Hikmet Çetinkaya

Elveda öğretmenim...

13 Haziran 2017 Salı

Neyin habercisidir hayatın sessizliği, bize bunu kim anlatır; nedir ölümün adı, bilen var mıdır?
Kaç gündür Şenay Aybüke Öğretmen’in katledilişini okuyoruz gazetelerde...
Onun yaşamını, öğretmenliğini, coşkusunu...
Kör terörü!
Şenay 22 yaşında yedi aylık bir müzik öğretmeniydi. Çocukluk yılları Edremit’te geçmiş, Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin müzik öğretmenliği bölümünü bitirmişti.
Onun düşleri vardı, özlemleri, hayata bakışı...
Hayaline kavuşmuş, kendisini öğrencilerine adamıştı.
Batman Kozlu’da öğrencilerine karnelerini dağıtmış, ardında bir terör saldırısında genç yaşta hayatını yitirmişti. İdealist bir öğretmendi o...
Şenay Öğretmen her ay maaşının bir bölümüyle öğrencilerine müzik aletleri alıyordu.
Birçok öğrencisi müzik yeteneği olduğunu onun çabası sonunda fark etti.
Alçak ve kana doymayan terör onu hedef aldı, 22 yaşında çok genç bir öğretmen yaşamdan koparıldı bir gül gibi.
Önce görev yaptığı Batman’da tören yapıldı ardından memleketi Çorum’da.
Yazı masamın başında düşünüyorum...
Öldükten sonra rüzgâr yollarında minicik, solgun bir aleve döndürmek isterlerse bizi, isyan edelim buna.
Havanın koynunda, sarı bir halenin gölgesinde, iki boyutlu koroların mırıltısı altında geçen boş vakitten kime hayır var...
Evet kime?..
22 yaşında bir öğretmen...
Yaşamını öğrencilerine adamış...
Eli kanlı terör örgütü bu kez 22 yaşındaki Şenay Öğretmen’i hedef seçmiş...

***

Yazımı yazarken duraksıyorum...
Şair Herbert’in dizelerinde bir hayatı görüyorum.
Ölüm ve yaşam...
Zamanın içinde bir yolculuğa çıkmış gibiyim...
Ne diyor şair:
Bir zamanlar bir imparator vardı.
Gözleri sarıydı, dişleri yırtıcı.
Heykeller, polislerle dolu bir sarayda yaşardı.
Yapayalnız.
Çığlık çığlığa uyanırdı geceleri.
Kimse sevmezdi onu.
Oysa en çok avcılığı ve terörü severdi.
Ama resim çektirirken çocuklar ve çiçeklerle poz verirdi.
Ölünce, kimse cesaret edemedi portrelerini kaldırmaya.
Bir bakın, belki hâlâ maskı duyuyordur evinizde.”
Kanla beslenen azgın PKK terörü...
Bir genç öğretmen...
Hayat ve ölüm...
Gelinliğe sarılı tabutu başında gözyaşı döken arkadaşları, ailesi, yakınları...
Yüreğim yangın yeri.
Batman’dan sonra Çorum’un Osmancık ilçesinde ikinci tören.
Nasıl kıydınız 22 yaşındaki Şenay Öğretmen’e?
Her şehit cenazesinde içimde isyan...
Bu ülkenin öğretmenleri, askerleri, polisleri, korucuları...
Kör terörün sonu yok...
Hani önce gece ve fırtına tanrısı vardı; gözsüz, kara bir put; kana bulanmış, üryan, önünde sıçrayıp duran...
Tıpkı öyle!
Ve Herbert’in deyişiyle:
Sonra cumhuriyet döneminde, pek çok tanrı oldu, karıları, çocukları, gıcırdayan somyaları,
zarar vermeden patlayan yıldırımlarıyla.
Sonunda, sadece boşinançlı nevrotikler ceplerinde tuzdan heykelcikler taşımaya başladılar.
İroni tanrısını temsil ediyordu bunlar. O sırada daha büyük tanrı yoktu.
Derken barbarlar geldi.
Onlar da el üstünde tuttular ironi tanrıcığını.
Ökçeleriyle bir güzel ezip yemeklerine kattılar...
Herbert’in dizeleri soyut olsa bile çok güzel anlatıyor bu yaşananları...
Kör terörü ve ona destek verenleri.
Şenay Öğretmen’in katledilişini...
O acıyı...
O hüznü...

***

Şenay Öğretmen’in düşleri vardı, özlemleri...
Hayata doymamıştı.
Umutları yitip gitti bir terör saldırısıyla...
Harflerin sesinde yüzyılların gururu ve yıkımı yatar; ölü gövdeden kalan ise ruhların külleridir.
Kaygı hep karanlığa yollamıştır bizi ve aşk orada güneşi çıkarıyordur her zaman olduğu gibi.
Rahat uyu Şenay Öğretmen, rahat uyu...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları