormuş. Üstelik kendisinden daha iyi göründüğü için Kanada başbakanı aklına her geldiğinde aynalara küstüğünü söyleyenler var. Bu durumda eğer Trump ikinci kez Beyaz Saray’dan içeri girerse Kanada’nın doğal bir düşmanı olacak: ABD Başkanı! Dünyanın finans merkezi sayılan Wall Street’teki lüks ofislerin vazgeçilmez isimleri arasında kartvizitine el uzatamayacağınız ve acımasız global kapitalizmin tepesindeki bir finansör-banker olan Anthony Scaramucci’den öğreniyoruz ki Trump, Trudeau’yu kıskançlığından bir kaşık suda boğacak görünüyor. İtalyan kökenli Scaramucci’yi başkanlık görevi sırasında iletişim daire başkanı yapan Trump’ın sık sık “Bu herif, bu Kanadalı benden iyi görünüyor, hem yakışıklı hem genç!” diye söylendiğini ondan öğreniyoruz.

TRUMP’IN SIRRINI AÇIKLAMIŞTI

Scaramucci, geçenlerde bir Kanada televizyonunda yapılan sohbet sırasında eski başkana ait bir sırrı yumurtlayıverdi ve “Onun sert duruşu aslında derinliği olmayan böylesi basit şeyleri örtmeye yarar” biçiminde konuştu. “Eski başkanı çok iyi tanırım, Kanada’nın başbakanına karşı yüzeysel duyguları nedeniyle size düşmanlığa devam edecektir” diyordu Scaramucci; eyvah dedik burada, zira Kanada’nın güneyinde İngiliz/ Anglosakson kökenli bir büyük kuzenle komşuluk ediliyordu. Bir başka ankete bakılırsa Amerikalıların yüzde 65’i ABD demokrasisinin Trump’ın 5 Kasım’da yapılacak seçimlerde galebe çalıp tekrar seçilmesi halinde çok büyük zarar ve hasar göreceğine inanıyor olsa da Trump’ın yakışıklıya duyduğu kıskançlığı Beyaz Saray’a taşıması büyük olasılık...

DİPLOMASİYE YANSIDI MI?

Trump’ın gelecek dönemde ABD’yi “Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması” olarak bilinen NAFTA’dan “Tarihin en berbat anlaşmasıdır” diye bahsetmesi ve Kanada’yla birlikte bu anlaşmaya taraf olan güney komşusu Meksika’ya zorlayıcı tedbirler alması hatıralardadır; 2018’de Kanadalı diplomatları kapı dışı etmişti. Scaramucci’nin açıklamalarından sonra, bu NAFTA meselesi dahil olmak üzere, Kanada’ya diş bilemesinin ardında acaba Trudeau’nun yakışıklılığına duyulan çekememezlik ve haset rol oynamış mıydı diye akıllara sorular gelmiyor değil.

Zira bu popülist liderlerin böyle tuhaflıkları vardır. “Meksika sınırına duvar öreceğim, parasını da ‘Amigo’lardan alacağım” diye geçen dönem halkını kandıran, buna inandıran Trump’ın “yakışıklıyı çekememezliğinin” bana Türk romanının eşsiz isimlerinden Nahid Sırrı Örik’in “Kıskanmak” adlı eserini hatırlattığını söylemeliyim.

2009’da Zeki Demirkubuz’un sinemaya aktardığı roman 1946’da yazılmıştı. “Evde kalmış kız” olan Seniha, erkek kardeşi Halit’le tatlı tatlı yaşarken evlerine Mükerrem adında bir genç kadın gelin gelir; bütün huzuru kaçar. Her fırsatta kardeşine karısını kötüleyen Seniha, görümcesi olduğu genç ve güzel kadına fenalık etmek fırsatı ararken olanlar olur... Gerisi romanda ama kıskançlık da bir kötülük olarak şeytanın elinde…

“Pamuk Prenses” masalının üvey annesi cadı kraliçenin “Ayna ayna söyle bana, benden güzeli var mı?” diye yalvarışını da unutmamalı; ayna korkusundan yalan söylüyor kraliçeye masalda... Fakat buna inanmayınız; ayna aslında doğruyu söyleyen cam parçasıdır.

Yeter ki bakması bilinsin...


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler