Hikmet Çetinkaya

Görerek, anlayarak, algılayarak...

03 Ocak 2017 Salı

Terör doğrudan gündelik yaşamımıza, ülkemize karşı duyduğumuz sınırsız güven ve sevgiye yönelik bir saldırıdır...
Kör terörden birlik ve beraberlik içinde kurtulacağız; köklü demokrasimizin geliştirilmesiyle ortadan kaldıracağız.
Türkiye terör örgütlerinin hedefi halindedir... Kurtuluşumuz ulusal bir terör mücadelesidir...
Akılcı ve bilinçli bir terör mücadelesine gereksinimimiz var bizim.
Bunu yapacağız, yapmak zorundayız...
Çarşıda, pazarda, mabette, eğlence yerinde.
Nerede olursa olsun terörden yılmayacağız...
Eli kanlı terörün, canilerin hedefi mekân değil insandır.
Dünyanın her yerinde büyük kentlerde Paris’te, Brüksel’de, Berlin’de, İstanbul’da, Ankara’da caniler benzer yöntemlerle insanların hayatlarını yaşanmaz hale getiriyorlar.
Kan gölünden beslenenler masum insanları hedef alıyor.
Terör kimden gelirse gelsin, nerede olursa olsun bir insanlık suçudur.
Türkiye, terörün kökünü kazımak için elinden geleni mutlaka yapacak, Reina katliamının ve daha önceki katliamların hesabını mutlaka soracaktır.
İdeolojimiz, siyasi, etnik kimliğimiz, dinimiz, mezhebimiz, dilimiz, rengimiz ne olursa olsun, bu alçak, hunhar katliamlara karşı aklımızla, bilincimizle karşı koyacağız.
Yaşamın renginde, acının derinliğinde, hüznün sarmalında yaşamayı asla ve asla kabul etmeyip, teslim olmayacağız.
Ayrışmanın değil, sevginin, umudun sularında aşkın, sevdanın resmini çizip çocuklarımızı aydınlık sabahlara taşıyacağız.
Onun için toplumsal dayanışmayı hayata geçirmek zorundayız.
Terörün hedefi salt üç-beş kentimiz değil, tüm Türkiye’dir...

***

Kalleşçe gerçekleştirilen kanlı Ortaköy katliamı, üzerinde iyi düşünülmüş, Türkiye’yi kaosa süreklemeyi, Türkiye’yi yalnızlaştırmayı hedefleyen çok boyutlu bir saldırıdır...
Cumartesi gece yarısından beri bu acı ve hüzün içindeyiz ulus olarak...
Ölenlerin 27’si yabancı ülkelerden, biri polis olmak üzere 12’si Türk...
Yabancı ülkelerden yeni yıl için Türkiye’ye gelenler... Belçika, Hindistan, Suudi Arabistan, Kanada, İsrail, Tunus’, Irak ve Lübnan’dan.. Birinin ise kimliği belirsiz...
Geride gözyaşı, acı.
Katliamda kızlarını, oğullarını yitirenlerin çığlığını duymalıyız...
Ses vermeliyiz onların şu çağrılarına:
Kardeşlik istiyoruz...
Daha önceki katliamlarda yaşamını yitirenlerin yakınları da aynı çığlığı atıyor:
Bitsin bu nefret, ayrışma, kutuplaşma, düşmanlık... Ölen insanlık...
Hain, alçak terör insanları hedef alıyor.
Dinine, diline, inancına, etnik kimliğine, rengine bakmıyor.
Hiçbir çocuğun, annenin, babanın yüreği yanmasın.
Bu ülkeye barış, kardeşlik gelecekse, insanlar öldürülerek gelmeyecek.
Demokrasi insanlar için vardır...
Hayatın doruklarında, kaybolan zamanların yamacında geçip gidiyor günler...
2017’yi kana bulayanlar, bu ülkede düşmanlık tohumları ekiyorlar. Kana kan intikam duygularıyla hayatımızı kör kuyuların içine atıyorlar.
IŞİD, PKK, FETÖ...
15/16 Temmuz 2016’da kanlı kalkışmaya direnen halkımız, terör karşısında niçin birlik olamıyor?

***

Gelin kirli oyunlara geçit vermeden hayatın yedi rengini kucaklayalım ulus olarak...
Demokrasinin, barışın tanımını yapalım bir kez daha... Nefret sarmalından kurtulalım... Güzel günlere doğru yürüyelim güle oynaya...
Terörü yaşamımızdan çıkarmak için el ele verelim.
Gerçeği bilip doğruyu seçersek, birlik olursak, kör terörden kurtuluruz...
Görerek, anlayarak, algılayarak zor bir süreci atlatabiliriz...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları