Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
‘Peace to the people of Syria !’
Yazımın İngilizce başlığı “Suriye Halkına Barış” demek...
Ben söylemiyorum:
Dolaylı olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti söylüyor!
***
Bu slogan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin resmen katıldığı Soçi Zirvesi’nin toplantı salonunun duvarına Arapça, Rusça ve İngilizce olarak üç dilde yazılmış...
Yani bu sloganı Türkiye Cumhuriyeti Devleti de benimsemiş...
O kadar benimsemiş ki, bu başlık altında toplanan bir “zirve”ye aktif olarak katkıda bulunuyor.
Nereden biliyoruz?
Dışişleri Bakanlığı’nın yayımladığı resmi bildiriden.
***
Dışişleri Bakanlığı doğrudan “Suriye halkına barış” isteyen toplantıya katkıda bulunduğunu uzun uzun açıklayan bir de bildiri yayımlamış.
Bu bildiriden öğrendiğimize göre:
“Rusya Federasyonu’nun (RF) ev sahipliğinde 30 Ocak 2018 tarihinde Soçi’de düzenlenen Suriye Ulusal Diyalog Kongresi, davet üzerine, muhalefetin garantörü sıfatıyla Türkiye tarafından da izlenmiştir.
Türkiye, RF’nin ‘Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’ girişimi konusunda başından beri yapıcı bir tutum sergilemiştir.
Ülkemiz, BM’nin katılımı sağlanabildiği ve muteber muhalefetin siyasi süreçteki rolü layıkıyla teslim edildiği takdirde Cenevre sürecine katma değer sağlayabileceği düşüncesiyle bu girişimi desteklemeye hazır olduğunu Sayın Cumhurbaşkanımızın katıldığı 22 Kasım 2017 tarihli Soçi Zirvesi’nde kayda geçirmiştir.”
***
Yani işin Türkçesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hem de bu savaşta taraf olan “muhalefetin garantörü” sıfatıyla, Suriye’de barışın sağlanması için toplanan “Zirve”ye aktif katkı yaptığını resmen ilan ediyor.
Aynı Türkiye Cumhuriyeti Devleti dışarıda böyle yaparken, içeride barış isteyenlere ise hain diyor ve onları tutukluyor:
“Savaş bir halk sağlığı sorunudur” diyerek, meslek ahlakının gerektirdiği bir biçimde ve çok yumuşak bir üslupla barışı savunan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin saygın üyeleri, evleri ve işyerleri basılarak gözaltına alınıyor.
Güzel Türkçemizde bu durumu anlatan çok hoş bir deyim vardır:
“Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” derler!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Mahruki yine yandı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı