Hikmet Çetinkaya

Akan Kan Kurumadı!..

11 Haziran 2014 Çarşamba

Toplum olarak ne zaman umut toplamaya başlayacağız?
Gerçekten kimin eli kimin cebinde; kapalı kapılar ardında neler olup bitiyor; Lice’de iki kişinin ölümüne neden olan olaylar, KCK’nin “barış değil, savaş” çığlıkları...
Evet, bunlar neyin habercisi, söyler misiniz?
Yoksulların, ezilenlerin, işsizlerin üzerine basarak yürüyen, büyüyen bir düzenin ürünü olanların, baskıcı, despot tavırları...
Sabah akşam “17 ve 25 Aralık, hükümeti devirecek bir darbe için düğmeye basılmasıydı” diyen iktidar, o düğmeye basanları niçin yargı önüne çıkarmıyor?
Bu ülkede TSK’nin içi boşaltıldı, kozmik odaya girildi, emekli Genelkurmay başkanı yargılandı, komutanlar hüküm giydi, gazeteciler, aydınlar zindanlarda yatmadı mı?
Belgelerin, bilgilerin elinizde olduğunu öne süren sizsiniz!
O zaman gerekeni yapın, kim sizi devirmek istiyordu, o güç kimlerden oluşuyordu açıklayın!

***

Laik, demokratik, sosyal hukuk devletinde gözdağı verilmez, kimler ne yaptıysa ortaya çıkarılır, yurttaşlar da öğrenir...
Yolsuzluk, rüşvet, talan, hırsızlık varsa hesabı sorulur!
Devletin içine sızmış çeteler bulunuyorsa yargı önüne çıkarılır...
Hrant Dink cinayetinin arkasında bulunan “derin yapı”yı bile görmezden gelenler, çeteleri görmeyenler, sıradan insanların sırtından yürümeyi, büyümeyi bırakıp gerçeklerle yüzleşmeli!
İnançlı, umut arayan milyonlarca insanın oylarını alıp yalan söyleyen, hesap sormaya kalkan tüm yargıyı, polisi “çetelere yataklık” etmekle suçlayan bir iktidar var bugün...
Dönüp dolaşıp sözü Gezi olaylarına, haramilere, çetelerin darbesine getiriyor...
Gerçekten iyi iş!
Birlikte Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Fuhuş ve Casusluk, Odatv, Devrimci Karargâh gibi davalarla milyonlarca inançlı, umut arayan seçmenden oy almışlardı...

***

Toplumun gözlerinin kör, kulaklarının sağır olması isteniyor...
Lice’de yaşananlar, PKK’nin yol kesip, araçları durdurup kimlik denetimi yapması, çocukları kaçırılan annelerin Diyarbakır’daki çığlıkları...
Lice’de iki kişinin güvenlik güçlerince olaylar sırasında öldürülmesi, KCK’nin savaş ilanı!
Burada bir siyasal güç gösterisi mi var yoksa kişisel bir çıkar mı?
Hükümet - Öcalan eksenli görüşmeler, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kalırsa, BDP’li seçmenin olası aday RTE’ye oy verip vermeyeceği...
Her şey inançlı, umut arayan milyonlarca insanın üzerinde yürüyerek büyüme hesabı üzerine!..
Zindanlar dolup taşmış, insanlar ölümcül hastalıklara yakalanmış...
Cinayetlerin, katliamların kanı yerde, daha kurumamış.
Barış çığlıklarının yerini savaş çığlıkları almış!
Kendi çocuklarını koruyup kollayanlar, yoksul ailelerin öldürülen çocuklarını görmezden gelmiş...

***

Bakın hâlâ çocuklarını, bakanlarını koruyorlar; Gezi Direnişi’nin örgütlü olduğunu, arkasındaki güçlerin büyüyen Türkiye’ye çelme atmak istediğini o inançlı, umut arayan insanlara anlatıyorlar.
Onlar için, Ali İsmail, Ethem, Abdullah, Mehmet, Berkin, Ahmet, Burak Can, cemevinin bahçesinde öldürülen Uğur Kurt, Ayhan ve pek çok genç insan harami ve çeteci!
Bu ülkenin insanı 30 yıldır çok sayıda cinayete, katliama tanık oldu... Bombalanmış köylerin, yakılan ormanların, o büyük göçün nedeni irdelenmedi, yapanlardan hesap sorulmadı...
1.5 yıldır bir huzur ortamı oluştu, umutlar çoğaldı...
Sonunda Türkiye bir ayrışma çizgisine geldi, hem Türk hem de Kürt anaları huzursuz oldu.
Toplum kan gölünde yaşamak istemiyor artık!

***

Çok tehlikeli bir sürece girdik...
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin olası ikinci turunda Kürt seçmenlerinin oyu adaya yetmeyebilir!..
Başbakan konuşma biçemini değiştirdi!..
Erdoğan olası aday!..
AKP “Köşk”, BDP “ödün” koparma peşinde.
Diyarbakır’da 2. Hava Kuvvet Komutanlığı’nın içinde göndere çekili bayrağımız...
O çocuk nizamiyeden nasıl içeriye girdi?
Girebildi!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları