Hikmet Çetinkaya

Askeri liseler...

14 Nisan 2018 Cumartesi

Tarihe not düşmek için - 40

Askeri liselerde tarikatlarla ilişkisi olan yaklaşık 40 kadar öğretmen kıta hizmetine çıkarılınca Fethullah Gülen Hoca’nın “sağ kol”u olan “Takkeli liboş” her zaman olduğu gibi bu kez de “demokrasi maskesi”ni yüzüne takıp haykırıyor:
Olayın Atatürk ilkelerine aykırı olmakgibi tamamen ‘öznel’ (sübjektif) bir ölçüye dayanarak insanların yerlerinden edilmeleri yönü var. Günümüzde ‘her niyete yenen muz gibi’ bir özelliğe kavuşmuş Atatürkçülüğün, birtakım insanların ‘tasfiyesi’ için gerekçe yapılmasının taşıdığı sakıncaya da işaret etmek gerekiyor.
Takkeli liboş” sıkıntılı gözüküyor. Ama sıkıntısını tam olarak yansıtamıyor. Onun için debelenip duruyor. Laik cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e çatıyor. Ardından da orduya gözdağı veriyor:
Dıştan bakanın anlamakta zorluk çekme ihtimalini düşünerek, bu işlemin ordunun rütbeli mensuplarına yapıldığını hatırlatmakta yarar var. Kıtaya gönderilen öğretmenler, siviller değil, her biri omzunda rütbe taşıyan, bir bölümünün ordu saflarındaki hizmet süresi neredeyse bir ömrü kapsayan yüzbaşıdan albaya bir dizi insan. Onlara karşı uygulanan bu cezalandırma yönteminin ordu içinde sıkıntılara neden olacağını kaydetmeye gerek bile yok...”
Fethullahçıların devlet içinde tepeden tırnağa örgütlenme içine girdiği bir gerçek. Polis kolejlerinden askeri liselere, özel okullardan üniversitelere dek yaygın bir örgütlenme içinde olduklarını köşemizde belgeleriyle birlikte defalarca yazdık. Maltepe Askeri Lisesi’ne sahte sağlık raporuyla öğrenci sokan ve daha sonra DGM’de yargılanan Fethullah Hoca’nın yandaşlarının gerçek kimliklerini, laik cumhuriyeti yıkıp yerine şeriat devleti kurmak için nasıl bir yöntem izlediklerini anlattık.
Şimdi sizlere tanık olduğum bir olayı anlatacağım...
Üniversitede okuyan bir öğrenci 1987 yılında ortaokulu bitirdiği zaman polis koleji ve askeri lise sınavlarına girmiş.
Şöyle anlattı:
Biz sınav sorularını iki gün önce ele geçirmiştik.
Şaşırıp kalmıştım...
Devam etti:
Fethullah Hoca’nın yandaşları ortaokul ikinci sınıfta bizlerle ilişki kurmuşlardı. İstanbul’da bir dershaneye götürdüler. Bir ay ders verdiler. Polis koleji ve askeri liselerin soruları o dershaneye gelmişti.
İnanmak istemedim üniversite öğrencisinin anlattıklarına.
Ama o şöyle dedi:
Ben bu olayı yaşadım. Soruları önceden aldığımız için kazanma şansımız çok yüksekti. Üstelik sınavlara giren öğretmenler de bizi tanıyordu...”
Aynı noktadan yola çıkarsak şu soruyu da yöneltebiliriz:
Bugün Türkiye’de kimi dershanelerin sınav sorularını önceden almaları nasıl olur?
Orasını bilmiyoruz, ama bir gerçek var ortada:
Fethullahçılar sıkı bir biçimde örgütleniyorlar. Özel okulları başarıdan başarıya koşuyor...”
Bu başarı nasıl gerçekleşiyor?
Orası pek bilinmemekle birlikte kamuoyunda sık sık konuşulan şu:
Dershanelerin üniversiteler ve kimi devlet okullarıyla yine çok sıkı ilişkisi...
Şu soruyu da sorabilirsiniz:
1987 yılında Maltepe Askeri Lisesi’ne sahte sağlık raporuyla nasıl öğrenci soktular? Bu raporlar alınırken Maltepe Askeri Lisesi’nde kimi öğretmenlerle ilişkileri oldu mu?
Atatürk devrim ve ilkelerini “her niyete yenen muz gibi” gösteren “takkeli liboş” askeri liselerde görevli öğretmen subayların kıta hizmetine çıkarılması karşısında neden bu denli duyarlılık gösteriyor?
Türkiye’yi ahtapotun kolları gibi saran şeriatc¸ıların amaçları bu sorunun yanıtında yatmaktadır. Onlar demokrasiyi bir “amaç” olarak değil, “araç” olarak görmektir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu kurum ve kuruluşlara sürekli dil uzatan, Türkiye’yi “ortaçağın karanlığı”na götürmek isteyen “şeriatçı güçler” şimdi de orduyu hedef almışlardır.
Askeri liselerde örgütlenmek isteyen “karayobaz çeteleri”nin yazılı basındaki sözcülerini dikkatle izlemenizi salık veririm.
İzleyin ki gerçek yüzlerini görün, onları yakından tanıyın...
Bu yazı 26.05.1994 tarihinde yayımlanmıştır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları