Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk isilozgenturk@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

‘Bela İyidir!’

04 Haziran 2017 Pazar

Bela İyidir! Bir kitabın adı. Dünyanın farklı bölgelerinden yetmiş kişilik Sanatçı/Eylemci/ Stratejist ve on lider kampanyanın organizatörlerinin işbirliğiyle, çok sayıda yaratıcı eylem incelenerek hazırlanmış müthiş bir derleme. Bilgi Yayınevi’nden çıktı. Doğrusu beni çok heyecanlandırdı. Çünkü epeydir tüm muhalefet partilerinden umudu kesmiş durumdayım. Sadece ve sadece insanlar arasındaki dayanışmaya ve sivil itaatsizliğe inanıyorum. Şimdi bakın, tek başına, inatla Ankara’da Yüksel Caddesi’ne gidiyor ve eylemini sürdürüyor. Sözcük anlamında o bir engelli. Ama polis adeta düşmana ateş eder gibi ona plastik mermi yağdırıyor. Tam 13 mermi! Peki kim var yanında? Zaten o da sendikalardan, sivil örgütlerden, partilerden umudunu çoktan kesti. O bir sivil itaatsiz! Onun adı Veli Saçılık, saygıyla önünde eğiliyorum.
Bu arada birileri İzmir’de tramvay yolunun üstünde namaz kılmaya kalkmış. Millet onunla alay ediyor. “Başka yer bulamamış mı?” diye. Oysa o kişi kendi ideolojisine uygun bir sivil itaatsizlik örneği veriyor. Bir de bu açıdan bakın. Şimdi diyelim ki, on beş işten atılan öğretim üyesi, boyunlarına “İşimizi geri istiyoruz” diye bir pankart asıp, tramvay yolunda namaz eylemi yapsalar ne olur?
Benim şaşırdığım binlerce kişi işten atıldı, arkadaş, komşu dayanışması bir yere kadar. Bunlar neden bir araya gelip, bir sokak tiyatrosu yapmıyorlar? Geçenlerde salonda bir okuma tiyatrosu yaptılar, oysa yetmez sokakta tiyatro yapıp kendi içine düştükleri özellikle ekonomik krizi anlatabilirler. Bu arada ben bir eski sokak tiyatrosu elemanıyım, (Devrim İçin Hareket Tiyatrosu) onlara bu işin nasıl yapılacağını öğretebilirim. Elbette pek çok yerde günlerdir işini isteyen pek çok akademisyen var. Bunlardan biri de Düzce’de eylemini sürdüren halkın mimarlarından Alev Şahin! 86. gününde. Böyle bir eylemi büyük kentlerde ve Ege kıyılarında sürdürmek başka, Düzce’de sürdürmek başka. Düzce AKP ve MHP’nin oy deposudur. Buradan kendisini selamlamak istiyorum. Hepimizin adına!
Sivil itaatsizlik haksızlığa karşı doğal bir insan hakkıdır! Zeytin yasası sadece zeytinlikleri olan üreticiyi değil, milyonlarca zeytin ekmeğe talim eden Türkiye yurttaşlarını ilgilendiriyor. Ne oldu, iktidar ve muhalefet partileri birleşti uyduruk bir zeytin yasası Meclis’ten geçti. Kesinlikle gevşemek olmaz. Çünkü nasıl haşhaşımızı, şeker pancarımızı, tütünümüzü, mercimeğimizi, buğdayımızı, cevizimizi yok ettiler, zeytinimizi de yok edecekler. Topa tüfeğe gerek yok. Küresel sermaye şimdi ülkeleri böyle yok ediyor. Tabii vatan hainlerinin çok olduğu ülkelerde. Öyleyse zeytin ağaçlarına sarılmak bizim en doğal sivil itaatsizliğimiz olmalıdır! Buradan kahvelerde ömür tüketen erken emekli yurttaşlara sesleniyorum, kendinize bir bölge seçin ve takip edin, tek bir kıyım arabası bir zeytine dokunduğunda, gidip ağaçlara sarılın! Hatta kendinizi kilitleyin!
Yeni havaalanının açılışında 1453 tane hafriyat kamyonunu havaalanına giden yolda dizerek bir eylem yapıldı. Alman malı kamyonlarla inşaatçılar bu ülkenin tek sahibi olduklarını ilan ettiler. İyi bir sivil gösteri! Peki biz ne yapabiliriz. İzmir’de kadınlar topluca bisikletlere binip “biz varız!” diye haykırmışlardı. Şimdi her kentte kadınlar topluca bisikletlere binip haykırmalılar. Düşünün on kadın bisikletli aynı anda Bursa’nın en işlek caddesinde ilerliyorlar. Bisikletlerinin önünde pankartlar, “Ölüm değil yaşamı savunuyoruz!” Vallahi benim hoşuma gitti!
Bela İyidir kitabında yaratıcı olun ve neşenizi kaybetmeyin yazıyor! Mesela sürekli aydın dilekçeleri yazılıp imzalanıyor. Bir işe yaramadığı da ayan beyan ortada. Oysa fazla değil yüz kişi ellerinde balonlar, balonların üstünde protesto yazıları, hep birlikte farklı yollardan Taksim’e çıkıp öylece durabilirler. Polis götürür, bunu göze alacaksın! Sonra ne mi olur, balonla Taksim’e çıktıkları için suçlanan insanların ülkesini dünya televizyonu haber yapar. Ertesi gün de bırakılırlar. Anlayacağınız dostlar bize yaratıcı, yeni eylem biçimleri gerekiyor. Yeni sözcükler, yeni hayaller gerekiyor. Çünkü bu ülke çok uzun zamandır hayallerini yitirdi!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Başımız dönüyor... 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları