'Bazı mektuplar cevapsız kalır'

Ödüllü ressam Sezai Kara'nın “Suya Yazılan Mektuplar” isimli sergisi açıldı. Kara, eserlerinin arkasında yer alan felsefeyi “Sanat içinde estetik kaygılar taşıyarak alıp başını gökyüzüne çıkmaktır. Gündüz bulutlara, geceleri de yıldızlara ulaşmaktır” olarak tanımladı.

'Bazı mektuplar cevapsız kalır'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 11.07.2024 - 18:15

Uluslararası sergilerde ve yarışmalarda 7 adet ödül ve mansiyon kazanan ressam Sezai Kara’nın “Suya Yazılan Mektuplar” isimli yeni sergisi 2 Temmuz’da açıldı. Ankara Çankaya’da bulunan Galeri Soyut’ta yer alan sergi 24 Temmuz’a kadar izlenebilecek. Ressam Kara, yeni sergisi ve eserlerine ilişkin gazetemiz Cumhuriyet’e konuştu. Çocuk yaşta yol gösterebilecek bir öğretmene denk gelmenin önemli bir şans olduğunu kaydeden Kara, “Kendimi bildim bileli kalemi hiç elimden bırakmadım. İlkokul ve ortaokul çağlarımdaki öğretmenlerim beni çok destekledi. Resimlerimi gösterirdim, motive olurdum. Sonrasında onları buldum, köy enstitülülermiş. Bizleri yeteneklerimize göre yönlendirdiler” dedi. 

CUMHURİYET DÖNÜM NOKTASI OLDU

İlk ürettiği eserlerde etkilendiği ideolojinin izlerinin bulunduğunu belirten Kara, “Lise dönemlerimde yolum Halk Evleri’ne düştü, orada sergi de yaptım. O dönem işçi sınıfının dertlerinden çok etkilendim; yürüyen işçileri, karda üşüyen köylüleri çizdim. Daha sonra kendimi tanıyabilmek için psikoloji bölümünü seçtim. Her şeye rağmen elim hep resime gitti, resimden ilerlemeye karar verdim” diye konuştu. Sıkı bir Cumhuriyet okuru olduğunun altını çizen Kara, “Cumhuriyet gazetesi bana bir ufuk açtı. Bir gün gazetenin ortalarında bir yerde bir yazı gördüm. Kayıhan Keskinok Atolyesi'nin başladığını duyuran bir haberdi. O ana kadar atölyeye hiç gitmemiştim. Yağlı boyayı öğrenmek için 5-6 aylığına gitmeye karar verdim. Sanat nedir, ne değildir onu öğrendim. 6 ay diye gittiğim atölyeden 6 yıl çıkamadım” ifadelerini kullandı.

'HEM SANAT HEM TOPLUM İÇİN'

Sanat alanında klasik tartışma olan “Sanat sanat için midir, toplum için midir?” sorusunu cevaplayan Kara, “Sanat hem insanın kendisi için hem toplum içindir. Sanatın içinde tedavi de vardır: kendi ruhuyla beraber dünyayı güzelleştirme çabasıdır. Bazıları gereksiz yere ‘Ben kendime yapıyorum, topluma değil’ diyebiliyor. Sadece kendine yapıyorsan sergi açma, odana koy. Sergi açınca ister istemez toplum işin içinde oluyor. Aynı şekilde ‘Ben sadece toplumun beğenisini kazamak için yapıyorum’ demek de sanat olmuyor. İnsanlara elbette eserlerini gösterecek ve dönüt bekleyeceksin. Aslında sanat, kendi sanat anlayışından ve estetik kaygılarından taviz vermeden resim yapıp topluma göstermektir” dedi.

'BİR FELSEFESİ VAR'

Güncel sergisinin isminin Suya Yazılan Mektuplar olmasının nedenlerini açıklayan Kara, “Bir felsefesi var içinde, insanlar kendileri de düşünsünler. Benim yapımda geçmişe dönük bir romantizm var. Mektup deyince benim aklıma hasret gidermek, özlem ve sevgi geliyor. Bazı mektuplar ise cevapsız kalır, boşa gider. Buna rağmen yazarsınız. Resim yapmak da bir yönüyle böyledir. Siz sanat adına bir şeyler yapıyorsunuz ama onun birilerine ulaşıp ulaşamayacağını bilemiyorsunuz. Yaptığınız iş belki de suya yazılıyor” diye konuştu. Kara, eserlerinin arkasında yer alan felsefeyi “Sanat içinde estetik kaygılar taşıyarak alıp başını gökyüzüne çıkmaktır. Gündüz bulutlara, geceleri de yıldızlara ulaşmaktır” olarak tanımladı.


Etiketler: #sergi
Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler