Bir Tek Oy Vermediniz!

24 Haziran 2014 Salı

Bu sözü Kılıçdaroğlu söyledi. Kime? Gittiği Diyarbakır’da Kürtlere.. Şüphesiz, Kürt siyasal hareketine ve temsil ettiği Kürt taleplerine sırt dönmek mümkün değil. Bayrak krizi patladığında, Kürt liderlerin “Bütün ulusların bayraklarına saygı göstermeliyiz” biçimindeki, Türkiye bayrağını yabancı ülkelerin bayraklarıyla eşdeğer gören ve sadece bu sözlerle sahiplenen açıklamaları karşısında, şu görüşü paylaştım:
Gelin, bu bayrak hepimizin mi yoksa sadece Türklerin mi.. En az Türkler kadar bayrağa sahip çıktığınız zaman, Kürt meselesini çözmek kolaylaşır... İşe buradan başlayalım...
Kılıçdaroğlu’na, Diyarbakır’da katıldığı “Tigris Diyalogları” toplantısında örneğin “Çözüm Süreci’ne neden destek vermiyorsunuz” sorusu yöneltildi.. CHP lideri, sürecin Meclis’te yasal bir zemine getirilmesi gereğini savundu.. Ve bir başka soru üzerine de “Siz de CHP’ye bir tek oy vermiyorsunuz..” dedi.

***

CHP’nin Diyarbakır’da aldığı oy oranı %1.. İşte o kadar. Yarın da bir tek oy alamaz! Bir zamanlar CHP’nin bölgedeki gücüne ulaşması bugünkü koşullarda mümkün değil. Çünkü çok şey değişti! O zamanlar, milletvekilliklerinin, partilere dağılan Kürt ağalar arasında paylaşıldığı zamanlardı! Bir büyük Kürt ailesinin biri o partiden, biri bu partiden..
Toplumsal ve siyasal dinamikler değişti... Kürt ağaların yerini
a) PKK-BDP milletvekilleri,
b) İktidar partisi milletvekilleri aldı;
c) Kürtlük bilinci öne çıktı;
d) AKP iktidar partisi olarak Apo ile çözüm süreci’ni başlattı,
e) Kürt bölgelerinde iktidarın (ailesel vb.) ekonomik destek programlarını devreye soktu ve bu sayede de Kürt seçmenlerin oylarının BDP ile paydaşı oldu..
f) Kürt seçmeni böylece BDP-AKP kutbu arasında bölündü..
Kürt toplumunun dinamiklerini, bu iki kutup elinde tutuyor.. Dolayısıyla, ne çözüm sürecinde ne iktidar nimetlerinin dağıtımında asla paydaş olmayan, AKP iktidarda kaldığı sürece öyle gözüküyor ki ol(a)mayacak da olan CHP’ye Kürt seçmeni bir oy dahi vermeyecektir..

***

Sık sık diyorlar ki yazarlar ve TV’lerde çok bilmişler: CHP çözüm sürecini desteklesin..
Bu kadar aptalca bir siyasi öneri duymazsınız...
Çözüm süreci denen şey, MİT ile İmralı’da A. Öcalan arasında kotarılan, hayli zamana yayılmış, RTE’nin daha çok siyasi seçim takvimine endeksli, bir al-ver ilişkileridir...
Bu ilişkiler, bazen karşılıklı okşama, bazen karşılıklı tehdit, bazen karşılıklı tavizler ile, daha çok da Abdullah Öcalan merkezli yürüdüğünü biliyoruz.
AKP’nin Öcalan’a tuttuğu en büyük havuç, serbest bırakılma umududur. Şu veya bu şekilde.. Diğeri de, henüz doğru dürüst AKP’lilerce dile getirilmeyen, Kürtlere özerklik sözüdür... Anadilinde eğitim meselesi ise henüz iktidar tarafından şekillendirilmiş değildir. Ama Kürtlerin baş talepleri arasındadır.
Özetlersek 3 temel konuyu, Apo’ya özgürlük, Anadilde Kürtçe eğitim ve özerklik....

***

RTE ve MİT, “çözüm süreci”ni ve Öcalan’ı diri tutarak, silah bırakışma temelinde görüşmelerini sürdürüyor. Son zamanlarda Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken bu çözüm sürecinde somut taleplerine yanıt verilmesi için, PKK adam kaçırdı, bomba koydu, işyerlerini bastı, kışla basıp bayrak indirdi ve RTE’ye gözdağı verdi.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri bu süreçte ön planda. Ertuğrul Kürkçü, RTE’ye oy yok, dedi.. Dedi ama, RTE ile İmralı’nın arasındaki anlaşmanın, ikinci turda BDP-HDP desteğinin RTE’ye kaymasına dayandığı açıktır. İlk turda herhalde Selahattin Demirtaş aday olacaktır.. Apo’nun dışlamasıyla (kendisine rakip olacak bir siyasi adaya tahammülü yoktur) bir süre küsen ve kenara çekilen Demirtaş, herhalde Apo ikna edilmiş olacak ki, yeniden siyasete döndü ve HDP eşbaşkanı seçildi.
Kılıçdaroğlu BDP’lilerle de görüştü Cumhurbaşkanlığı turunda. BDP’liler, Rıza Türmen’i önermişler. Rıza Türmen, ilk tur adayı olabilirdi ancak. Bu CHP’yi kündeye getirme önerisi gibiydi! İkinci turda Türmen’i satacaklar ve RTE’ye döneceklerdi. İmralı emriyle..

***

Gelelim yine “CHP çözüm sürecine katılsın” zırvalığına..
Bu şu demek: CHP’den bir heyet, MİT müsteşarıyla birlikte İmralı’daki görüşmelere katılsın ve alınan kararlarda söz sahibi olsun... CHP, aynı zamanda RTE ve yakın arkadaşlarının çözüm süreci strateji ve taktiklerinin konuşulduğu, MİT’e vb. uygulama talimatlarının verildiği gizli görüşmelere katılsın, söz sahibi olsun ve kararlar birlikte alınsın.
Gülüyor musunuz! Sürece katılmak, desteklemek, ortak olmak budur, gülün tabii!..
Yoksa istenen, CHP gözü kapalı RTE’ye destek çıksın mı?
Evet, zekâları en üst düzeyde seyredenler bunu istiyorlar..
RTE’nin kimsenin başını kıçını bilmediği çözüm sürecinin bir aleti olmasını..
Kürt meselesi ya bu ülkenin, Meclis’in ana konusudur, tartışılır orada her şey..
Ya da, İmralı ile RTE arasında alver gülüm, karşılıklı tehdit, RTE’nin bazen de seni asarım ipini seçim meydanlarında salladığı biri süreçtir...
Bitirelim: RTE’nin en büyük destekçisi Kürt siyasal hareketidir, önünde başka bir seçenek görememektedir ve RTE’yi de, eğer caymazsa son anda, Çankaya’ya oturtacaklardır..
Ne ortaklığı, allahaşkına! Tek oy fazla alamaz CHP...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları