Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

7 Haziran’dan günümüze-1

24 Ocak 2017 Salı

Sevgili Uğur Mumcu’yu anarak, “Fikir sahibi olmak için önce bilgi sahibi olalım” diye “Referandumda ne olur” sorusuna yanıt ararken siyasal geçmişe bakalım.

***

7 Haziran 2015 seçim sonuçları
Adalet ve Kalkınma Partisi 18.867.411 %40.87
Cumhuriyet Halk Partisi 11.518.139 %24.95
Milliyetçi Hareket Partisi 7.520.006 %16.29
Halkların Demokratik Partisi 6.058.489 %13.12
Saadet Partisi 949.178 %2.06
Bağımsızlar 488.226 %1.06
Toplam geçerli oy 46.163.243.
Katılım oranı %83.92
Bu sonuçlara göre, iktidardaki AKP’nin yaklaşık 19 milyon oyuna karşılık, muhalefetin oyları 26 milyon.
1 Kasım 2015 seçim sonuçları
Adalet ve Kalkınma Partisi 23.681.926 %49.50
Cumhuriyet Halk Partisi 12.111.812 %25.32
Milliyetçi Hareket Partisi 5.694.136 %11.90
Halkların Demokratik Partisi 5.148.085 %10.76
Toplam geçerli oy 47.840.231
Katılım oranı %85.23
İki seçim arasında:
Kullanılan oylarda 1.5 milyon kadar artış var.
Aradan geçen 4 ay sonunda, patlayan bombalar, yapılan katliamlar sonucu AKP’nin oyu 5 milyona yakın artıyor.
CHP yarım milyon kadar oy kazanıyor.
MHP 2 milyon kadar oy yitiriyor.
HDP 1 milyon kadar oy kaybediyor.
Bağımsızların ve SP’nin de toplam 1 milyon civarında oy yitirdiği anlaşılıyor.
AKP’nin oyları, muhalefetin toplam oylarını yarım milyondan biraz fazla geçiyor.
Peki, seçimlerden önce ne oldu?
7 Haziran’dan önce:
1) Erdoğan sahalara indi, neredeyse her gün bütün ekranlarda ve manşetlerde rejim değişikliği için 400 sandalyelik oy istedi.
2) HDP, sadece Kürt oylarına yönelmek yerine tüm Türkiye için demokratikleşme propagandası yaptı.
3) CHP Demokrasi ve kalkınma vurgusu yaptı.
4) MHP sert milliyetçi çizgisini sürdürdü.
Sonuç AKP’nin yüzde 40’a düşmesiydi.
Seçmen rejim değişikliğine HAYIR demişti.

***

7 Haziran’dan sonra, 1 Kasım’dan önce ne oldu?
1) Erdoğan sahalardan çekildi.
2) Rejim tartışması fazla yapılmadı.
3) HDP Türkiye’nin genelini kapsayan söylemini sürdüremedi.
4) Siyasal Parti kampanyaları ve toplantıları durduruldu.
5) Terör şiddetlendi. 5 Haziran 2015, Diyarbakır, 5 ölü, 400 yaralı. (Tam 7 Haziran seçimleri öncesi.)
20 Temmuz 2015, Suruç, 34 ölü, 104 yaralı.
2 Ağustos, 2015, Doğubayazıt, 3 ölü, 31 yaralı.
10 Ekim 2015, Ankara, 109 ölü, 500’den fazla yaralı.
Sonuç AKP oyları, 5 milyon arttı, kendi içinde yüzde 25 yükseldi.
Seçimlerde terör korkusu galip gelmiş, seçmen iktidara sığınmış ve ona yeniden yetki vermişti.

***

1 Kasım’dan bu yana neler oldu?
1) 15 Temmuz darbe kalkışması yaşandı, Meclis bile bombalandı.
2) İktidarın bu kalkışmayı hazırlayan altyapıyı engelleyemediği ortaya çıktı.
3) Olağanüstü Hal ilan edildi, ülke Kanun Hükmünde Kararnamelerle idare edilmeye başlandı.
4) İnsanlar işlerinden atıldı, gazeteciler hapsedildi, holdinglerin yönetimlerine, insanların mallarına el kondu.
5) Ekonomi sıkıntıya girdi, Türk Lirası çok değer kaybetti.
6) Terör daha da şiddetlendi. İktidara terör korkusundan verilen oyların işe yaramadığı anlaşıldı.
15 Kasım 2015, Gaziantep, 1 ölü, 5 yaralı.
12 Ocak 2016, İstanbul, 11 ölü, 15 yaralı.
17 Şubat 2016, Ankara, 29 ölü, 61 yaralı. 13 Mart 2016, Ankara, 38 ölü, 120’den fazla yaralı.
19 Mart 2016, 5 ölü, 36 yaralı.
27 Nisan 2016, Bursa, 1 ölü, 13 yaralı.
1 Mayıs 2016, Gaziantep, 4 ölü, 23 yaralı.
2 Nisan 2016, Mardin, 1 ölü, 11 yaralı.
12 Mayıs 2016, Diyarbakır, 4 ölü, 23 yaralı.
12 Mayıs 2016, İstanbul, 9 yaralı.
7 Haziran 2016, İstanbul, 11 ölü, 36 yaralı. (Tam 7 Haziran seçimlerinin yıldönümü.)
8 Haziran 2016, Midyat, 4 ölü, 30’dan fazla yaralı.
28 Haziran, İstanbul, Havaalanı, 40 ölü, 100 küsur yaralı.
10 Aralık, İstanbul, Dolmabahçe, 44 ölü 155 yaralı.
31 Aralık, İstanbul, Reina, 39 ölü, 65 yaralı.

***

Bütün bunlar, 7 Haziran seçimlerinde azınlığa düşen ve sonuçları kabul etmeyen iktidarın 5 ay sonra, tek başına, tam yetkiyle iktidara geldiği dönemin sonuçları olarak ortaya çıktı.
Şimdi iktidar, hiçbir sorunu çözemediği gibi sorunların ağırlığını da arttırdığı bu Tek Adam Rejimini meşrulaştırmak için, referandumla bir Anayasa değişikliği istiyor.
Çünkü, kendilerinin de açıkça belirttiği gibi, bu referandum, fiili durumun, yani Tek Adam Yönetiminin yasallaştırılmasından başka bir anlam taşımıyor!
Son 14 yıllık AKP/Erdoğan iktidarı bir yana, özellikle 1 Kasım seçimlerinden bu güne kadar Tek Adam Yönetimi altında ülkemin yaşadıklarından hiç memnun olmadığım için, bu durumu devam ettirecek uygulamaları yasallaştırmak isteyen referandumda “HAYIR” diyeceğim.
Halinden memnun olan varsa, “Evet” diyebilir!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları