Hafta sonu Ödemiş’te yeni devlet hastanesi açıldı. Başbakan Binali Yıldırım’ın müjdeli konuşmasından, Ödemiş Devlet Hastanesi’nin:
- 32 bin metrekare alana kurulduğunu,
- 300 yataklı olduğunu,
- 52 milyon TL’ye mal olduğunu öğrendik.
Bu verilerden hesaplayınca:
- Yatak başına kapalı alan 107 metrekare.
- Yatak başına maliyet 173.3 bin TL çıkıyor.
Bugün bütün gelişmiş ülkelerde, orta büyüklükteki hastanelerin daha verimli sağlık hizmeti sunduğu kabul ediliyor. Hastanelerin devasa hale geldikçe daha iyi hizmet verdiğine dair kanıt yok. Dolayısıyla Ödemiş Devlet Hastanesi’ndeki yatak başına 107 metrekarelik alan uygar standartlara uygun.

Şehir hastanesi rakamları uçuyor
Ödemiş’in bize açtığı pencere, mayıstan itibaren üç aşamalı açılacak ve Ankara’da altı hastanenin kapanmasıyla sonuçlanacak Bilkent Şehir Hastanesi’ne bakmamızı gerekli kılıyor.
Bugünlerde yolu Bilkent’ten, ODTÜ’den geçenlerin trafik yoğunluğu dolayısıyla andığı Bilkent Şehir Hastanesi, müteahhit CCN şirketinin sayfasına göre 1 milyon 312 bin 349 metrekare kapalı alana kuruluyor ve 3 bin 804 yataklı.
Ne var ki, bu temel iki veri tuhaf biçimde devletin iki bakanlığının resmi verilerinden farklı. Sağlık Bakanlığı 2017 bütçe sunuşunda, Bilkent Şehir Hastanesi’nin yatak sayısı, 3 bin 662, kapalı alan ise 1 milyon 129 bin 289 metrekare olarak görünüyor.
Kalkınma Bakanlığı’nın Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) 2016 Raporu’nda Bilkent Şehir Hastanesi’nin toplam yatak sayısı 3 bin 660, kapalı alan ise 1 milyon 285 bin 798 metrekare görünüyor. (Hazine’nin bedelsiz verdiği binlerce metrekarelik farkın nereden çıktığını soru olarak not düşüp hesaba devam edelim. )
Kalkınma Bakanlığı raporunda Bilkent Şehir Hastanesi’nin yatırım tutarı 2017 fiyatlarıyla 1.2 milyar dolar olarak geçiyor. Bu da aynı rapordaki yatak sayısı baz alınırsa yaklaşık 328 bin dolara karşılık geliyor. Bugünkü dolar kuruyla 1 milyon 298 bin TL.
Yatak başına maliyetin 173 bin TL olduğu Ödemiş Devlet Hastanesi ile yatak başına maliyetin 1 milyon 298 bin TL olduğu Bilkent Şehir Hastanesi.
Şehir hastanelerinin, şehrin ulaşım koşullarına, hafızasına, köklü hastanelerin ortadan kalkacak olmasına, bütçe kaynaklarına zarar verecek oluşu iktidar için önemli değil.
Her biri en az 25 yıllık kira sözleşmesine dayalı bu hastanelerde kur yükseldikçe maliyetin artacağı da.
İktidar için önemli tek konu var: Mega projelerin ömür uzatmaktaki kullanışlı vasfı.

DSİ açıklaması
Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, pazar günü bu köşede yayımlanan Yusufeli Barajı ile ilgili 1.5 milyar TL’lik ikmal ihalesini konu alan yazıma açıklama gönderdi.
Projeye dair konuyla doğrudan ilgisi olmayan ve beton dökmeyle ilgili teknik ayrıntıların yer aldığı açıklamanın özü şu:
“2012 yılında yaklaşık 486 milyon TL’ye ihale edilen işin yüzde 193 artışla nasıl ikmal edildiği” sorumla ilgili önemli bir ayrıntının gözden kaçırıldığı belirtilmiş.
2012 fiyatlarıyla 2018 yılı fiyatlarının karşılaştırılmasının doğru olmadığı, 2012’de 486 milyon TL olan fiyatın, bugün 880 milyon TL’yi bulduğu ve karşılaştırmanın buna göre yapılması gerektiği, bu sebeple de yüzde 193’lük artışın gerçeği yansıtmadığı açıklanmış. DSİ açıklamasında, 2012’de Limak-Kolin ve Cengiz ortaklığının kazanarak başladığı projeyi “ikmal” ihalesinde bu kez üç ortağın neden ayrı ayrı davet edildiği ve bugüne dek üç firmanın birlikte yaptığı bu iddialı projeyi bundan böyle sadece Limak’ın yapacağı sorusunun yanıtı yok. Bu konuya devam edeceğim.