Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bir Bahar Sabahından Notlar
İki gündür Gökçeada’dayım. Adanın en güzel zamanı. Ova, tepeler yeşillenmiş. Komşumuzun karadutunun bahçemize sarkmış dalları meyve dolu.
Dün sabah erkenden uyanıp dışarı çıktım. Köyün (Bademli/Gliki) dışına doğru yürüdüm. Yanı başımızda yükselen dağın eteklerinde peşlerinde kuzucukları koyunlar otluyor. Dağ, eteklerinden tepesine kadar yeşillenmiş kekikle bezenmiş. Gece yağan yağmur toprağın o mis kokusunu iyice yoğunlaştırmış. Tertemiz havayı içime çekiyorum.
Sonra köyün kuzeyine yöneliyorum. Bizim köyümüze “adanın balkonu” derler. Çok doğru bir yakıştırma. Bir kayanın üzerine oturuyorum. Deniz çarşaf gibi... Maviliğe dalıyorum. Aşağıda Kaleköy. Uzakta Samotraki/ Semadirek Adası. Pırıl pırıl, bulutsuz bir gökyüzü...
Bugün komşumuz Zaharo Ana’nın kızı Niki ve eşi Taki kardeşlerimiz Atina’ya dönüyorlar. Onları uğurlamak için eve dönüyorum. Sarılıyoruz, kucaklaşıyoruz yolcularımızla. Zaharo Ana’nın gözleri yaşlı... Arkalarından su döküyoruz maşrapalarla, su gibi gidip üç ay sonra da su gibi gelsinler diye.
Eve giriyorum.
***
Bugün yazı günüm, televizyonu açıyorum ne var ne yok diye. Türkiye gerçekliliğinde bu sabah da her şey eski tas, eski hamam
Ekrandaki sunucunun ağzından dökülenler beni isyan ettiriyor.
Dört gündür kayıp olan Akhisar Atatürk İlkokulu öğrencisi Umut Zambak’ın cesedi bir su kuyusunda bulunmuş.
Adana’da geçen pazar günü ortadan kaybolan 6 yaşındaki Gizem Akdeniz’in bıçakla işkence edildikten sonra, boğularak öldürüldüğü, cesedinin de yakıldığı belirlenmiş. Cinayeti minik Gizem’in ablasıyla evlenmesine izin verilmeyen akrabaları 20 yaşındaki S.A. intikam için işlemiş. O aşağılık herife lanetler okuyorum.
Derken Şam’dan bir haber: Suriye resmi haber ajansı SANA, kentin Şağur bölgesine düşen dört havan topundan ikisinin Bedreddin Haseni okul kompleksine düşmesi sonucu 12 öğrencinin yaşamını yitirdiğini ve 50 öğrencinin de yaralandığını duyuruyor.
Her Allah’ın günü ajans haberlerine düşen çocuk ölümlerini artık yüreğim kaldırmıyor.
Ekrana Başbakan geliyor. Önce Almanya Cumhurbaşkanı Gauck’un, ardından Fethullah Gülen’in, onun ardından da Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın ağızlarının payını veriyor.
Ne diyeceğimi bilemiyorum. İçim kararıyor.
Televizyonu kapatıyorum.
En iyisi annelerinin yanında otlayan kuzucukların yanına gitmek...
Öyle yapıyorum.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
-
Trump döneminde ABD ve dünya nereye gidiyor?
-
Yurttaşın Ekonomi Çığlığı:
En Çok Okunan Haberler
-
İmamoğlu ve Candaş Tolga Işık arasında diploma diyaloğu
-
Küçükkaya'dan 'ROK' krizine yeni yorum!
-
Sürücüler dikkat! Beyaz far tarihe karışıyor...
-
'Canından bezdirdiler, istifa etmek zorunda kaldı'
-
Başsavcılığın acelesi var!
-
'Son kabadayı' olarak biliyordu: Koğuşunda ölü bulundu
-
Erdoğan'dan flaş 'DEM Parti' açıklaması
-
Acun Ilıcalı'dan 'İmamoğlu' açıklaması
-
İmamoğlu'na üçüncü 'salon' engeli!
-
Son seçim anketinde büyük fark