Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
ABD’nin ‘Törkiş Demokrasi’ ile Sınavı
“Müstakbel AKP Cumhuriyeti’nin Başkanı” RTE’nin geçen cuma günü Cumhurbaşkanlığı vizyonunu açıkladığı saatlerde, Ankara temsilcimiz Utku Çakırözer’in Washington’dan gönderdiği önemli bir haberi okuyordum…
“Erdoğan seçilirse demokrasi ne olacak?” başlığını taşıyan yazı; Washington’ın bu soruya odaklandığını söylüyor; başlıca düşünce kuruluşlarının bu kilit soruyu tartıştığını anlatıyor, bu meyanda TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun ABD kulislerini yansıtıyordu.
Çakırözer, ABD’nin nabzını iki başlıkta toplamıştı:
1. (Washington’da) Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına kesin gözüyle bakılıyor…
2. Cumhurbaşkanı olarak tüm yetkileri kendinde toplayacak Erdoğan’ın iç, dış politikada Cumhuriyetin kurucu değerlerinden saparak “daha da İslamcı” bir yönetim anlayışı içinde olacağından endişe ediliyor…
Çok ilginç bir şekilde Utku, “ABD’nin önde gelen stratejistlerinden eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigniew Brzezinski” nin TOBB Başkanı Hisarcıklığlu’na; “Erdoğan cumhurbaşkanı seçilirse Türkiye Atatürk’ün 1923 ruhundan saparak, radikal dinci bir ülke olacak kaygısı taşıyoruz!” dediğini aktarıyordu...
‘Yeşil Kuşak’ın babası endişe ederse
Bu satırları okuyunca kendime gelemedim.
Hale bakın… ABD’nin ünlü “Yeşil Kuşak stratejisinin mimarı” ve “fikir babası” Zbigniew Brzezinski, “Erdoğan’ın Atatürk Türkiyesi’nden sapmasından” endişe duyuyor!
Türkiye’nin “radikal dinci bir ülke olmasından” korkuyor!!
“Hey gidi!” dedim kendi kendime…
Atatürk cumhuriyetinin bir Erdoğan cumhuriyetine dönüşmesini bugün hepimiz Brzezinski jeopolitiğine borçluyuz…
Bir “Frankenştein” varsa bunu, Brzezinski’nin fikirleri doğrultusunda birebir uygulanan ABD’nin “Yeşil Kuşak politikaları” yarattı.
Brzezinski, tablonun ilk dereceden sorumlusu.
“Frankenstein”ı yaratanlar şimdi endişe ediyor:
“Erdoğan seçilirse Türkiye acaba 1923 ruhundan sapar mıymış!”
1977-81 arası Carter’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı olan, halen Obama’nın kişisel danışmanlığını yapan ve Müslüman dünya ile ilişkilerinde fikir(!) aldığı başlıca “gurular” arasında sayılan; Washington’da yarım asra yakın dönemde tüm başkanlar tarafından el üstünde tutulan Brzezinski’nin, siz hiç “Pardon!” dediğini duydunuz mu?
Ben duymadım.
“Yeşil Kuşak’ın” uygulandığı her yerde büyük bir fiyasko yaşandı.
Brzezinski, ’70 ler sonunda Sovyetler’i yıkmak için Orta Asya’dan Akdeniz’e uzanan Sovyet coğrafyasına komşu dev bir “kuşak” boyunca; “İslamcıların” desteklenmesini, ABD hedefleri doğrultusunda araçsallaştırılmalarını istemişti.
“Allahsız” komünistlere karşı güçlenen İslamcılar; ABD desteği sayesinde “Washington beslemesi” olacak, Sovyetler çözülürken… ABD’nin güçlenmesini sağlayacaktı.
İstenenden tam aksi yönde sonuçlar elde edildi.
Sovyetler yıkıldı. Ama bu başka nedenlerle oldu.
Buna karşın Brzezinski’nin el attığı coğrafyada, başta 11 Eylül’ü yaratan Afganistan’daki “Taliban” felaketi olmak üzere sıra sıra “Frankenstein” rejimler boy gösterdi
Pakistan’da, Butto asıldı.
“Stratejik müttefik” İran, “mollalara” yitirildi…
Türkiye’de de bugünün şartlarını yaratan Evren darbesi yaşandı!
Brzezinski politikaları, Afganistan’dan … Türkiye’ye uzanan hilal boyunca, badire üzerine badire yaşattı.
Bay Brzezinski şimdi “Türkiye’nin radikal dinci bir ülke”ye dönüşmesinden endişe ediyormuş.
Ba… ba… ba!
Yüzssüzlüğün bu kadarı olur.
‘Anayasayı değiştirir mi?’
“Brzezinski’nin ruh hali” bugüne değin olageldiği gibi Washington’ın genel ruh halini yansıtıyor.
Ricciardone’nin yerine gelecek yeni ABD Büyükelçisi John Bass’i baksanıza senatoda ahret sualine çekmişler.
Soruların tümü aynı doğrultuda: “Erdoğan’ın anayasayı değiştirme niyetinden, otoriterliğe yönelen davranışlarından endişeli misiniz?”
Eski Başkan adayı Cumhuriyetçi senator John McCain, Bass’i terletmiş.
McCain: “Erdoğan’ın medya özgürlüklerini kısıtlamaya dönük adımları otoriterliğe kayıyor mu?”
Müstakbel büyükelçi: Bik… bik
McCain: “Evet ya da hayır deyin…”
Büyükelçi: Rö… rö… rö….
McCain: “Soruma cevap vermeyerek büyükelçiliğinizi tehlikeye atıyorsunuz.”
Washingtonlı Monşer: Hede… hödö
McCain: “Bu basit bir soru Sayın Bass. Bu otoriterliğe bir kayma mıdır? Düz cevap almazsam, sizi vetolarım!”
Brzezinski’den akıl alan Obama’nın elçisi Bass: “Evet kaymadır!”
Büyükelçinin ağzından bu yanıtın kepçeyle alınması 3.5 uzun dakika sürmüş…
Brzezinski’nin kaygıya kapılması ise Carter devrinden bu yana 30 küsür yılımızı aldı.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Mahruki yine yandı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!