YARIN günlerden Cumhuriyet Kitap!

- Ana temaları kadın kahramanlarının son nefeslerine kadar mücadele ettikleri aşk ve ölüm olan yapıtlarının en bilinenlerinden; bir yazarın geçmişine doğru çıkılan, Rusya’da başlayıp Tataristan’ın küçücük bir kasabasında son bulan Marina Tsvetayeva ya da Alabuga’da Ölmek’te de (Çev. Ayşenaz Cengiz / YKY), şair ve romancı Marina Tsvetayeva üzerinden kent kadınlarının sözcülüğünü yapan; “Zamanım beni sevmiyor, ben de onu sevmiyorum” diyen bir kadının bunalmışlığını, gelenekler ve modern hayat arasındaki sıkışmışlığını, yazgıya dönüşen yalnızlığını ve satırlar arasında kalan çığlığını duyuran Lübnan asıllı Fransız şair ve yazar Venus Khoury-Ghata (1892-1941) kapağımızda. Z. Doğan Koreli’nin yazısı...

- 3. sayfamızda, “Türkiye’de günümüzde böylesine eleştirilebilecek bir gençlik edebiyatı yelpazemiz var mıdır diye baktığımızda henüz yeterli bir yelpaze oluşturabilecek yayının varlığından söz edemiyoruz ne yazık ki.” düşüncesini irdelediği “Türkiye’de gençlik edebiyatının hüzün veren yalnızlığı” başlıklı yazısıyla Necdet Neydim yer alıyor.

- Ferda Fidan, usta Fransız yazar Comte de Lautréamont, ya da gerçek adıyla Isidore Ducasse’ın (4 Nisan 1846-24 Kasım 1870), kendi olanaklarıyla 1869’da bastırttığı ancak yayımcının baskı ücretinin tamamının ödenmemiş olması nedeniyle satışa çıkarmadığı ve Ducasse’ın ölümünden yıllar sonra 1874’te, satılmayan nüshaların başka bir editör tarafından tesadüfen bulunmasıyla okuyucularla buluşabilen yapıtı Maldoror’un Şarkıları’nı (Çev. Özdemir İnce / İmge Kitabevi) merceğe alıyor.

- M. Sadık Aslankara, Mahmut Makal, Muammer Aksoy ve Zeki Sarıhan’ın yapıtları çevresinde kaleme aldığı “O güzel öğretmenler o güzel atlara...” başlıklı yazısında; “Mustafa Kemal’den Mustafa Necati’ye, Hasan Âli’den Tonguç’a, kimlere kimlere uzanıp ardı gelmez listelerle sıralanabilecek öğretmenlerin Cumhuriyetin kuruluşundaki payı, ordunun payından aşağı kalmaz. Doğru, Kurtuluş Savaşı’nı düzenli ordu başarmıştır ama öğretmenler de Kuruluş Savaşı’nın önde giden güzel atlıları, güzel öğretmenleri olmuştur hep…” diyor.

- Feridun Andaç, “Cumhuriyeti İncitmek” başlıklı yazısında; “Edebiyat zamana ayna tutar çoğunlukla. Gören, gösteren, düşündüren, sorgulayandır da. Gizli ve örtük olanı değil, açık saydamı seçmeli çağdaş insanlık bilinci / bakışı. Yurt olma bilinci, yurttaşlık bilincini var eder. Hakikat olandır bu. Eğer “illüzyon” diyorsanız; yalanlara inanmaya, ötekileşmeye de hazır olmalısınız.” vargısını açımlıyor.

- Egemen Büyükcan, José Saramago’nun 25 yaşındayken ilk romanını ‘Dul’ adıyla kaleme aldıysa da 1947’de Günah Diyarı adıyla yayımlanan ve doğumunun 100’üncü yılında Kırmızı Kedi Yayınevi’nce ilk adıyla okuyucularla buluşturulan romanı Dul’u inceliyor.

- İlkiz Kucur, Philippe Blanchon’un ünlü Amerika doğumlu şair, yazar, koleksiyoner, kadın hakları savunucusu Gertrude Stein’ın, yaşamındaki kırılmaların izinde kaleme aldığı biyografi kitabı Gertrude Stein’ı (Çev. Şehsuvar Aktaş / YKY) inceliyor.

- Y. Bekir Yurdakul “Sizin Babanız Ne Renk?” başlıklı yazısında, Haydar Ergülen’in

Şu Benim Mavi Babam (Günışığı Kitaplığı) adlı kitabını merceğe alıyor.

- Güncel, Mustafa Başaran’ın hazırladığı Bulmaca ve kısa tanıtımlarımızla da düşün trafiği sürüyor!

İyi okumalar...

Gamze Akdemir

Kitap Dergi, YARIN gazeteniz Cumhuriyet’le birlikte...