Masa tenisi mi siyaset mi?..

27 Mayıs 2018 Pazar

Siyasetçilerle gazeteciler cami avlusunu doldurmuşsa konu, yine de öteki dünya değil, bu dünya!
Musalla taşında Cumhuriyet ailesinden kıdemli spor yazarımız Ali Abalı var. Imamı bekliyoruz. Babaannemin bir sözü önce dilime takılıyor:
“Imam evinden aş, ölü gözünden yaş beklenmez!”
Cumhur Ittifakı liderimiz aslen bir imam.
“Aş” ise maaşı da kapsar.
16 yıldır imamın memlekete neler verdiği, neler ettiği ortada.
Aş vermeden “Üç.. hatta beş çocuk” tavsiye ediyor.
Ama bebek bezinden bile yüzde 18 KDV alıyor.
Çok şükür, kefen bezindeki KDV’yi düşürmüş. Bu vergi “katma değer” üretenden kesiliyor. Ölenler nasıl bir değer üretip nereye ne katıyor acaba?
Yine de kefende indirim iyi bir şey.
Ama bu işte bir bit yeniği var gibi. Bu indirim, arada bir kefene sarılıp “Öl de ölelim” diye kendisini coşturmaya gelen meczuplara kıyak için olabilir!
Morgda bekletilen ölülerden alınan KDV ise geçen yıllarda indirildi.
Ama yine de pırlanta ve mücevher takanlara uygulanan “sıfır KDV” ölüleri kapsamıyor. Ölüye KDV uygulaması devam ediyor.

***

Bunun nedeni ölümlerin azalması. AKP’li Izmir milletvekili aday adayı Necip Kalkan kendine göre şöyle açıklamış:
“Ak Parti iktidarı halkımızın ömrünü uzattı. Türkiye’de insan ömrü son 15 yılda 3.3 yıl arttı. Ömrünüz artsın istiyorsanız, iktidarı bize verin, ömrünüz 3.5 sene daha uzasın!”
Necip Kalkan’ın bu sözleri belli ki Erdoğan’ın sinirini bile ayağa kaldırmış. Adaylığı reddedilmiş.

***

Bugün Ali Abalı toprağa verilirken, Rahşan Hanım da Bülent Ecevit’in doğum gününü kutlayacak. Ecevit’in çok sevdiği çay ve kuru pasta eşliğinde kardeşi Asude Aral ile birlikte.
Takdiri ilahiye bakar mısıınz?
Abalı ile Ecevit arasında şöyle bir bağ var.
Ecevit’in yürüyüşten sonra hayatta yaptığı en iyi spor masa tenisi idi.
Bu sporda öyle iddialı idi ki, bu iddiasını kendisinden çok genç ve sportif olan Deniz Baykal’a karşı da sürdürdü.
198O darbesi sırasında tutuklanıp hapse atıldığı Çanakkale’de Baykal’la “maça çıkarak” masa tenisinde ustalaştı.
Ecevit’in ilgisi Ali Abalı’nın Türkiye Masa Tenisi Federasyonu’nun kurucusu ve ilk başkanı olmasından kaynaklanıyor olabilir.

***

Dün partiler milletvekili adaylarını tanıttılar.
Aday adaylık başvuruları kabul edilmeyenlerin bir kısmı liderinin kalbine gidecek trafikte kaybolduklarını düşündüler. Kimileri de çevresinin ihanetine uğradığı kanısındaydı.
Ecevit’in ise bir anlamda vasiyeti olan sözleri var:
“Sorunları büyük ölçüde çözülmüş ve hakça bir düzene kavuşmuş bir ülkede yeniden doğsaydım, siyasetçi olmayı düşünmeyebilirdim.”
“Bir siyasetçinin yaşamı salt siyasetle dolu olursa, onun topluma yararı sınırlı kalır. Veya bir edebiyatçının yaşamı salt edebiyatla dolu olursa onun esin kaynağı kurur.”
“Türkiye’nin ufkunu aydınlık görüyorum. Çünkü Türk halkının olağanüstü yeteneklerine güveniyorum.”
“Siyaset özveri gerektiren çetin bir uğraştır. Siyasete giren kişi her çileyi, her ihaneti, her yenilgiyi göze almalıdır.” (“ECEVİT’İN ANILARI -12 yıl saklı tutulan veda sohbetleri- kitabından)

***

Elbette siyaset vekil olmaktan ibaret değildir.
Bu konuda en gerçekçi sözü Demirel söylemiştir:
“Siyasetin tek kapısı vardır. Giriş yazar. Ama çıkış yazısı yoktur!”
Dün, Maltepe Camisi avlusunda dönemin çok ünlü bakanlarından birisi ötekine soruyordu:
“Rahmetli Demirel’in sözü doğru ise Tayyip Bey’in siyaseti bırakacağı yoktur!”
Beriki elini “hayır” manasına kaldırıp: “Orası takdiri siyasiye, yani milletin takdirine bağlı!”
Tartışma büyüyecek gibiydi:

Araya girdik:
“Cami avlusundayız sayın büyüklerim. Bir de takdiri ilahı var!”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

10 Kasım ve Kehf Suresi 10 Kasım 2024
Ey ruhumun ruhu... 3 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları