Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Mezhep ve ırk takıntıları

19 Ocak 2017 Perşembe

Sevgili Okurlarım, “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” denilen:
“Parlamenter Demokrasiyi” yok edecek...
ABD’deki “Başkanlık Rejimi” ile de uzak yakın ilgisi olmayan...
Otoriter bir rejim uçurumuna yuvarlanmak üzereyiz.
AKP/Erdoğan iktidarını, bu adımı atacak güce eriştiren ittifak:

Yurtdışında Körfez ülkeleri başta olmak üzere İslam Âlemi’nin, ABD’nin ve AB’nin desteğiyle kurulmuştu.
Yurtiçinde ise dinci/mezhepçiler yani başta Gülen Cemaati olmak üzere, tarikatlar, cemaatler ile etnikçiler...
Ve bu her iki gruba da destek veren, kendilerine “liberal” ya da “solcu” etiketi yakıştıran, sonra da pişman olup “kullanışlı aptallar” olduklarını ilan edenler, bu ittifakın omurgasını oluşturuyorlardı.
Bunlar, Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra, ABD’nin bütün dünyada zaten uygulamakta olduğu dinci/mezhepçi ve ırkçı/milliyetçi politikaların, “Kimlik siyaseti” adı altında “Küreselleşen” dünya siyasetine yeniden, üstelik şiddet kullanarak egemen olması sonucunda, ülkemizde de ön plana çıktılar.
AKP/Erdoğan iktidarı, bu “Kimlik siyaseti” oluşumu çerçevesinde “Radikal Siyasal İslam Terörüne” karşı bir panzehir olarak düşünülen “Amerikancı, Ilımlı İslam” modelinin uygulayıcısı olarak dış dünya tarafından desteklendi.
Küreselleşen dünyada dinci/mezhepçi ve ırkçı/milliyetçi “Kimlik siyaseti”, Kafkaslar, Balkanlar ve Kuzey Afrika/Ortadoğu bölgelerini kana buladı; devletler yıkıldı, sınırlar değişti, yeni devletler kuruldu.
Bu süreç, Balkanlar ve Kafkaslar’da bir ölçüde durulmuş, Ortadoğu’da ise tüm hızıyla devam etmekte ve Türkiye’nin de kapısına dayanmış gibi görünüyor!

***

Konuya Türkiye açısından baktığımızda, AKP/Erdoğan iktidarını destekleyen dış dünya konjonktürünün artık bütünüyle değiştiği gözlemleniyor:
Dinci/mezhepçi kimlik politikalarıyla beslenen “Ilımlı, Amerikancı İslam” modelinin demokrasi doğurmadığı, sorunları çözemediği, en önemlisi de, “Radikal Siyasal İslam Terörünü” önleyemediği, tam tersine güçlendirdiği görüldü.
Irkçı/milliyetçi politikalar ise insan haklarını ve demokrasiyi değil, ayrılıkçı terörü destekleyen sonuçlar doğurdu.

***

Bu ortam içinde kendi rollerini, AKP/Erdoğan iktidarının güçlenmesinde “Kullanışlı aptallar” olarak niteleyenlerin hâlâ, dinci/mezhepçi veya ırkçı/milliyetçi kimlik politikaları bağlamında:
Cumhuriyete ve onun Demokrasiyi olanaklı kılan kurucularına saldırmaları...
Çok eleştiriyor göründükleri AKP/ Erdoğan iktidarının rejim değişikliği projesine destek olmaktadır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları