Son günlerde Diyarbakır Dicle Üniversitesi tartışılıyor, başörtülü Rektör Ayşegül Jale Saraç hedef alınıyor.
Havuz medyasına göre Dicle Üniversitesi “paralel yapının” üssü...
Başbakanlık’a verildiği öne sürülen rapora göre rektörlük, üniversiteye kayıt yaptıran yoksul öğrencilerin adlarını cemaate vermiş...
Paralel yapı, öğrencilere tek tek ulaşıp, ev, yurt, burs sağlıyormuş...
Bu bilinmeyen bir şey değil...
Oysa Dicle Üniversitesi’nde “havuz medyası”nın bilmediği başka şeyler de var...
Eli kanlı Hizbullah terör örgütü 1993-1997 yılları arasında Dicle Üniversitesi’nde örgütlenmiştir.
Ben, bu örgütlenmeyi o yıllar çok kez anlatmıştım bu köşede...
Acaba o yıllar köktendinci Hizbullah niçin Dicle Üniversitesi’ni hedef seçmişti?
Önemli olan bu!

***

Mersinli Konca Kuriş Hizbullah tarafından kaçırılarak Konya’da domuz bağıyla işkence edilip “mezar eve” gömülmüştü. Yine Hizbullah’ın iç hesaplaşmasında öldürülen İbrahim Sarı kimdi?
İbrahim Sarı, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi sekreteriydi.
Aynı zamanda Hizbullah militanıydı. 1999 yılının şubat ayında ortadan kayboldu. Altı ay kadar arandı, sonra şu söylenti yayıldı: “İbrahim Sarı, Konca Kuriş’le evlenip İran’a kaçtı!” İbrahim Sarı, Hizbullah’ın İlim kanadında uzun yıllar çalışmış, Dicle Üniversitesi’nde kadrolaşmayı bitirmişti.
Kadınlara yönelik saldırılarda önemli rol üstlenen Sarı, aynı zamanda yerel bir televizyonda dini programlar yapmıştı.
Artık Dicle Üniversitesi Hizbullah üssüydü...

***

Başbakan esip gürlüyor; Cumhurbaşkanı’nın, bakanların, milletvekillerinin, Anayasa Mahkemesi Başkanı ve üyelerinin “paralel yapı” tarafından dinlendiğini söylüyor. Kim dinlediyse, izlediyse yakalanıp yargıya teslim edilsin!
Ben bunu istiyorum!
Dicle Üniversitesi’nde, Van 100. Yıl Üniversitesi’nde, Sütçü İmam Üniversitesi’nde, daha pek çok üniversitede geçmişte Nurcu, Nakşi, Süleymancı yapılanma elbet vardı...
Ancak bunların hiçbirisi köktendinci Hizbullah gibi bir cinayet şebekesi değildi.
Nurcular, Nakşiler, Süleymancılar...
Hiçbirisi teröre karışmadı; silah, bomba kullanıp insanları öldürmedi; kadınların kulaklarını, burunlarını kesmedi; mezar evler yapmadı. 20 yıl önce ne yazdıysam bugün hepsinin arkasında duruyorum.
Adlarını yazdığım tarikatlar terör örgütü değildi...
Terör örgütü, devletin korumasında olan Hizbullah’tı.
O yılların YÖK başkanları, Hizbullah’ın yapılanmasını çok iyi biliyordu.
Çünkü devletin istihbarat örgütlerinin raporları vardı ellerinde.

***

Süleyman Sarı ve Konca Kuriş’i Hizbullah öldürdü...
7 Ocak 2000’de devlet düğmeye bastı, İstanbul’da Hizbullah operasyonu başladı.
Lideri Beykoz’da öldürüldü. Ve Kartal, Konya, Tarsus, İçel, Diyarbakır ve Gaziantep’te mezar evler bulundu...
İbrahim Sarı Diyarbakır’da, Konca Kuriş Konya’da öldürülmüştü. Kimse bana masal anlatmasın...
Kim dinliyor, kim izliyor yakalanıp yargıya teslim edilsin...
Rektör Ayşegül Saraç’ı hedef alarak geçmişi unutturmaya çalışmayın!