Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

‘Değişen Yeni Türkiye’ RTE’nin İdolü Atatürk!

13 Temmuz 2014 Pazar

Başbakan’ın Yeni Türkiye lafını biliyoruz. Bütün yazan konuşan müritleri de bunu sıkça ve bol bol dile getirir. Başbakan, Cumhurbaşkanlığı adaylığı vizyon açıklama toplantısında bu Yeni Türkiye’ye bir de Değişen lafını bolca ekledi.
Başbakan’a göre Türkiye değişti. RTE’nin düz mantığı iyi çalışır, tıpkı anayasada Devlet Başkanı İcranın Başıdır tanımlamasının yazıldığını ileri sürmesi gibi. (Bkz. dünkü yazım) Değişmeyen, eskiden kalmış bazı şeyler var dedi. Bunlardan biri de muhalefetmiş... Güçlü bir muhalefet yokmuş ve eskinin muhalefet anlayışındaymış...
Eh, her şeyi değiştirdiğine göre bunu da değiştirir, bekliyoruz! “Muhalefet yok ki ülkede” diye RTE’cilerin sık dile getirdiği, sanki güçlü ve iyi bir muhalefet istiyorlarmış havasını attıkları zırvalığın esas sahibini de öğrenmiş olduk. CHP muhalefetine şüphesiz ki eleştirilerim var. Bunları pek de buraya yazmıyorum. Ama RTE’cilerin muhalefet yok ki söylemleri, tek parti var: AKP, ortalıkta başka seçecek parti mi var da millet seçmiyor, gibi sefil propagandalarının bir parçası...

***

Değişen Yeni Türkiye ne demek? Dün, yanı başımda bazı telefonların zillerinin adeta dua veya ezan gibi sesleriyle çaldığı salonda RTE’yi dinlerken net gördüm(*). Türkiye bir rejim değişikliğini resmileştirmenin eşiğinde; bunun kürsüden ilan edilmesi olayına şahit olduk. Başkanlık statüsüne geçiyoruz. Yönetim piramidinin tepesinde Erdoğan, altında atayacağı bir başbakan ve hükümet... Devlet aygıtı zaten hizmetinde, yüksek yargıya ve üniversitelere, çeşitli kurum ve kuruluşlara bütün atamalar elinden geçiyor. AKP= Erdoğan. Erdoğan= Başbakan ve hükümet= Devlet Başkanı.
Anayasa böyle mi diyor, hayır. Ama fiiliyatta sistemin böyle işlemesine engel olacak bir şey mi var ülkede... Şimdiden söyleyeyim muhalefete: Her anayasal aykırılığın sistematik bir çetelesini tutmaları gerekir, eğer RTE Çankaya’ya çıkarsa. Sonra da bunu ciddi delillendirip Anayasa Mahkemesi’ne götürmeleri gerekir.
Değişen Yeni Türkiye öncelikle budur: Tek adam sultası...

***

Bu noktada hatırlatma yapayım: RTE, tamamen Atatürk’e öykünüyor. Onu örnek alıyor. Hayır uydurmuyorum, siyasal öngörü de yapmıyorum! RTE’nin konuşmasını okuyun. Türkiye Cumhuriyetin kuruluşunu anlattığı bölüme bakın. RTE ilk kez, bazı gerçekleri itiraf ediyor. Türkiye’nin kuruluşunun çok zor koşullarda, savaştan bezmiş bir halk varken, yoksulluklar içinde gerçekleştirildiğini söylüyor ve bir devlet millet yaratıldığına gönderme yapıyor.
Atatürk, tabii Gazi Mustafa Kemal Paşa. Onun dönemine çok dikkatli yaklaşıyor, Ayyaş filan demiyor(!) adeta hiç değinmiyor, 1938 sonrası CHP yönetimine ise her zamanki gibi giydiriyor. Yine 50. kez camileri yaktılar masalını dinliyoruz “değişen ve yenilikçi” Erdoğan’dan! İnsan sıkılmaz mı! Camiyi diline dolamaya dayanamıyor, 50 kez dersek gerçek sanılır düşüncesinde. Ama konuşmasında Gezi sırasındaki Dolmabahçe Camii yalanını tekrarlamadı, tanığım! Tabii, şiirden hapis yattığını dile getirdi. O şiir miiir değil, siyasal bir nutukta, minareleri süngü olarak halka anlattığı bir ve kışkırtma amacı da taşıyan, uyduruk siyasal dini nutuk.
Tabii dinin siyasete alet edilmesi hükmü fiili olarak işlemiyor artık... Tam tersi olarak din her açıdan ve her tür olarak siyasal iktidar kavgasında silah ve araç olarak kullanılır yasası fiiliyat kazandı... Ekmeleddin Bey de önceki günkü konuşmasını duayla açtı!

***

Uzatmayalım: Mustafa Kemal, RTE’nin idolü! Hiç kuşkunuz olmasın! Ne şu ne bu! Atatürk’ün kariyerini örnek alıyor.
Atatürk, tek adamdı! Cumhurbaşkanı... Ama başbakanı da hükümeti de o belirliyordu! Parti şefini de... Karşı durmak ne mümkün! Bakanları seçiyordu.
Şimdi de RTE tek adam! Atatürk’ün koltuğunda! Başbakanı da bakanları da o atayacak.
RTE, Atatürk dönemini adeta sonrasından ayırdı.
Atatürk, Türkiye’nin, Cumhuriyetin kurucusuydu..
RTE de (Değişen) “Yeni Türkiye”nin! “Yeni Cumhuriyet”in!
Atatürk’ü reddedemez ama onu örnek alarak bir yeni kurucu baba figürüne öykünebilir!

***

Atatürk ile RTE’nin arkalarında bıraktıkları, biriktirdikleri, sahip oldukları yani her ikisinin müktesebatının birbiriyle zerre kadar ilişkisi olmamasına rağmen!
En küçük bir anımsatma: RTE hakkında yolsuzluk ve rüşvetle ilgili tapeler diz boyu! Evi sıfırla tapeleri, hiçbir zaman peşini bırakmayacak... Mal-para biriktirme ustası...
Atatürk ise malını mülkünü millete, devlete hediye etti!
Tayyip Bey, bu malı mülkü yemekle meşgül aynı zamanda, mesela Atatürk Orman Çiftliği’nde epey de yasadışı Başkanlık Sarayı kuruyor!
Yeni Türkiye’nin daha anlatılacak çok yönü var... Arada sırada, şu mümbit vizyon belgesine döneceğiz. Bir kitap bile yazılabilir bu belge ve içindekiler üzerine...
Ayran budalalarının bu vizyon propagandası hayranlığı perdesini yırtmalı...

                      
(*) Salondaki atmosferden: Kadınlar Erdoğan şarkısına tıpkı konserdeymiş gibi ayağa kalkıp tempo tutuyor; sahnenin yanına yerleştirilmiş adeta bir gençlik korosu RTE’nin konuşmasının heyecanlı yerlerinde ölmeye ölmeye geldik sloganları atıyordu... Otopark bakanlıkların kırmızı plakalı arabalarıyla doluydu... Bu tam bir, partinin ve devletin gücüyle ortaklaşa kotarılan bir vizyon açıklama toplantısıydı...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları