Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Rona Aybay ve mahalle baskısı

06 Ekim 2017 Cuma

1935 İstanbul doğumlu olan Profesör Rona Aybay, Türkiye’yi Uluslararası Mahkemelerde yargıç olarak temsil etmiş, çok değerli bir hukukçu ve çok değerli bir akademisyendir. Etkileyici özgeçmiş özeti şöyledir:
Milletler Özel Hukuku Profesörü.
New York Columbia Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Karşılaştırmalı Hukuk derecesi.
ODTÜ Kamu Yönetimi Bölümü eski başkanı.
ODTÜ İdari İlimler Fakültesi eski dekanı.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi eski dekan yardımcısı.
Türk Hukuk Kurumu eski genel sekreteri.
İstanbul Barosu eski başkan yardımcısı.
Türkiye Barolar Birliği İnsan Hakları Merkezi eski başkanı (2006-2011).
Bosna Hersek İnsan Hakları Mahkemesi eski yargıcı (1996- 2003).
Irkçılık ve Hoşgörüsüzlük Karşıtı Avrupa Komisyonu eski üyesi.
Bosna Hersek’teki insan hakları ihlallerini incelemekle görevle AGİT Komisyonu eski üyesi.
Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve KKTC Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi.
Milletlerarası Özel Hukuk ve İnsan Hakları Hukuku alanlarında yazılmış olanlar başta olmak üzere çok sayıda kitap, makale, bildiri; yüzlerce konferans.
Bu değerli akademisyen, “Mahalle Baskısı” ve “Türkiye İran olur mu?” konuları üzerine bir mektup yollamış. Bu değerli mektubun “Mahalle Baskısı” hakkındaki ilk bölümü aşağıda.

***

Değerli Dostum Emre,
“Şerif Mardin”le ilgili yazıların; Şerif Mardin ekseninde, sosyal/politik sorunların bilimsel yaklaşımla nasıl irdelenip, incelenmesi gerektiği konusunda çok yararlı dersler içeriyor.
Özellikle, bu gibi konulara -deyim yerindeyse- futbol taraftarlarının “bizim takım ne yaptıysa doğrudur; karşı takım ne yaptıysa yanlıştır” yaklaşımıyla bakanlar için, yazıların çok uyarıcı nitelikte.
Türkiye’de çağdaş sosyolojik araştırmanın öncülerinden ve günümüzdeki Duayeni durumunda olan bir Dosta, konuyla ilgili bazı düşüncelerimi ve saptamalarımı sunmak, umarım, haddini aşmak sayılmaz.
Dünkü yazını da ilgiyle okudum…
Ş. Mardin’in “Mahalle baskısı, bilinmeyen ve sosyal bilimce ifade edilmesi çok zor bir havadır” sözleri -eğer bir dil sürçmesi ya da görüşmeyi yapan R. Çakır’ın özensiz aktarımı değilse- sosyal bilimlerle az-çok ilgilenmiş biri için çok yanlış ve yakışıksız bir anlatım.
Senin de pek yerinde olarak belirttiğin üzere, bu toplumsal baskı hiç de “bilinmeyen” bir olgu değil. Böyle söylemek -deyim yerindeyse- “AMERİKA kıtasını Kolomb’dan sonra yeniden keşfetmek” sayılır!
Bu baskının “ifadesi zor” niteliğine gelince burada da, benzer konularda inceleme yapıp, kitap-makale yazanların karşılaştıkları “ifade zorlukları” açısından özel bir durum söz konusu değil, sanırım.
Ancak, “mahalle baskısı”nın; aileden başlayıp, kişinin içinde bulunduğu ya da ilişkide olduğu apartman komşuları mahalle, iş çevresi, dernek, meslek odası, tarikat, cemaat vb. çeşitli ortamların hepsini kapsamakta yetersiz kaldığı söylenebilir.

***

“Türkiye İran olur mu?” konusu bir dahaki yazıya!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları