Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

İdeolojik değişme, darbeler ve emperyalizm-12

07 Kasım 2017 Salı

Sınıfsal gelişmesi durmuş veya durdurulmuş Feodal Din/Tarım Toplumlarında, siyasal liderlerin “İdeolojik Modeller” ile toplumlarını dönüştürme ve çağdaşlaştırma çabaları, sadece o ülkede mevcut düzenden yana olan politikacıların, toprak ağalarının, din adamlarının siyasal/sınıfsal direnişleriyle mücadele etmek zorunda kalmaz...
Toplumu “İdeolojik Modeller” çerçevesinde dönüştürmek isteyen liderler, aynı zamanda, Din/Tarım Toplumu’nun Feodal değerlerine dayalı olarak demagog politikacılar tarafından din/iman/ırk/ milliyet sloganlarıyla kandırılan halkın demokrasi konusundaki bilinçsizliğine karşı da direnmek zorundadırlar.
Gelişmiş ülkeler tarafından sömürülmekte olan bu ülkelerde, toplumlarını bağımsızlaştırmak ve çağdaşlaştırmak isteyen liderler, bütün bunlar yetmiyormuş gibi, bir de dış konjonktürün emperyalist saldırılarıyla da başa çıkmak zorundadırlar!

***

Devletçi-Seçkinciler, 1961 Anayasası ile (daha önce anlattığım İdeolojik İkiz Değişme/Kuruluş Modelleri çerçevesinde) artık kendi “Kuruluş Dönemlerini” Cumhuriyet’ten, Sosyal Refah Devleti’ne, bir üst aşamaya taşımışlardır.
Bu sıçrama, Gelenekçi-Liberallerin “Değişme Dönemlerini” yeniden (İlk tepki 1950’dir) tetiklemiştir.
Gelenekçi-Liberallerin Dinci/Gelenekçi tepkileri ise, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbeleri ile askerler tarafından desteklenmiştir.
Bu iki askeri darbe, yavaş yavaş güçlenen işçi sınıfına karşı sermayenin, dış güçlerle, yani emperyalizmle ittifak ederek gerçekleştirdikleri müdahalelerdir.
Nitekim önce 12 Mart 1971 darbesi ülkedeki sol ve demokrat güçleri bastırmak ve 1961 Anayasası’nı törpülemek için yapılmıştır.
Bu müdahale yeterli olmayınca, ABD’nin desteklediği 12 Eylül 1980 darbesi uygulamaya konulmuştur.
12 Eylül 1980 darbesi, sadece toplumdaki bütün demokratik ve sol güçleri tamamen ezmekle kalmamış, Türkiye’nin emperyalizmin tam denetimine girerek, hem NATO’da, hem de Avrupa Birliği’nde ülkenin elindeki bütün kozların alınmasına, komşuları ve özellikle de Yunanistan karşısında başta Kıbrıs olmak kaydıyla bütün uluslararası konularda zayıflatılmasına yol açmıştır!

***

Ne yazık ki, Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren yaşanan gelişmelerle ve özellikle de devlet desteğiyle yavaş yavaş oluşan sermaye sınıfı, emperyalist güçlerle ittifak etmiş ve “Gelenekçi- Liberallere” destek vermiştir.
Kendilerine önceleri “İkinci Cumhuriyetçiler” diyen sonra da Tek Adam Baskısı ile karşılaşınca etiketlerini “Kullanışlı Aptallar” olarak değiştiren bazı yazarlar da “dinci iktidara yamanmak” (ve feodal kalıntılara, tarikat ve cemaatlere yaranmak) adına, Marxizme ve Liberalliğe, ihanet etmiş; emperyalizmin de iteklemesi ve desteğiyle, “Gelenekçi Liberallerin” din eksenli iktidarına destek vererek, ülkenin Demokrasiden uzaklaşmasına yardımcı olmuşlardır.

***

DİREN CUMHURİYET...
DİREN LAİKLİK...
DİREN DEMOKRASİ!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları