Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

İddianame mantığıyla AKP’ye bakılsa?..

09 Nisan 2017 Pazar

Cumhuriyet gazetesi ile ilgili olarak hazırlanan iddianame, sanıkların “BYLOCK isimli kriptografik iletis¸im programını kullanan s¸u¨phelilerle c¸ok sayıda bagˆlantı kurdukları” suçlaması ile başlıyor:
“Cumhuriyet Bas¸savcılıkları tarafından medya mensupları hakkında yapılan sorus¸turmalarla ilgili her ne kadar s¸u¨pheli veya sanıkların eylemlerinin basın ve ifade o¨zgu¨rlu¨gˆu¨ kapsamında kaldıgˆı s¸eklinde kamuoyu olus¸turulmaya c¸alıs¸ılmıs¸ ise de yukarıda ac¸ık kimlik bilgileri yazılı bir kısım s¸u¨phelilerin, FETO¨/PDY silahlı tero¨r o¨rgu¨tu¨ mensuplarının o¨zel bir yo¨ntemle dahil oldukları BYLOCK isimli kriptografik iletis¸im programını kullanan s¸u¨phelilerle c¸ok sayıda bagˆlantı kurdukları, bu minval u¨zere; ...”
(Kolay okunsun anlaşılsın diye, cümleyi ben ikiye böldüm.)

***

Cümle, “bu minval üzere;” dedikten sonra sanıkların isimlerini tek tek sayarak, kimin kaç ByLock kullanıcısı ve/veya FETÖ/PDY sanığı/şüphelisi ile telefon irtibatı olduğunu belirtiyor ve sonra şöyle devam ediyor:
“Emniyet Genel Mu¨du¨rlu¨gˆu¨ Kac¸akc¸ılık ve Organize Suc¸larla Mu¨cadele Daire Bas¸kanlıgˆı ile I·stanbul Emniyet Mu¨du¨rlu¨gˆu¨ Tero¨rle Mu¨cadele S¸ube Mu¨du¨rlu¨gˆu¨ tarafından du¨zenlenen HTS ve BYLOCK analiz raporları incelendigˆinde;
s¸u¨phelilerin go¨ru¨s¸tu¨kleri kis¸ilerin, FETO¨/PDY silahlı tero¨r o¨rgu¨tu¨ u¨yeleri oldugˆu gibi, (Tu¨rkiye’nin c¸es¸itli yerlerinde mukim); POLI·S, O¨GˆRETMEN, MU¨EZZI·N, AKADEMI·SYEN, ASKER VE KAMUDA C¸ALIS¸AN c¸es¸itli meslek gruplarına mensup oldukları tespit edilmis¸tir.
Her ne kadar gu¨nu¨n sosyal ve ekonomik kos¸ulları ile iletis¸im olanaklarındaki yaygınlık dikkate alındıgˆında insanların birbirleriyle irtibat kurması normal go¨ru¨lebilecek ise de, farklı meslek grupları ve sosyal c¸evrelerden olan FETO¨/PDY silahlı tero¨r o¨rgu¨tu¨ nedeniyle haklarında sorus¸turma yapılan TUTUKLU ya da FI·RARI· O¨gˆretmen, Polis, Asker ve digˆer kamu go¨revlileriyle sıklıkla go¨ru¨s¸u¨lmesinin
hayatın olagˆan akıs¸ına uygun olmadıgˆı gibi tesadu¨fi de go¨ru¨lemeyecegˆi ac¸ıktır.”
(Kolay okunsun ve anlaşılsın diye cümleleri yine ben böldüm; siyah vurgu da benim.)

***

İddianameye esas teşkil eden ana unsurlardan biri olan bu “telefon irtibatı”, acaba ne kadar geçerli bir “suç delilidir”?
Bu konuda Orhan Erinç dünkü köşesinde, kendisiyle ilgili, bazı maddi yanlışlara da işaret eden, önemli açıklamalar yaptı.
Bu “telefon irtibatı” iddiasının genel geçerliliği hakkında, benim çok basit bir TEST önerim var:
Suç delili olarak kabul edilen “ByLock’lular ve FETÖ/PDY sanıkları/ şüphelileri” ile olan “telefon irtibatı”:
AKP’nin, genel merkez ve yerel örgüt yöneticileri, bakanları, milletvekilleri, belediye başkanları, belediye meclisi üyeleri açısından da kontrol edilsin!
1) Bunlar arasından kaç kişi, “Telefonunda ByLock programı bulunan” ve/veya “FETÖ/PDY sanığı/şüphelisi olan” insanlarla, kaç kez konuşmuştur?
2) Bu “telefon irtibatları” dışında, bu insanlarla “iş ilişkisi ve/veya siyasal eylem ya da söylem birliği” içinde görülenler olmuş mudur?
3) Bu insanların aralarında saptanan irtibat ve ilişkiler, “hayatın olağan akışına uygun mudur?”
Bu TEST uygulanıp bu sorular yanıtlandıktan sonra sayın Cumhuriyet Savcılarının ne gibi işlemler yapacaklarını ya da yapmayacaklarını izlemek gerek...
İşte o zaman, sayın Cumhuriyet Savcılarının tutum ve davranışlarına göre, Cumhuriyet gazetesi çalışanlarına yöneltilen suçlamaların delilleri arasında gösterilen “telefon irtibatlarının”, hukuk açısından ne denli geçerli olduğu konusu da oldukça aydınlanır!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları