Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Politikacıların hatalarını kim, nasıl öder?

26 Ocak 2018 Cuma

Yazının başlığı, “Politikacıların savaş ilanına kadar giden büyük hatalarını, önce askerler olmak üzere, bütün insanlar ölerek öder” olmalıydı, ama tahmin edeceğiniz gibi, bir gazete yazısına böyle uzun bir başlık konulamıyor.

***

Birinci Dünya Savaşı’ndaki ölümlerin 9 milyon dolayında olduğu hesaplanıyor.
İkinci Dünya Savaşı’ndaki ölümlerin 50 milyon dolayında olduğu tahmin ediliyor.
Vietnam Savaşı’nda yaklaşık 60 bini Amerikalı asker olmak kaydıyla Güney Vietnam ve müttefiklerinden 200 bin, Kuzey Vietnam ve müttefiklerinden milyonlarca insanın öldüğü düşünülüyor.
Irak savaşında bir milyona yakın Iraklının, 5 bin kadar Amerikalı askerin öldüğü tahmin ediliyor.
Suriye savaşında ölümlerin 500 bine yaklaştığı tahmin ediliyor.
Elbette (benim saatlerce yeniden çeşitli kaynakları inceleyerek oluşturduğum) bu sayıların hiçbiri kesin değil...
O nedenle “hesaplanıyor”, “düşünülüyor” “tahmin ediliyor” gibi sözcükler kullandım.
Çünkü savaş zamanlarında istatistik tutmak, hele o zamanki koşullarda, pek olanaklı olmuyor galiba...
Zaten ülkeler de kayıplarını ne tam olarak kendileri biliyor ne de bildiklerini başkalarına tam olarak bildiriyorlar.

***

Türkiye’nin güney sınırlarının güvenliği, AKP/Erdoğan iktidarının 15 yıldır uyguladığı yanlış politikalar sonucunda tehlikeye girmiştir.
Şimdi bu güvenliği sağlamak için askeri bir harekâta girişilmiş bulunuyor. Bu askeri harekât dolayısıyla, iktidarın uzun süredir toplum üzerinde uygulamakta olduğu antidemokratik baskıcı yöntemler daha da yoğunlaştırılmış durumda...
Gözaltı ve tutuklama eylemlerinin, askeri harekât konusundaki eleştiriler açısından, bu kez Sosyal Medya denilen geniş alanı da iyice denetim altına aldığı anlaşılıyor.
16 Nisan 2017 halkoylamasında artık taban kaybettiği ve zayıfladığı açıkça ortaya çıkmış olan iktidarın, 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra uyguladığı ve oylarını arttırdığı kutuplaştırma, şiddet ve baskı politikasını, bu kez sınır ötesi operasyonu bahane ederek, bir kez daha, “milliyetçilik”, “vatanperverlik”, “hainlik”, “terörizm” gibi hassas kavramlar üzerinden yeniden devreye soktuğu anlaşılıyor.

***

Savaşın bir iç politika aracı ya da iç politikanın bir savaş aracı olarak kullanılması son derece yanlıştır.
Savaşa giren iktidarlar, içerideki muhalif kamuoyuna baskı yaptıkları ve onu susturdukları oranda dışarıda güçsüzleşir, buna karşılık içerideki muhalif kamuoyunun demokratik desteğini alabildikleri oranda dışarı karşı da güçlenirler.
Temel hak ve özgürlüklere dayalı gerçek demokratik bir rejim, dışarıda savaşan iktidarların en büyük ve en güçlü silahıdır; çünkü onun tarih ve vicdanlar önünde haklılığını, arkasındaki toplumsal ve siyasal desteği gösterir!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları