Ataol Behramoğlu
Ataol Behramoğlu ataolbehramoglu@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kazanımlarımız

19 Mayıs 2018 Cumartesi

Ülkemiz siyasal yaşamının son süreçlerinde önemli kazanımlarımız oldu.
Bunlardan başta geleni CHP Cumhurbaşkanı adayı Sayın Muharrem İnce’nin başarılı ve giderek daha da yükselen performansıdır.
Muharrem İnce kuşkusuz yeni bir siyasetçi değil. CHP kurultaylarının (özellikle sonuncusundaki) etkili söylevleri ve son kurultayda delegelerden aldığı güçlü destek belleklerdedir.
Fakat bu adaylık, kişiliğindeki gizil güçleri (potansiyeli) açığa çıkardı.
Hayatın diyalektiği böyle bir şeydir… Seçim sonuçları ne olursa olsun siyaset dünyamız önemli bir lider kazanmıştır.
İnandırıcı, bilinçli, birikimli, samimi kişiliğiyle Sayın İnce, ülkeyi çürümüş ve karanlık siyasetten kurtarmada en etkili olabilecek seçenektir.
Yeter ki başta biz soldakiler olmak üzere ve yine başta “aydınlar” gelmek üzere bütün bir topluma musallat olmuş karamsarlık, kötümserlik, kötücüllük, beğenmezlik, yetinmezlik, bencillik illetlerinden hiç değilse bu yaşamsal önemdeki süreçte kendimizi bir ölçüde de olsa arındırarak Muharrem İnce’yi en azından yüksek bir oy oranıyla ikinci tura taşımayı başarabilelim.
Bu çağrı sadece sola değil, herkesedir.

***

Son dönemlerde hızla yükselen bir başka siyasetçi Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Adalet Yürüyüşü’nden bu günlere yaşanmakta olan süreçlerde Sayın Kılıçdaroğlu’nun da, sakin, bilge, kararlı, güvenilir bir lider kimliğiyle ülkemiz siyaset yaşamındaki yerini güçlendirdiğini, sadece bu günlerde değil yarınlarda da Türkiye’nin kaderini iyiye doğru yönlendirecek siyasi lider kadrosu içinde vazgeçilmez bir yere sahip olacağını düşünüyorum. Sayın İnce ve Sayın Kılıçdaroğlu’nun birlikte de yapabilecekleri çok şey olduğunun bilincinde olduklarından kuşku duymuyorum…

***

Sayın Akşener için yazdığım övgü sözlerine çeşitli çevrelerden, çoğu sövgü ve saldırı düzeyinde tepkiler gelmişti. Geçen zaman içinde ağızlar bu anlamda kapanmış görünse de bizde özeleştiri erdemi de pek olmadığı için herhangi bir özür dilemeye rastlamadım. Sayın Meral Akşener, gözü pek, sözünü sakınmaz kişiliği, cumhuriyet değerlerine bağlı aydın ve kadın kimliğiyle de siyaset dünyamızda yepyeni bir hava estirdi, estirmeye devam ediyor. Seçim sonuçları ne olursa olsun Sayın Akşener’in de ülkemizin önümüzdeki dönemlerdeki siyaset yaşamında bu günlerdekinden de büyük ve önemli bir yeri olacağına inanıyorum. Meral Akşener Türkiye siyasal yaşamının son dönemlerde başta gelen bir kazanımıdır. Ondan, 90’lı yıllarda topluma acılar yaşatmış konularda net ve somut açıklamalar beklemek de sanırım hakkımızdır.

***

Benzer açıklamaları Sayın Karamollaoğlu’ndan da bekliyoruz.
Sayın Karamollaoğlu, adına AK denilmesini ısrarla isteyen partinin pek de ak sayılamayacak kimliğinin karşısına, bildiğimiz ve bilmesek de tahmin edebileceğimiz maddi ve siyasi rüşvet önerilerini elinin tersiyle iterek dinsel kavram ve değerlerin siyasette paspas olarak kullanılmasına en ağır darbeyi indirmiştir. Bu davranışıyla, dün tükürdüklerini bugün yalayıp yutmakta olanlara umarım yüzlerini ömürleri boyunca kızartacak bir ders vermiştir. Gelecekteki parlamentoda Sayın Karamollaoğlu ve partisinin, İslam dininin bu iktidardan önce bu ülkedeki saygın, samimi yerini tekrar kazanmasında önemli işlevi olacaktır.

***

Kazanımlarımız konusunda son sözlerim HDP’ye ilişkin olacak.
11 Nisan 2015 tarihinde bu köşede yayımlanan “HDP’ye Oy Vermek” başlıklı yazımdaki kaygı ve eleştirilerim bütünüyle yok olmasa da, o günlerden bu günlere geçen sürede bu partinin Türkiye Partisi olma yönünde yol aldığı yadsınamaz. Selahattin Demirtaş’ın pazar günü BirGün’e röportajında HDP’nin ne Kürtçü ne de Türkçü bir parti olduğunu, PKK temsilcisi de olmadığını açık seçik, ikircimsiz dile getirmiş olması önemlidir. Bir yandan iktidar partisinin, öte yandan tahmin edilebilecek başkaca güçlerin baskısı altındaki bu partinin bu seçimde baraj altında kalmaması yaşamsal önem taşıyor.

***

Bunlara rağmen kazanamazsak suç kendimizde olacaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yalanlar 18 Aralık 2024
Türkiye kimin? 11 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları