Yer: Aydın AKP 6. Olağan Kongresi. Tarih: 8 Nisan 2018.
Cumhurbaşkanı, kendisi ve Genelkurmay Başkanı ile birlikte şarkıcı-türkücülerle Hatay Sınır Karakolu’na yapılan ziyareti eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiriyor:
“CHP’nin başındaki zat, salı günkü konuşmasında öyle terbiyesizce, haysiyetsizce, rezilce saldırdı ki, bu zatın seviyesine inmeyi zül sayarım. Üstat böyle zatlara çukur derdi. Bu zat çukurun ta kendisidir. Bu zat söylediği sözlerle kanalizasyon çukurunda debeleniyor. Bu zat faizin KHK ile düşeceğini sanıyor. İstihdamın KHK ile sağlanacağını sanıyor. İç ve dış borçların KHK ile kapanacağını sanıyor. Bu düzeni bozacağını söylüyor. Peki ne yapacak, çalışmayan adama para mı verecek? Öyle bir şey söylemiyor. Devletten aldığı maaş dışında tek kuruşu çalışarak kazanmamış adama ana muhalefet partisini emanet ederseniz olacağı bu”.
Doğrusu benim de eleştirdiğim bu topluluktan söz ederken, Sayın Kılıçdaroğlu kullandığı “reziller” sözcüğü ile amacını aşan bir ifade kullanmıştı. Ne var ki bunun karşılığı Cumhurbaşkanı’nın ağzından çıkan yukarıdaki hakaretler olmamalıydı.
Celal Bayar’dan Cemal Gürsel’e, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk, Kenan Evren, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer ve Abdullah Gül’e kadar hayatıma dahil olan hiçbir Cumhurbaşkanı’ndan bu tür sözleri duymamıştım.

***

Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte bir ilki yaşıyoruz. Özellikle AKP Genel Başkanı olarak partililerinin karşısına çıktığında dilini başı boş bırakıyor. Görüyoruz ki “partili cumhurbaşkanlığı” ülkemize göre değil! Bu iki başlılığa mutlaka son vermek gerekiyor. Yoksa toplumumuz için büyük bir tehlike olan kutuplaşmanın önü alınamayacak.
Hele son cümlesi! “Devletten aldığı maaş dışında tek kuruşu çalışarak kazanmamış adama ana muhalefet partisini emanet ederseniz olacağı bu”.
Bakıyorum birinci ve ikinci cumhurbaşkanları Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’den yukarıda adlarını saydığım tüm cumhurbaşkanlarına kadar Özal ve Demirel dışında devletten başka kurumlarda çalışmış biri yok. Demirel bir süreliğine Amerikan mühendislik ve müteahhitlik firması Morrison Knudsen şirketinin Türkiye temsilciliğini yapmış, Özal ise 1962-1964 yılları arasında Sabancı Holding bünyesinde yöneticilik ve koordinatörlük yapmış.
Cumhurbaşkanı, siyasetten önce ticarette büyümüş bir kişilik. Herkes kendisi gibi olsun istiyor. Fakat ülkemizde her parti lideri ticaretten gelmiş olsun gibi bir gelenek yok.

***

Cumhurbaşkanı’nın bu son cümlesi ülkemizde sayıları milyonlara varan devlet memuru, belediye ve özel sektör çalışanını, alın teri dökerek hayatlarını kazanan onca erdemli, onurlu insanı incitti.
Sözleri, bu kesime, “Boş yere siyasete atılmayın, beceremezsiniz!” anlamına geliyor.
Dil, siyasileşip de denetimden kurtulunca ortaya böyle sonuçlar çıkıyor.