Fethullah Gülen hakkında “terör örgütü” kurduğu iddiasıyla Adana ve Ankara DGM’de dava açılmıştı. Adana DGM 17 Ekim 2001 tarihinde RTÜK’e gönderdiği, terör örgütü olarak nitelendirdiği Fethullah Gülen cematinin (FETÖ) “gelir sağlamak, eleman ve taraftar kazanmak, örgüte müzahir kitle oluşturmak amaçlı propaganda çalışmalarında Samanyolu TV’yi kullandığının” iddianameden anlaşıldığını belirten bir yazı göndermişti. RTÜK uzmanları DGM’den gelen yazı üzerine inceleme başlattı. RTÜK’ün raporunda, “Samanyolu TV’nin Gülen haberlerinde ‘tarafsız davranmadığını, yasalara saygılı olmadığını’ özel amaç ve çıkarlara hizmet ettiğini” saptadığını belirtti. Ama daha önce aynı nedenle ATV, Kanal D, TGRT, İnter Star, BRT, Kral TV’ye ceza uygulayan Üst Kurul, Samanyolu TV’ye ceza vermeye gerek görmedi. Tarih: 6 Mayıs 2006... Feto, ABD’de yaşıyordu... O tarihte Cumhuriyet, şöyle başlık atmıştı: “Ankara Ağır Ceza Mahkemesi, Fethullah Gülen’in, 10 yıla kadar ağır hapis cezasıyla yargılandığı davada, Terörle Mücadele Yasası’ndaki değişiklikleri dikkate alarak, sanık avukatlarının beraat istemini kabul etti. Oybirliğiyle alınan kararla Gülen’e Türkiye’ye dönüş yolu açıldı.” Dava, Gülen’in “din devleti kurmak istediği” savıyla açılmıştı... Yasada yapılan değişiklikle, terör kavramı nitelendirilirken “cebir, şiddet, silah kullanmak” eklenmişti...

***

Tarih: 2 Eylül 2000... Politika Günlüğü’nden bir bölüm: “CIA desteğindeki Fethullahçılar hem Türk İslam hem de Kürt İslam sentezinin öncüleri değil midir? Unutmayın, kimi örgütler silahsızdır, çünkü hem orduda hem de poliste amaca ulaşacak silah vardır...” Yazdıklarım, 15/16 Temmuz’da kanlı darbe kalkışmasıyla ortaya çıkmadı mı?

***

Çıktı!

Sadece AKP değil gelmiş geçmiş tüm iktidarlar FETÖ’nün değirmenine su taşıdı... 2000 yılına gelindiğinde devletin en duyarlı kurumları ve kuruluşlarını FETÖ’cü militanlar sinsice ele geçirmişlerdi. Cumhuriyet, FETÖ’nün peşini bırakmıyordu. Medyada, yargıda, eğitimde, poliste, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde sinsice örgütleniyorlardı. Haberlerimizi, yazılarımızı devlet önemsemiyordu. Gülen’in avukatları Yargıtay’a başvurdu. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Gülen’e ilişkin 3 Mart 2006 tarihli raporu tartışma yarattı. Raporda, “Gülen’in kurduğu ve yönettiği iddia edilen, vakıf, dernek ve eğitim kurumlarının ‘Terörle Mücadele Yasası’nın birinci maddesi kapsamında bir örgüt olmadığı; cebir, şiddet kullanarak terör yöntemleriyle anayasal düzeni değiştirme amacını gerçekleştirmek için bir araya geldiklerine ve eylem yaptıklarına ilişkin bilgiye, belgeye rastlanmadı”ğı belirtilmişti. Emniyet tepkiler üzerine şu açıklamayı yapmıştı ardından: “Biz, bu raporu Gülen’in avukatlarına Bilgi Edinme Yasası kapsamında verdik...” Esas hakkında görüşünü açıklayan savcı Salim Demirci, Gülen’in beraat isteminin reddine karar verilmesini istedi. Gülen’in avukatları ise daha önce yaptıkları savunmaları yineledi.

***

Mahkeme Başkanı Mehmet Orhan Karadeniz, Ankara 2 No’lu DGM’nin 10 Mart 2003 tarihli “kamu davasının kesin hükme bağlanmasının ertelenmesi” kararının kaldırılmasına karar verildiğini söyledi. Karadeniz, Terörle Mücadele Yasası’nın birinci maddesindeki değişikliğin dikkate alınarak “dosya kapsamı ve yapılan yargılama sonucunda Feto’nun sübut bulmayan, unsurları oluşmayan beraatına oybirliğiyle” karar verildiğini açıkladı... Feto’nun kurtuluş reçetesi böyleydi... 3 yıl önce 29 Kasım 2013’te yazdım bunları ve kimse önemsemedi... Anımsayın diye yeniden yazdım!