Mümtaz Soysal

Dönüşümün Özü

06 Kasım 2013 Çarşamba

SAYIN Başbakan’ın son günlerde söylediği sözler arasında en geniş açıklama gerektirici olanı kısacık bir tümceydi: “Cumhuriyeti özüne döndürüyoruz.” Yeni yasama yılının açılışı vesilesiyle parti grubunda yaptığı uzun konuşmada çeşitli konulara dokunurken, iktidarın son dönemde politikada ve medyada büyük propagandalarla ülke gündemine getirdiği “demokratikleşme” paketindeki bazı adımları Cumhuriyet karşıtlığıyla ilişkilendirenleri eleştirmiş ve cahillikle suçlamıştı. 23 Nisan 1920 günü Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılışı dolayısıyla “ellerini semaya açmış” kurucuların dua edişlerini anıtlaştıran ünlü fotoğraf da gösteriyordu ki Cumhuriyetin kuruluşunda din ve iman da vardır.
Aksini söyleyen, “yoktur” diyen, yahut bunu ciddi bir sorun düzeyine çıkaran ve kendi görüşlerini başka kanıtlarla da desteklemek için çırpınanlar var mı?Sorun olmayan durumları yapay ve gereksiz zorlamalarla sorunlaştırmak, asıl yapılması gerekenleri yapmayıp hedef şaşırtarak insanları yanlış yönlere sevk etmek mutlaka çapraşık gerilimlere ve cepheleşmelere bile yol açar. Şimdiki iktidarın yaptıkları veya yapmak istedikleri “Cumhuriyetin özü” gibi son derece abartılı ve iddialı bir terim yerine daha ölçülü ve alçakgönüllü deyimlerle ifade edilemez miydi? Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, yaptıklarının temelini her fırsatta akılcılık ve bilimsellik olarak özetleyip bu kavramları bayraklaştırırken, iktidarca yapılanları Cumhuriyetin özü olarak nitelendirmek bir bakıma taşkın bir karşıtlık ve ölçüsüzlük sergileyen bir tutum sayılmaz mı? Kaş yapalım derken göz çıkarmak değil midir bu?
En doğrusu, Sayın Başbakan’ın ağzından çıkan “Cumhuriyetin özüne dönme” biçimindeki tümce parçasını “cumhur”un yani halkın siyasal egemenliğine dönüş biçiminde yorumlamaktan başka çare yoktur, ama bu da ülkemizde şimdi yaşanan gerçek duruma pek uygun düşmez.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları