Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

ABD niye ciddiye alsın ki...

30 Eylül 2017 Cumartesi

Saray’daki AKP’li, casusluk cemaatinin başı Fethullah Gülen’in ABD tarafından korunuyor olmasından çok rahatsız.
Son ABD gezisinde, ABD’li yetkililere FETÖ konusunda 85 koli belge verdiklerini anımsatıp “Bu hain yapılanmanın elebaşı buraya çok da uzak olmayan bir yerde, Pensilvanya’da hayatını sürdürüyor. Amerika’nın pek çok yerinde bu terör örgütüne bağlı okullar, dernekler ve şirketler faaliyet gösteriyor” diyerek yakındı durdu.
Gelin şimdi, AKP’nin iktidara geldiği ilk günlere dönelim:
2004 yılının nisan ayı:
Casusluk cemaatinin, sık sık Abant’ta topladığı “yetmez, ama evetçi” takımın da “para karşılığı” katılıp sallabaşlık yaptığı “Abant Platformu”nun yedincisi Washigton’da yapılır.
Platformun konusu, “İslam, Demokrasi ve Laiklik: Türkiye Tecrübesi”dir.
Toplantının açılışını, sömürgen küreselleşmeciliğin ideologlarından Francis Fukuyama yapar ve toplumun dindar olmasının demokrasi ve laiklik ilkeleriyle çelişmediğini vurgulayarak, okyanus ötesinden Türkiye’ye akıl verir:
ABD, Batı’daki en dindar toplumlardan biri. Ancak, bu durum yönetimin laik ve demokratik olmasını engellemiyor. Türkiye, AKP tecrübesiyle hem Müslüman, hem de demokratik olunabileceğini gösteriyor.
Fukuyama böyle der de, vaiz Fethullah ile Erdoğan’ın arası açılınca, Pensilvanya’ya gidip mektupçuluk yapacak olan Fehmi Koru durur mu? Toplantıdaki konuşmasında, esas modelin ABD olması gerektiğini salık verir:
Amerika’nın anayasasında ifadesini bulan kuruluş felsefesi, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi evrenselleşen ilkelere bağlılığı, bazen adaletsiz ve aşırı davransa dahi genellikle baskıcı olmaktan uzak üslubu, dünyanın her tarafında takdir görüyor, taklit edilme hevesi uyandırıyor.
15 Temmuz FETÖ’cü cunta girişimi sonrası, casusluk cemaatinin ikinci adamlığından emekliye ayrılan Hüseyin Gülerce ise, - ki Washigton’daki platformu düzenleyen kişidiröneriyi bir adım öteye götürür ve toplantının amaçları arasında Büyük Ortadoğu Projesi için hazırlıklar yapan ABD’ye, bölgeye ilişkin birinci elden mesajlar vermenin de yer aldığını söyler.
Ne rastlantı ki, AKP’den Mehmet Aydın ve Ali Babacan’ın bakan düzeyinde katıldığı Abant Platformu’ndan hemen birkaç ay sonra, Haziran 2004’te, İstanbul Çırağan Sarayı’nda yapılan ABD-TESEV (bir Soros örgütüdür)- Alman Marshall Fonu Toplantısı’nda Recep Tayyip Erdoğan, BOP eşbaşkanlığının kendisine verildiği açıklar:
Üstlendiğimiz misyon gereği, Ortadoğu ve Avrasya ülkelerine yöneleceğiz.
Yani, BOP eşbaşkanlığını FETÖ sayesinde almıştır.
Şimdi, kendisine BOP eşbaşkanlığı görevini veren ABD’ye, FETÖ yüzünden dikleniyor.
ABD de, ciddiye almıyor…

Referandum sonucu
Yapamazsın, edemezsin, başına dünyayı yıkarım filan…
Ne oldu?
Barzani, istediği referandumu yaptı.
Sonuç:
Türkiye, ABD ve İsrail mandası kuran bir aşiret reisine söz geçiremeyen ülke konumuna düştü.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları