Hikmet Çetinkaya

Benim Çatı Adayım Kim?..

18 Haziran 2014 Çarşamba

Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu CHP ve MHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çatı adayı...
MHP tabanında bir şey yok ama kimi CHP milletvekilleri, örgütler tepkili...
Elbet CHP kendi adayını çıkarmalıydı!
Bunları önümüzdeki süreçte konuşup tartışırız!
CHP’de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olabilecek çok sayıda deneyimli, donanımlı kişi var.
Var ama bunların seçilme şansı ne kadar?
12 Eylül 1980 darbesi solun üzerinden silindir gibi geçti, gerici-faşist yapılanma 34 yıl önce Türkiye’yi daha da kuşattı...
1983 seçimlerine üç parti katıldı, Necdet Calp’in HP’si yüzde 30 oyla Meclis’e girdi.
Solda İnönü’lü ve Ecevit’li yıllar, sosyal demokratların bölünmesi...
1999 seçimleri, Ecevit’in DSP’si, CHP’nin yüzde 10 barajını aşamayıp Meclis dışında kalması...
28 Şubat, Erbakan’ın RP’sinin kapatılması, “Milli Görüş”ün “yenilikçi kanat” çıkışı, bölünüp AKP’nin kuruluşu...
Abdullah Gül, RTE, Fethullah Gülen işbirliği, yüzde 35’le tek başına iktidara gelişi.
Artık DSP, ANAP, DYP falan kalmadı, adları var mı yok mu, son seçimlerde yüzde kaç oy aldılar, tartışılmıyor bile...

***

Ben de Orhan Bursalı’nın dün değindiği gibi cumhurbaşkanının kimliğiyle pek ilgili değilim...
RTE mi, Gül mü, İhsanoğlu mu kazanır pek ilgilenmiyorum.
Benim ilgilendiğim, CHP neden hâlâ Ege ve Akdeniz kıyılarından oy alıyor?
CHP önce örgüt yöneticilerine bunu sormalı, kendi içinde irdelemeli, gençlere kapılarını açmalı, emekçinin yanında olmalı!
İhsanoğlu’nun çatı adayı olarak gösterilmesini elbet tartışırız, düşüncelerimizi söyleriz, yazarız.
Türkiye’de solun, sosyal demokratların, sosyalistlerin, komünistlerin, liberallerin durumu ortada...
Birbirlerini yiyorlar!

***

Benim cumhurbaşkanı adayım, bir sosyalist, komünist olabilir.
Edebiyatçı, ünlü bir müzisyen, ressam!
Demokrasiyi, özgürlükleri, savaşı değil barışı savunan, Gezi’de her düşünceden insanla birlikte umutları paylaşan...
Neden hep siyasetçiler geliyor aklımıza da bir edebiyatçı, ressam, müzisyen, sinemacı gelmiyor?
Benim gönlümde yatan cumhurbaşkanı adaylarım Gülsin Onay, Yılmaz Büyükerşen, Nuri Bilge Ceylan, Fazıl Say!
Neden olmasın?
Seçilirler mi “çatı adayı” olsalar?
Ne yazık ki hayır!
Türkiye sözlü kültürden yazılı kültüre geçemedi... Demokrasi ve özgürlükleri özümseyemedi... Gerici, ırkçı iktidarlar, darbeler, tarikatlar hayatımızı elimizden aldı...
Düşünceye kelepçe vurulan bir toplumda ayrımcılık ivme kazandı!
Ecevit’in kurduğu DSP nasıl bölündü? Büyük patron ABD nasıl bir tezgâh kurup “ılımlı İslam”ın önünü açtı, Türkiye bugünlere nasıl geldi?
Biraz bekleyin, Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirin ama biraz insaflı olun!
SODEP, HP, SHP, CHP 1950’den bugüne dek Manisa’da niçin belediye başkanlığı seçimlerini alamadı?
CHP bunları tartışmalı, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin taktiksel olduğunu bilmeli...
Önce bir duralım, sakinleşelim, çatı adayını yakından tanıyalım...
ABD mi yoksa İngiltere mi önerdi, dünyaya bakış açısı, siyasal İslamcı olup olmadığını tartalım, biçelim!

***

Siz RTE’den kurtulmak mı istiyorsunuz?
O zaman, benim adaylarım geçersiz, sizinkiler de geçersiz, bunu bilin!
Siyaset bir sanattır, oyunun kuralları vardır, sivil vesayetten kurtulmanın yolları...
Hiç olmazsa 24 saat düşünün ve karar verin...
Hani tarafsız bir cumhurbaşkanı istiyordunuz siz? Laiklik kavramını bile karıştırıyorsunuz!
‘Laikos’tan gelir laiklik kavramı!
Anlamı halksal yönetim, egemenlik halkındır demektir!
Önce öğrenin, sonra da Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirin!
Kılıçdaroğlu, sosyal demokrat aday aramıyordu ki!..
Bu bir taktik!..
CHP’de “çatının çatırdaması” diye bir şey yok!
Ulusalcılık da kimsenin tekelinde değil!
Sandıkta özgürsünüz, istediğinize oy verirsiniz!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları